KADER BİRLİĞİ ETMEK Mİ BİRBİRİNİ YEMEK Mİ?

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Kader birliği etmek, iyi ve kötü günleri, aynı sonu paylaşmak, demektir.
Aynı kaderi yaşayanlar.
Aynı kaderi paylaşanlar.
Kederde, sevinçte birlik olanlar.
Sorunlarına birlikte çözüm arayanlar.
Ortak akılla engelleri aşanlar, huzurda buluşanlar.
Ne mutlu size!

ASGARİ MÜŞTEREKLERDE BULUŞAMAYANLAR
Aynı kaderin mahkumuyken kader birliği edemeyenler.
Duyguda, düşüncede, acıda, tatlıda darmadağınık yaşayanlar.
Sorunlarıyla yüzleşemeyenler,
Problemlerine çözüm arayamayanlar.
Asgari müştereklerde buluşamayanlar.
Ortak sorunlarda tek yürek, tek bilek olamayanlar.
Çözüm üretmek, kader birliği etmek yerine birbiriyle didişenler.
Durumunuz ne acı, sancı üstüne sancı! 

ŞİŞKİN EGOLARLA KOLAY OLMAYACAK
Sen, derin bir tutkuyla, samimiyetle inandığını söyle, bildiklerini yaz!
O, seni dinlemeden, yazdıklarını okumadan seni karşısına alsın, atıp tutsun!

Sen, oku, araştır, incele çözüm önerileri getir.
O, söylediklerini dinlemeden, yazdıklarını okumadan, kişiliğini pervasızca hedef alsın hatta hakaret etsin!

Sen sabret, karşılık verme, “Elbet bir gün hatasını anlayacak!” de.
O, sen sustukça “Bak, seni nasıl susturdum, nasıl sindirdim!” desin.
Sana ayar verdiğini sansın!

DAHA KÖTÜSÜ
Bu seviyesizlikleri, bu hakaretleri binlerce kişi görsün, duysun, okusun ama büyük çoğunluğu sesini çıkartmasın, tepkisiz kalsın, üç maymunları oynamaya devam etsin!
O üslup ve zarafetten mahrum pervasızlar, o çığırtkanlar da bu tepkisizlikten cesaret bulsun, güç kazansın.
Güç kazansın ki diğer sefere daha güçlü hakaret edebilsin!

DEMEK Kİ…
Sanırım şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi, “Neden, toplum sorunlarını içtenlikle dillendiren kişi sayımız az?”
Niçin daha fazla kişi, bilgisini, birikimini medyada paylaşmıyor/paylaşamıyor?

SUSMAK MI DOĞRULARI HAYKIRMAK MI?
Çözüm susmak mı?
Eleştirilmekten korkmak mı?
Yoksa, hakaret etmeyi eleştiriş sayan, bilmediğini dahi bilmeyen bir avuç çığırtkana, bir o kadar yüzsüze, terbiyesize aldırış etmeden doğruları haykırmak mı?
Ne dersiniz?

ÇÖZÜM
Hastalık belli, peki çözüm nedir?
Çözüm, kibir ve kıskançlığı aşarak nefretten sevgiye, ayrılıktan birlikteliğe uzanabilmekte.
Güzel şeyleri konuşan toplum olmanın ötesinde eyleme geçerek duyarlı, üretken bir toplum olabilmekte.
Hissin önünde akla, heyecanın önünde tecrübeye değer verebilmekte.
Ne dersiniz, çok mu zor işimiz?