KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU V. OLAĞAN GENEL KURULU ÖNCESİ DEĞERLENDİRME VE BEKLENTİLER

İstanbul Kafkas Kültür Derneği
Yönetim Kurulu Üyeleri ve Kaf-Fed Delegasyonu

Değişen Dünya ve Türkiye’de Çerkes Kimliği

Değişmekte ve dönüşmekte olan bu yaşlı kürenin kadim kültürlerinden birini yaratmış olan kimliğimizi yaşatabilmek ve geleceğe taşıyabilmek için, örgütlü bir dinamizmle hareket etmek gerekiyor. İzlemek ve yetersiz müdahalelerle yetinmek, müdahale ediyormuş gibi yapmak geriye düşmemize neden oluyor.

Derneklerimiz, 1908’den bugüne klasik örgütlenme biçimimiz ve bizi bir araya getiren ortak payda ‘Kimlik’; tek dile, tek dine ve tek etniğe indirgenemeyen tarihsel gerçekliğimiz olan Çerkeslik. Kimliğe sahiplenme noktasında iyi niyetli olan her siyasi görüşten üyenin birlikte üretim yaptığı, tüzüğü çerçevesinde işlev gören ve üst yapımız Federasyon’un zeminini oluşturan bir örgütlülük. Hızla değişen Dünya ve Türkiye süreçlerine kayıtsız kalmayan ve kimliğine sahip çıkan bireylerin çabalarının, kültürel varlığın korunması konusunda, sistemli bir oluşuma dönüştürülmesinde Derneklerimiz ve Federasyonumuzun oynayacağı rol, tek başına yeterli olmasa da önemlidir.

Kimliğimize hep birlikte sahip çıkmalıyız!

Kimliğimizle var olmamak aslında yok olmaktır. Bunun farkında olmak değiştirebilmenin ön koşuludur. Dernek, vakıf, platform, sivil inisiyatif, federasyon gibi örgütlülüklerin yıllardır özverilerle sürdürdüğü kimliği koruma çalışmaları ile bugünlere gelebildik ve bugünden yarına kimliğimize sahip çıkmak, yeniden üretmek, yeniden tanımlamak için, katılımcı, paylaşımcı, şeffaf bir yönetim anlayışı artık hakim olmalıdır.Çalışmalarını verimlilik temelinde yürütecek insanlarımızla, yöneten ve yönetilen olarak değil, programlayan – katılan – üreten ve paylaşanlar anlayışı ile birlikte olmak temel ilkelerimizden olmalıdır.

Çağın, gelişmelerin ve dinamiklerin kesiştiği bir değişimi, her bireyin sorumluluk hissedeceği kimlik aidiyeti ile gerçekleştirebiliriz. Tarih boyunca yalnızca hayata, gelişmeye uyum sağlayanlar, varoluşlarını yeniden üretebilenler, taleplerini ortak sesle ifade edebilenler ayakta kalmıştır. Yeniden üretmek, toplumun bütün kesimlerinin katılımıyla mümkündür. Ses olmak, toplumun tüm kesimlerinin ortak sesi olabilmektir, ancak o zaman duyulur hale gelir. Tüm farklı fikir ve örgütlenmeleri olumsuzlayarak, diyalog kapılarını kapayarak, sürekli ötekileştirerek ve parçalanarak, ilerleyebilmenin olanağı yoktur.

Evrensel değerlerle örtüşen demokratik-kültürel haklar, her halkın hakkıdır!

Dünyadaki varlığımızın sürmesi için:

1- Türkiye diyasporasında ve tüm dünyada sorunlarımızın çözümüne yönelik, sürgün ve yaşadığımız soykırımın tescili, çifte vatandaşlık, BM Otokton Halklar Sözleşmesiyle uluslararası geçerlilik kazanmış olan koşulsuz olarak Anavatanımıza yerleşme ve diğer uluslararası sözleşmelerden gelen hukuki haklarımız, anadilde eğitim başta olmak üzere tüm demokratik-kültürel haklarımız için, yerel ve uluslararası kadrolaşma ve çalışma programlarının oluşturulması,

