KHALEJJ’INEN AHÇIPS BEY

CC Kültür-Sanat 
12 Haziran 2009

Khalejj: Şu palavralara bir baktım da bu Ahçıp’sa kafam takıldı. Bunlar palavralarıyla meşhur.

Geçen bir ara bu kayboldu. Nerdeydin dedik hemen attı palavrayı. Vunerov Beyin misafiriydim, bana asistanlık teklif etti dedi, palavraya bak.

Yok, Erhan Hapae ile özel yazışıp görüşüyormuş. Yok, benim yazımı ana sayfaya Erhan abiye rica etmiş de koydurtmuşmuş, yani kökten külliyen palavra.

AHÇIPS: Hepısı doğru, hiç yalan yok.

Ben size bu Ahçıpsı anlatayım da siz de tanıyın.

Sabahları nenesi dövmeden yataktan kalkmaz, ata biner ilk adımda düşer, sabah kahvaltıda 3 sepet yumurtayla başlar peşine bir yarı çiğ hindi yer öğlende yiyeceği kuzuya kadar açım diye ağlar zırlar. Mahalleliye gına geldi oburluğundan, zor bakıyoruz. Onun kilosunu tartacak kantar bulamadığımız için kaç kilo olduğunu bilmiyoruz. Adamı tartmayı belediye kantarı kabul etmedi. Yalanım varsa aha kendi burada.

Yav bu Ahçips rüyasında kendini dev olarak görür, kalkar ilk rastladığına çatar, eşşek sudan dönene kadar sopayı yer.  Sonra da, yaw siz beni gençken görecektiniz diye mavra atar. Eşekte sudan dönmez tabi.

AHÇIPS:  Yauv şimdi….

Bu, geçen yıl bir evlek çilek ekti, tutturdu dokuz varil sadece çilek suyu elde ettim diye. Çileğin yanında tesadüfen yetişen kabak kökünden 5 kabak çıkmış, onlardan bir tanesini oymuş mevsimlik cami yaptırmış ve de 1 hafta namaz kıldırmışmış.

AHÇIPS: Bi hafte değil bütün ramezen

Allah Allah, insan bu kadar palavra atar mı? Birde inandırmak için gel senide götüreyim camiye diyor, yaw 40 yıldır ayak basmadığım yere beni götürme dedim neme lazım şimdi. Neyse, bu geçen kaybolmuştu ya biraz hani Vunerov beyle buluşmuştu ya güya, merak ettim dedim, bu Vunerov nasıl bir yerde yaşıyor? Bak şimdi.

.O 3 okyanus ötede 10 kaplan 2 zürafa 5 sivrisineğin koruduğu bir kıtada yalnız yaşıyor dedi. Neymiş, Vunerov’un yaşadığı kıtada bir pamuk yetişirmiş, geçen güz pamuğun dalından bir çinli düşmüş kurtaramamışlar, pamuğun yüksekliği 40 metreymiş. Üst dallar kereste diye ihraç edilirmiş, alt dallardan yacht yapılırmış.
Vunerov o kıtada karada taksi, denizde kayık, havada uzay mekiği olan bir garip arabayla gezermiş. En son o Vunerov’un yanındayken, Kuban by gelmiş ama ona pek yüz vermemişmiş.

AHÇIPS: yauv munzevirlik yapme, aremızı açme, şimdi.

O sözünü ettiği araç kırk tren gücünde 10 apachi helikopteri etkisinde hatta Vunerov onu isterse balistik füze haline getirebiliyormuş ama şifresi varmışmış. Bu kadarla kalsa iyi Sayın Vunerov o kıtada kendine bir Oshamafe yaptırmış yani koca dağ serinlemek istedi mi, kemendi atıp dağı kendine çekip orda ki buzullarla serinlermiş. Hatta viskisine başka buz atmazmış.

 AHÇIPS: Ben Vunerovun yalencısıyim, ade niyapeyım.

Deniz altında, Sayın Vunerov, özel dostu yılanların şahı şahmeranla gezermiş bu şahmeran kıtayı egemen güçlere karşı korurmuş. Son Air France uçağı da galiba bu şahmeranın kurbanı olmuşmuş.

AHÇIPS: Yauv ne uyduruyon sen, ahe bunlerı musaf çarpsın ben demedım.

Merak bu ya Sayın Vunerovu biraz anlat bize nasıl biri, neye benziyor dedik. Haydaaa, sormaz olaydım. İn desem değil cin desem değil, boyu girdiği ruh haline göre değişirmiş, konuştuğu dil sayısını sayamamışmış, en son Nartcayı öğrenerek, yani onun tarihi temellerini kazarak dil problemini halletmişmiş.

AHÇIPS: Bak bunler doğrı şimdı.

Ha, bazen dış uzaya seyahat yaparmış. Peki, o aracını mı kullanıyor dediğimde, hayır düşünce gücüyle gidermiş diyor. Nasıl yani? Dedim. Gitmek istediği yeri düşünmesi yeterliymiş, Hacj Zekreyi de öyle ziyaret etmiş.

