YAZIK OLUYOR BU ÜLKENİN GENÇLERİNE

YEMUZ Nevzat Tarakçı

Okullar açıldı, eğitim öğretim başladı.
Eğitim, hepimizi ilgilendiren bir konu.
Eğitim- öğretim denilince akan sular durmalıydı.
Ama böyle olmuyor işte.
Hani derler ya, Türk eğitim sisteminde iki şey eksik:
Biri eğitim, diğeri sistem.

PROBLEM NEREDE?
Evet, Türkiye’nin en önemli üç problemi var!
1-Eğitim!
2-Eğitim!
3-Eğitim!

OLMADI, SİL BAŞTAN
Sistem bir kez daha değişir, bir kez daha eğitim sil baştan.
Eğitim, lime lime dökülüyor.
Dikiş tutmayan sistem çöküyor.
Sisteme dayalı yozlaşma tam gaz!
Ahlâkta yozlaşma,
Dilde yozlaşma,
Eğlencede yozlaşma,
Kılık kıyafette yozlaşma,
Sanatta yozlaşma.
Tüm toplumsal değerlerde yozlaşma…

EZBERCİ, TAKLİTÇİ ve DAYATMACI EĞİTİM
Bu ülkenin en önemli ve en öncelikli sorunu eğitim!
Eğitim sistemi deneme tahtası olmaktan ve bir türlü doğru şıkkı bulamamaktan dolayı sistem dökülüyor.
Ezberci, taklitçi ve dayatmacı eğitim…
Merak ediyorum, bu sorunu çözmeden hangi sorunumuzu çözebileceğiz acaba?

ÖĞRETİM KARNEMİZ BERBAT!
İç cephe perişan, dökülüyor.
Dış cephede boya badana…
Öyle ya, dostlar pazarda görsün!
Ne dersiniz, bu cılız cabalar, eğitim karnemizdeki kırıkları düzeltebilir mi?
Peki, bu pansuman tedbirler, Türkiye’nin PISA sonuçlarını izah edilebilir seviyelere çıkarabilir mi?

“PISA” KARNESİ ve ÜÇ MAYMUNLAR
Üç maymunlar: Gayet güzel, çağdaş bir eğitim sistemi uyguluyoruz, dünya bizi kıskanıyor!
O halde al san PISA karnesi:
Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) üç yılda bir yayınladığı Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA)
Son açıklanan PISA karnesine göre Türkiye 70 ülke arasında 50. sırada.
70 ülkeden 15 yaşındaki yaklaşık 540 bin öğrencinin katıldığı sınavda Türkiye,
Fende 52, Türkçede (Okuma becerileri) 50, Matematikte 49. sırada.

OKUYAN, SORGULAYAN BİR NESİL
Acaba MEB, bu eğitim sistemiyle, düşünen,
Okuyan,
Sorgulayan,
Duygu ve düşüncelerini eyleme dönüştüren gençler yetiştirebilir mi?
Yalan söylemeyen,
Hırsızlık yapmayan
Dinini, inancını, mukaddesatını menfaatine alet etmeyen gençler!
Veya MEB’in böyle bir derdi var mı?

SORGULAYAN DEĞİL İTAAT EDEN
İşte eğitim sistemimiz!
Ezber,
Ezber
Ezber,
Bilimsel araştırmalar,
Sanat, spor, sosyal faaliyet… hak getire!
İtaat ettirmeye, okuldan soğutmaya devam!
Ödevle usandırmaya devam!
Uyumaya, uyutmaya devam!

OKUMADAN, OKUMAYI SEVDİRMEDEN OLMAZ!
Türk toplumunu en çok korkutan soru:
En son hangi kitabı okudunuz?
Ne yazık ki “Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu” bunu doğruluyor.
Rapora göre kitap okuma sıralamasında Türkiye 86. sırada. (Hürriyet Gazetesi)

HANGİ SİSTEMLE?
Biz ne yapıp ne edip insan hakları ve demokratik ilkelere saygılı, sağlıklı, neşeli, okuyan, sorgulayan, farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerlere hoşgörüyle bakabilen, donanımlı gençler yetiştirmek zorundayız.
İyi ama hangi sitemle, hangi kadroyla?

YAZIK OLUYOR BU ÜLKEYE
Mevcut eğitim sistemiyle duyarlı, donanımlı bir gençlik yetiştirmek neredeyse imkânsız.
Ne yazık ki aile ve okuldan soğumuş, sanal alemde kaybolmuş, boğulmuş, inanç ve kültürel değerlerinden habersiz bir nesil yetişiyor.
Yazık oluyor bu ülkeye!
Yazık oluyor bu gençlere!
İşte bak, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, umursamaz, vurdumduymaz bir nesil geldi, geliyor!

HER ŞEYE RAĞMEN
Ne yazık ki bir eğitim-öğretim yılına daha sorunlar yumağı içinde merhaba dedik.
Ne kadar şanslıyız ki tüm olumsuzluklara rağmen: “Benim okulum, bir gününe bin gülüş sığdırmalı!” diyen donanımlı, yürekli, samimi güzel eğitimciler var!

Bu ülkenin aydınlık beyinlerini yetiştirme gayretiyle yanıp tutuşan değerli meslektaşlarım var.
Yeni eğitim-öğretim yılı ülkemize hayırlı olsun!

Biz eğitimciler, model insanlarız.
Bize; sakin, sabırlı, vakarlı ve ümitli olmak yakışıyor!
Her şeye rağmen okuldaki bir gününe bin gülüş sığdırma gayretiyle yoğun çaba harcayan, alkışı çoktan hak eden samimi, özverili eğitimcilerimiz de var!
Her şeye rağmen huzurlu, başarılı bir eğitim-öğretim yılı temennisiyle.