Ergün Yıldız
Marje e-mail grubu, 06 Şubat 2005

Değerli grup üyeleri,

Bir haftadır  konudan konuya bağlanarak tartışılan mesele dallanıp budaklandı, yine asıl mevzudan  uzaklaşma tehlikesi baş gösterdi.

Birileri de konuyu istedikleri mecraya çekip sadece o noktadan tartışmak için özel çaba sarfediyorlar.

Bir başkaları Çeçen davasını istismar ederek söylenenleri anlamazlıktan geliyorlar.

Hatujuko’yu vilayet vilayet gezdirip, onun söylediklerini kendi istedikleri gibi yorumlayarak kullananlar, bu konu ile ilgili ilk mailimde sorduğum diğer sorulara neden cevap vermek istemezler?

Şimdi diğer sorularla ilgili küçük haberleri aşağıda madde madde sıralayalım:

a) Adigey’in İlhakı Meselesi

Bu konu sadece Adigey’in ilhakı meselesi olmayıp Rusya’nın idari olarak yeniden yapılandırılması kapsamında tüm ülke geneli için tartışılan bir projenin parçasıdır.

Birileri hemen istismar etmesin diye üzerine basa basa söylüyorum: Tamamen aleyhimizedir.

Bu konu bazılarının yaptığı gibi kendi siyasetimiz için istismar konusu olarak kullanmanın ötesinde, kurumlarımız tarafından ciddiyetle ele alınarak doğru tavır bir an önce tespit edilmelidir, tüm Çerkes dünyasında ortak bir hareket tayin edilmelidir.

Aşağıda bu konu ile ilgili iki kısa haber var…

http://karachaymalkar.bravehost.com/haber37.html

http://karachaymalkar.bravehost.com/haber43.html

Kafkasya’dan bu konuya vakıf birilerinin detaylı bilgilendirmesine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

b) Yarmuk Tugayları (vb.leri üzerinden yapılan propaganda) Meselesi

Bu konuda uzunboylu bir şey yazmıyorum. Aşağıdaki linklere tıklayarak kendi kaynağından okuyun görün. Sonrada konuyu kendi istediği gibi çarpıtarak  ”demokrasi kahramanı!” olmaya yeltenenlerden açıklama bekleyin.

http://www.kavkazcenter.com/tur/article.php?id=1326

http://www.kavkazcenter.com/tur/article.php?id=1323

Bu teşkilatları  bize vatanını savunan yurtsever örgütler olarak yutturmaya kalkışacaksınız; bunların yarattığı güvensizlik terör ve tedhiş ortamını bahane ederek  birilerinin Kafkasya’yı askeri ablukaya almasına alet olacaksınız.

Sürekli güvensizlik ortamını körükleyen faaliyetlerle ekonomik demokratik gelişmelerin engellenmesi için zemin yaratacaksınız.

Sonrada akılsızca bu ablukaya alet  olanları (üstelik hiçbir vatanperver kaygı taşımaksızın sadece dinini hakim kılmak amacıyla) görmezden geleceksiniz, “bunlar gerçekte kime hizmet ediyor” sorusunu sormayacaksınız. Bu mudur?

c) Kafkasya’daki Türkilerin Yok Sayılması Meselesi

Birileri sürekli Adige-Abhaz  grubunu kendi işaret ettiği yöne kanalize etmeye gayret edip, sürekli bu bölgeler üzerinde bir muhalif baskı yaratmaya çalışırken; diğer taraftan aynı bölgedeki başkalarının tavrını görmezden geliyor.

Ben bu  yurtsever arkadaşlara yeniden sormak istiyorum:
Karaçay-Balkar, Avar vb. leri konusunda da hiç bu tür yayınlar
yaptınız mı? Yoksa onlar ilgi alanınız dışında mı?

Mesela, ikinin biri kendi pişkinliklerini örtbas etmek için; onu, bunu kafatasçılıkla suçlayan bir “saha uzmanı” Kafkasya’da turlar atarken bu haberlere konu olan gruplarla karşılaşmamış mı?

Mesela, Karaçaylarla malum grubun DÇB düşmanlığı ve aynı dosyanın onlarda da farklı bir versiyonunun yayınlanıyor olması tesadüf mü?

Niçin aşağıdaki haberlerin kaynağı olan halka “yapmayın etmeyin bizler din kardeşiyiz, kafatasçılık etmeyin vs. vs” türünden güzel nasihatlerde
bulunmuyorsunuz?

Yeniden soruyorum, yukarıdaki haberlere konu olan bu halk; Kafkasya’da yaşamıyor mu? Yaşıyorsa siz bunların çalışmalarını görmüyor musunuz?
Balkar Töre Teşkilatını görmüyor musunuz?  Görüyorsanız niçin hiç bu konularda gıkınız çıkmıyor? (Üstüne üstlük; din kardeşliği adı altında işbirliği  bile yapıyorsunuz).

Daha önceki tartışmalar sırasında sordum, her şeye koro halinde cevap yazanların hiç birisinden ses çıkmadı.

Yine sorayım: KUZEY KAFKASYA TÜRK HALKLARI ASAMBLESİ NE İŞ YAPAR? BU ASAMBLENİN ÜYELERİ KİMLERDİR?

Elbette halklar arasındaki kardeşliğin ve işbirliğinin yanındayız. Fakat birileri yukarıdaki mantığa sahipse ve üstelik bu mantık alttan alta aleyhimize çalışıyorsa kusura bakmayın ama biz de kör değiliz.

d) Özellikle Kabardey-Balkar Üzerindeki Israrlı Çalışma Buna da bir sürü örnek verebilirim ama gerek görmüyorum. Çünkü malum gurubun yayınlarını takip edenler, Çerkes dünyasında olup bitenleri az çok izleyenler zaten durumun farkındalar.

Yukarıdaki faaliyetleri izlediğimizde ve ısrarla söylediğimiz “olayların içindeki olaylar”ı kavramaya başladığımızda durum kendiliğinden netleşiyor zaten.

e) Bölgede Meydana Getirilen Din Eksenli ÖrgütlenmelerBu konuda şimdilik sadece şu kadar söylemek isterim.

Bizim halkımızın şu anda millet olmaya, millet olma bilinci kazanmaya,  vatanımızda ve yaşadığımız topraklarda ayakta kalmaya ihtiyacı var.

En acil önceliğimiz budur !

Bizim örgütlenmelerimizin kurumlarımızın temel faaliyet alanı budur!

Bunun dışına çıkarak başka amaçlarla halkımızı yönlendirmeye çalışan, halkımızın enerjisini, sinerjisini başka amaçlara hizmet için kanalize etmeye kullanmaya kalkışan her kim olursa olsun yanlış yoldadır.
NOT 1: Bay Hatko Kemal, bir Çerkes olarak  verdiğiniz  “Mısır’ı fethedip sokaklarında dolaşan muzaffer yavuz” örneği,  ilginç bir örnek oldu.

Çerkeslerin kökünü Mısır’da kurutan yavuz örneği, Çerkesleri bu gün bağımsız! kılmaya aday BKD’cilere çok da yakıştı. Hayırlı olsun.

NOT 2: Bir de kafama takılan bir soru var ama umarım ilgili birisi cevap verir.

”Neden özellikle H. Valera?” diye sormak istiyorum… Siz, Çeçen davasını anlatıyorsanız; niçin bir Çeçen insan hakları savunucusu değil? Üstelik bilgilendirilmesi hedeflenen Avrupalılarsa niçin Türkiye’deki bunca çaba?