Bu köşede ileri geri yazılar çıkmışmış, Vunerov gereğini yapmışmış. Ya ne diyeyim size bu Ahçıps biraz fazla havalandı artık, palavra malavra bile onu tanımlayamıyor. Ben dayanamıyacam artık, daha sakin bir sitede yazacam ama 7 vakte kadar beklemem lazım.

AHÇIPS: Git git, Yolın açık olsın. Haj Zekreye’de selam söyle. Töbe yarabbi.

KHALEJJ: Sayın Erhan abi bu Khalejj fazla oluyor artık. Asıl baş mavracı odur. Yani ben Sayın Vunerov olayını çok heyecanlandığım için abartmış olabilirim. Ne yapayım ben öyle gördüm öyle hatırlıyorum. Yalan mı atayım yani aklımda ne kaldıysa onları anlattım.

KHALEJJ :  Ade ade, hepsi gerçek, arı.

Ama ben size bu Khalejji bir anlatayım kim daha mavracı siz karar verin.
Geçen bir yabancı köye geliyor sordum hoşbeşten sonra nereye diye khaleje gidiyorum dedi. Ama adamın kıyafeti bir garip, kışlık kalpağı, yamçısı, yedek battaniyesi yanında. Ağabey af buyur hoş geldin sefalar getirdin de dedim, bu kıyafet ne böyle? Misafir ne dese beğenirsiniz.

Yaw bu khalejj şimdi palavraya başlarsa yazı güzü yetirmez, bu kış burada kalırız diye hazırlıklı geldim dedi, var sen düşün.

Bu khalejın palavracılığı meşhur ya geçen bir Acem geldi, bununla palavra yarıştırmaya. Acemi uyarmaya çalıştım ama hey gidi.

Khalejj hemen Acem’in yaşını sordu oda hemen attı palavrayı; Adem’den önceki canlı neslinin 9 göbek ötesinde doğdum dedi. Kasılıp oturdu başköşeye.

Khalejj başladı ağlamaya hem de hüngür hüngür. Şaşırdık hepimiz ne oldu dedik bir ağızdan. Bu hinoğlu ne dese beğenirsiniz.

Benim 9. gencecik çocuğum tam o sene doğmuştu de kuşpalazından ölmüştü, şimdi aklıma gelince böyle, demez mi. Bizim Acemi Beyi serumla zor yetiştirdik hastaneye.

KHALEJJ : Zevallı.

Bu khalejın palavraları saymakla bitmez, geçen bir inek almış,
ineğin bir memesinden sadece kaymak çıkıyormuş öbüründen tereyağı. Vallahi korktum ineğin diğer memelerinden ne çıktığını dinlemeden ayrıldım oradan.

KHALEJJ: Ama inek cins idi.

Ya aslında sorun biraz kişisel ben size anlatayım kararı siz verin.
Ben kışları odun ihtiyacını toptan hallederim giderim maktaya 15 en fazla 16 yıllık odun ihtiyacını karşılar gelirim.

KHALEJJ: Maşeleh-maşeleh ne kadar da sürrealist.

Bu güz de aynısını yaptım. Gittim ormana ama orman sarp, neyse buldum bir çift öküz geliyorum, öküzün biri biraz yaralanmış çekemiyor, durdum yanına biraz yardım ettim. Bunu gören khalejj bana çuıkho  dedi, (öküz oğlu). Böyle lakap taktı hemen, her yerde söyleyip beni rencide ediyor. Bende bir şey demiyorum, ya sabır.

KHALEJJ: Hayır ne diyecen, şeref duy, onore olmışındır sen.

Hani o sakatlanan öküz var ya onu da iyileşsin diye ovanın kenarına salmışım, sürüdeki ineklerle otluyor. Bir akşam kahvede oturuyoruz, sürü gelmiş çoban inekleri dağıtıyor. Bu khalejde tam bu sırada bana öküz gücünde adam filan diye takılmaya başladı. Yine sabır dedim.

KHALEJJ: Arı arı, Zığesabır nıne.

Dedim ama benim zavallı öküz kahvenin önünde durup bana minnettar bakışlar la bakmasın mı.  Khalejj çıldırdı tabi, laf sokuşturmaya başladı. Bende öküzün yanına gidip başını okşadım, seni anlıyorum der gibi. Bu Khalejj hemen zıpladı, kahkahalarla güldü, bak bak arkadaşı dedi nasılda anlaşıyorlar. Bütün kahve güldü peşimden.

KHALEJJ: Gülmesin mi?

Bende gülüşmelerin geçmesini bekledim, Allah varya. Ortalık sakinleşince, öküzün bana ne dediğini merak ediyor musunuz diye sordum herkese, hepsi merak kesildi.

Öküz diyor ki dedim;  YAV AHÇIPS BİZ SENİ ÖKÜZ BİLİRDİK BU iNEKLERİN ARASINDA NE İŞİN VAR.

KHALEJ: İmanı zıkocsımılh, kötü mahlûk.

Ondan beridir Aramız serin.

KHALEJJ: Brah yauv.