2- Dünyanın zulme, sürgüne ve soykırıma maruz kalmış, diğer otokton ve diyasporik halklarıyla iş birliğinin geliştirilmesi, uluslararası düzeyde BM’nin ilgili alt birimlerine doğrudan üye olunması. AB’deki resmi ve sivil ilgili birim ve organlarla işbirliği yapılması,

3- Siyaseten gerekli mekanizmaları oluşturmak için XASE geleneğimizi değerlendirerek yeni açılımlara yönelik alt yapı oluşturacak çalışmaların organize edilmesi,

4- Türkiye’nin 2012 yılı yeni Anayasa hedefinde, tüm etnik kavramlardan arınmış, eşitlik ve özgürlüğün başat olduğu, demokratik ve sivil bir Anayasa için her düzeyde girişimlerde bulunulması,

5- Kaf-Fed’in Kafkasya ve iç siyasete ilişkin Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet politikalarının oluşumunda, başvuru noktası olabilecek etkinliğe getirilmesi,

6- Türkiye halklarıyla birlikte Türkiye kamuoyunda sözümüzün olabilmesi için, benzer pozisyondaki demokratik kitle örgütleri ile işbirliği koşullarının oluşturulması,

7- Siyasi parti ve medya ilişkilerinin sağlanması, kimlik özelinde gündemi takip ve gerektiğinde anında doğru tepkilerin verilebileceği mekanizmaların yaratılması,

8- Toplumumuza dinamizm katmak, moral değerleri yukarı taşımak için çaba gösterilmesi, kimliğe dair söyleyecek sözü olan platform ve inisiyatiflerle diyalog kurulması ve işbirliği koşullarının olgunlaştırılması,

9- Kurumsallığı daha ileriye taşımak, daha dinamik bir işleyişi yaşama geçirmek, tüm yaş kesimlerini kapsamak, özelde gençlerle ve kadınlarımızla yetki ve sorumluluğu paylaşarak, birlikte yönetmek için çalışma ve düzenlemeler yapılması, çalışmalarımızın temel çerçevesini oluşturmalıdır.

Nasıl Yapmalı?

– İç dinamikleri harekete geçirmek için mevcut koşullar zorlanmalı,

– Eleştiri ve öz-eleştirinin hâkim kılındığı bir ilişki sistematiği yaşama geçirilmeli,

– Şeffaflık mutlaka öne çıkarılmalı,

– Gelenek haline getirilmiş uygulamalar doğru ve yol açıcı, üretime katkı sağlayıcı ise sürdürülmeli, aksi durumda geliştirici uygulamaların önü açılmalıdır.

Barış içinde, eşit ve özgür yaşayabileceğimiz demokratik bir Türkiye, Kafkasya ve Dünya için, katılımcı, paylaşımcı, şeffaf bir yönetim anlayışı özlemimizdir.

Kamuoyumuza saygıyla duyurulur.

ANA SÜTÜ HELAL, ANA DİLİ HAKTIR!
KATILIMCI, ŞEFFAF, FARKLILIKLARA SAYGILI BİRLİĞE EVET!
FİKİRLER ARASINDA ÖRÜLEN DUVARLARA VE ÖTEKİLEŞTİRMEYE HAYIR!

İstanbul Kafkas Kültür Derneği
Yönetim Kurulu Üyeleri ve Kaf-Fed Delegasyonu

Rahmi Tuna,
Yaşar Nogay,
Erhan Şahin,
Cengiz Gül,
Mine Bağ,
Berat Bir Bayraktar,
Doğan Duman,
Hürsen Özlü,
Günsel Avcı,
Zafer Süren,
Ümit Duman,
Yalçın Karadaş,
Yaşar Güven,
Mahmut Nedim Özel,
Birgül Asena Hızal,
Kamuran Çolak,
Yetkin İnanöz,
Kerim Kenan Coşkun,
Erdoğan Yılmaz,
Özlem Aydemir,
Hande Haratoka Yılmaz,
Janberd Dinçer,
Ergün Utku
Faruk Beşgül,
Ahmet Özel,
Azmi Cankılıç,
Faruk Aslandok