TIĞUJ MAHMUT’UN GÖRDÜKLERİ PARMAKLARINDAN DÖKÜLÜYORDU

MAMIRIKO Nuriyet
Adige Mak Gazetesi, Temmuz 2012
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

TIĞUJ Mahmut, Adige kültürünü derleyip elinden geldiği oranda da ona bir şeyler katmak nasip olmuş insanlarımızdan. Tehutemıkuaye köyünde 1938 yılında doğdu. Çok iyi bir ressamdı, tüm yaşamı sanatla ilintiliydi.

Adige Cumhuriyeti (AC) Onursal Ressamı, grafiker, yağlı boya resim sanatçısı TIĞUJ Mahmut’un 2013 yılı 75. doğum yıldönümü. Ulusal sanatımızı çok sayıda yaptığı resimleri ile zenginleştiren büyülten, Adige yaşantısını daima gözlemleyen, gözeten kültür insanının adını anmamız üzerimize düşen bir görev.

Benim bakış açıma, yaptığım değerlendirmeye göre; TIĞUJ Mahmut kendi işi-uzmanlığı üzerinde yoğunlaşan, ağırbaşlı, aydın, başladığı işi nihayetine ulaştırmayı adet edinmiş, kendisinden uzak olan şeylerden ayrı durmayı huy edinmiş birisi. Ulusunu, onun tarihini, öyküsünü, doğasını, önder kişilerini, eğitimlilerini, aydınlarını, yorulmak bilmeyen emekçilerini sevdiğine şüphe yok. İşte bunlar, çok erken, gencecik yaşında eline kalemi fırçayı alıp resim yapmasına vesile olan şeylerdi. Yaratılıştan olmayan bazı şeyleri sonradan edinmenin mümkün olmadığı durumlarda var, Mahmut’ta da yaratılıştan gelen bir yetenek, gözlerinin gördüğünü parmakları ile, adeta dökülürcesine, o an donmuşcasına aktarma yetisi vardı. Bu konuda yeteneklerinin açıldığı yer ise askere gittiği dönemdi. Herkes kendi içinde olan o cevheri bir şekilde askerde daha da test etmiyor mu,  kendisi de işte o dönem bir şey söylemeye gerek olmadan kalemini işletmeye başlamıştı. Bu konuda bir eğitimi, okumuşluğu yoksa da o dönem bu konuda kendisini test etmeyi becerdi.

Askerliğin ardından Krasnodar Öğretmen Enstitüsü Sanat Fakültesi’ne girerek buradan mezun oldu. 1969 yılından itibaren Mıyekuape’ye gelerek Adigey ressamları arasında çalışmaya başladı. İlk defa 1977 yılında Moskova’da düzenlenen ‘’Büyük Ekim’in 60. Yılı’’ ve ‘’Her Zaman Hazır’’ isimli Sovyetler Birliği genelindeki sanatçıların katıldığı sergilere iştirak etti. Bu etkinlikler neticesinde SSCB Ressamlar Birliği’ne üye yapıldı.

Bu tarihten sonra Tığuj çok sevdiği resim yapmaya bıkmadan devam etti. Pek çok resim yaptı. Eserleri kitaplarda, katologlarda başka başka basılmış eserlerde yayınlandı. Yorulmak bilmeyen ressamın yetenekleri grafik alanında iyice gelişti, aynı zamanda, aynı şekilde yağlıboyayada olan yeteneği yaptığı natürmort eserlerde açığa çıktı.

TIĞUJ Mahmut’un grafik eserlerindeki süjetler her zaman ülke ve ulusal tarihle ilintili, Nart eposu ve folklorla alakalıydı. Halbuki ilk gençlik dönemlerindeki eserleri daha ziyadesi ile yağlıboyaya yönelikti, kendisi de o dönemlerde grafiğe olan yeteneğinin çok farkında değildi. Fakat ‘Ustaya karanlık olmaz’ dedikleri gibi üzerinde çalışacak olursan, emek sarfedersen pek çok konuda başarılı olabilirsin.

Tığuj’ın grafik eserleri yaşamı ince ayrıntısına kadar gözlemlediğinin kavradığın belirteci olarak önümüze çıkıyor. Ulusal halk danslarından esinlenerek Zefak’u, Cegu,  Düğünde Atyarışı, Köyde Sabah, Adıyif’in Şarkısı, Çobanlar ve benzeri eserlerini yaptı. Sanatçının ilk dönem eserleri ardından çizdiği ‘’Ufak Çocuk Oyunları’’ serisindeki yapıtları ile daha  çok önem-değer verilen eserleri ortaya çıktı.  Yüreğinde hissettiklerini kalemi ilede gösterebilmenin kolaylıklarını elde ettiği ‘нэшъуупIыцI’, ‘ПэIокIадз’, ‘Шыуджэгу’ adlı sayısı onu geçen aynı temaya sahip eserinde gösteriyor.

