Sİ KHABARDEYS

KEÇ-I Süleyman Yavuz

İstanbul’da Bağlarbaşı Derneği’nde Kabardeyliği ile fazlasıyla övünen, iki
lafının birinde ”si Khabardeys” diyen bir delikanlı varmış. Dernektekilere gına gelmiş ”hadi ordan” demişler, ”si Khabardey wo’o sha’e sıdım tighash’esht wuzere Khabardeyir? ”Kabardey olduğun nereden belli, nereden bilelim?)

Bizimki; ”görüşürüz, yarın sadece siz değil cümle alem benim Kabardey olduğumu bilecek, demiş. Ertesi gün bizim Kabardey üzerinde yazılı bir tişört göğsünü gere gere derneğe girmiş. ”Bakın” demiş ”Kabardeyliğin nereden belli diyordunuz, alın size koskoca Kabardey yazısı” diye göğsünü daha bir kabartmış.

Bizim Kabardey’i gören salondaki tüm Çerkesler başlamışlar gülmeye ama ne gülme. ”Ne gülüyorsunuz? İşte göğsüme Kabardey yazdırdım” diye çıkışmış bizimki bozularak. ”Yahu göğsünde Kabardey değil Kadirbey yazıyor a be benim safım” demiş içlerinden biri.

(Baskı yapan çocuk ne bilsin Kabardey’i, Kabardey yazısını görünce
bir anlam verememiş ve bu olsa olsa Kadir bey’dir diye tişörte baskıyı
Kadirbey olarak basmış.)