YA KİMLİKLER KILIÇ OLUP ÇEKİLİRSE!

YEMUZ Nevzat Tarakçı
17.02.2007

Milliyetçiliği doğru anlayamayanlar, mensubiyet duygusunu abartanlar, kimliklerini gereğinden fazla ön plana çıkarıp, kişiliklerini kaybederler.

Bunlar, her şeyi ırk, milliyet, kimlik sanırlar.  

Bunlar için yaradılışın gayesidir adeta ırkıyla övünmek, kimliğiyle üstünlük taslamak.

Kimliktir bunlar için hayatta en önemli şey!

Atasıyla, mazisiyle, milliyetiyle övünmektir en büyük zevkleri.

Kısa sürede kaybeder kişiliğini, kalıverir kupkuru kimlikleriyle.  

Oysa insan, renginden, dininden, ırkından, milliyetinden önce insan olmalı değil mi?

Bizler de önce insan sonra Çerkes değil miyiz?

İnsan olmayanın Çerkesliği de Türklüğü de Ermeniliği de değersizdir, önemsizdir, kişiliksizdir.

Dünyanın her yerinde kimlikler dışlayıcıdır, yöreseldir, mahalli bakar.

Kişilikler ise hoşgörülüdür, uzlaşmacıdır ve evrensel algılar.

Ya “kişiliksiz kimlik ifratı” işte en tehlikelisi bu değil mi?

Bireyler, ırkı, milliyetçiliği doğru anlamazsa kimliklerinin içerisinde kişiliksizleşirler.

Tek taraflıdır, daha da kötüsü yanlıdır bunlar.

Bunlar, kimliklerini kalkan yapmış korkaklardır, zavallılardır.

Bunlar, her yerde her ortamda, münasebetli münasebetsiz ırklarıyla kuru kuruya övünürler. Buna gönülden inanırlar.

Bu uğurda ölmeyi kahramanlık sanırlar.

Zamanla kişilikleri silikleşir yok olur gider.

Kimlikleriyse taassup, kin ve nefretle beslenir, kontrolden çıkar, adeta devleşir, ferman dinlemez hal alır.

Günümüz dünyasında hızla yükselmekte milliyetçilik.

Eğer bizler gereğini yapıp yeni nesli bu konuda iyi eğitmezsek, müspet milliyetçiliği kavratamazsak, bu rüzgâr, belki fırtına, bizim de dalımızı kıracak, meyvelerimizi dökecektir.

Öyle bir nesil yetişsin ki; “İnsanın özündeki güzelliğe inanmadan, bu güzelliği görmeden önce kendi ırkında güzellik aramasın!” Önce insan olsun sonra değerleriyle buluşsun.

Kimliğiyle, kişiliğiyle, insan sevgisiyle, barış duygusuyla donansın.

Evet, Kafkas toplumu gibi geçmişte büyük acılar, dehşetli sancılar yaşamış milletlerin gençlerinde kimlik ve kişilik hassasiyetini dengede tutmak çok kolay olmasa gerek!

Çünkü baskılar, işgaller, sürgünler, soykırımlar daima kimlikleri ön plana taşır. Zamanla kimlikler kılıç olup çıkar kınından. 

Kendi ırkından olmayanın acısına, sancısına, ölümüne üzülmemek, kişiliğini kimliğinin içinde eritmek ne kadar yanlış, ne kadar tehlikeli!

Atasını, ırkını ve kültürel değerlerini bu sivrilikler içinde ele alan kişi için tek doğru kendisidir. Kendisine ait olmayan her şey değersizdir; sahip olduğu değerlerse kusursuzdur, başkalarıyla kıyası mümkün değildir, mükemmeldir, emsalsizdir.

Anlaşılıyor ki problemlerin tamamı insan merkezlidir.

Çözüm ise insanlığa yatırımda, insanlığa dönüştedir.

Her Çerkes:

“Ben, Çerkes olmadan önce insanım. Bu, benim Çerkesliğimi güzelleştiriyor.” diyebilmeli.

Bütün Çerkeslerin:

“Ben Çerkes’im ve bundan memnunum.” deme hakkı var.

Hiçbir Çerkes’in de:

“Ben Çerkes’im, herkesin Çerkes olmasını ve Çerkesliği benim gibi algılamasını istiyorum!” deme hakkı yoktur!

“Hepimiz önce insanız!“ diyebilen,

Kimliğini, kişiliğiyle süsleyen güzel insanlara binlerce selam.