1980-90’lı yıllar Mahmut’un en bereketli, en çok eseri ortaya koyduğu yıllardı. Sonbahar, harman, ürünlerin hasadı gibi şeyleri resmediyordu.

Ressamın  üzerinde en çok uğraş verdiği resim serisi ise beş büyük tablodan oluşan ‘1941- 1945 zorlu yıllar’ isimli eserlerdir.

Mahmut’un bütün resimlerinde, eserlerinin her birinde ustanın ustalığı, iç dünyasında olan bitenleri, yaşamın her zaman içinde olduğunu, onunla uyumlu yapıtlar ortaya koyduğunu gözlemliyoruz.

Mahmut’un Джэгу Мэкъамэхэр adını verdiği tablo serisinde yer alan ДжэгуакIохэр, НыбжьыкIэхэм апае хъохъу, Нысэищ, Джэгу къашъу, Нахьыжъхэр isimli tablolarında ulusuna ait gelenek-görenekleri tablolaştırdı.

TIĞUJ Mahmut bunların yanısıra ulusumuzn yetiştirdiği, aydın, ileri görüşlü, tanınmış, eğitimli, akıllı insanlarımızn bazılarının portrelerinide yaptı. Bunlar arasında ulusal aşığımız-ozanımız TEVÇOJ Tsığo, ünlü tarihçimiz NEGUME Şore, ilk büyük devrimcimiz HAHURATE Ş., Sovyet sisteminin kuruluşunda büyük mücadeleler veren ŞOVCEN Mos ve eşi Goşevunay, ünlü ulusal yazarımız ÇERAŞE Tembot yer alıyor.

Mahmut’un natürmort eserleride ayrıca ilgi çekiciler. Onlar sadece öylesine resimler değiller, eserlerinde gördüğünüz her bir nesnenin adeta canlı imiş gibi sizde izlenim bıraktığı sanatçının yeteneğinin kanıtlandığı yapıtlar. Kuru Çiçekler, Atölyede, Güğümler gibi eserleri insanın adeta yüreğinde yer ediyor, gönlüne dokunuyormuş hissini veriyor.

Tığuj’un büyük bir grafik sanatçısı olduğunu gözlemlemek için Nart Eposu’nu konu edinen ‘Tlepş’ın Demirhanesi’, ‘Savsırıko ile Setenay’in Buluşması’, ‘Anlatıcı’ adlı eserlerine göz atmak yeterli.

‘Mıyekuape Manzaraları’ isimli tablo serisinde ise başkentimizi bir daha gözler önüne sermenin yanısıra onun değerini arttırıcı niteliklerde aynı zamanda sanatçının ne kadar derin bir gözlem yeteneğine sahip olduğunu ve bu gözlemlerini olağanüstü derinlikte işlediğinin kanıtı.

TIĞUJ Mahmut onlarca yıl boyunca çok sayıda eser ortaya koydu.  Grafik tarzında yaptığı eserleri kadar yağlıboya yapıtlarıda çok sayıda. Bunlar daha ziyadesi ile doğanın, tabiatın içinde yaptığı eserleri, yüreğinden şu koca dünyaya olan dostluğu, dağ, tepe, nehir, ovası ile kurduğu yakınlığı, canlı yaşayan dünyayı eksiksiz bir şekilde adeta donmuşcasına tablolarına aktarışı ona olan sevgisinin dışavurumuydu. Tüm bunlar sanatçının sanatsal gücününde belirteci, örnekleriydi.

TIĞUJ Mahmut yaşadığı dönem boyunca eserlerini defalarca sergiledi. 1971- 1983 yılları arasında defalarca otonom bölge, Krasnodar eyaletinde düzenlenen yarışmalara katıldı dereceler aldı.

‘Adigey’in Grafiği’ isimli sergisi Leningrad, Orconikidze, Krasnodar gibi kentlerde defalarca sergilendi.

Sovyetlerin Güneyi  Sanatsal Sergisi’nde, Moskova’da düzenlenen Büyük Zaferin 60. yılı,  Rusya İkinci Estamp Sergisi gibi sergilerde eserleri gösterime sunuldu.

Adige Cumhuriyeti Onursal Ressamı TIĞUJ Mahmut  ulusal sanatımızda yeni bir yol açtı ardından silinmeyecek derin izler bıraktı. Eğer yaşıyor olsaydı bu yıl 75 yaşına girecekti. Mahmut’un tüm eserlerinde sınırsız bir şekilde yaşamı, insanları sevdiğini görüyor bunlarıda hem öz olarak hem betimleme olarak dolgun ve zengin bir şekilde  yapıtlarına işlediğine şahitlik ediyoruz.