HAYALLERİMİZİ KİM ÇALIYOR

YEMUZ Nevzat Tarakçı

İnsan neden hayal kuramaz, neden hayallerinin peşinden koşamaz?
Sahi kim çalıyor hayallerimizi?
“Hayal hırsızı” mız kim bizim?

***

İyi insan olabilme hayali…
Bilinçli, dürüst, duyarlı, zarif... birey olabilme hayali…
Kimlik ve kültürel duyarlılığa sahip tek yürek bir toplum olabilme hayali…
Halkın, toplum ve kültürünün çıkarı için ellerini tutuşturduğu, yüreklerini birleştirdiği bir toplum olma hayali…

***

Bir düşünür, “Paranız yoksa değil, bir hayaliniz yoksa fakirsiniz!” der.
Sanırım bir insan için en büyük kayıp, gelecek için hayal kuramamaktır.
İnsanın bir hayali yoksa mutluluğu geçmişte arar durur.
Bu tür insanlar, geçmiş güzel yılları anlatıp onun verdiği mutluluk ve huzur ile kendilerini avutur.
Yoksa biz, hayali bile olmayan bir hayatın romantizmine ne tutsağız?

İBRETLİK BİR ÖYKÜ
Siz hiç hayallerinizden sıfır aldınız mı?

Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır.

Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Ortaokul ikinci sınıftayken büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı.

Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.
İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör!” uyarısı vardı.
“Neden “0” aldım?” diye merakla sordu hocasına, çocuk.
“Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal.” dedi, hocası.
“Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun, kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız!”
Ve ekledi: “Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü.
Babasına danıştı.
“Oğlum” dedi babası “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!”
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına.
“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin!” dedi. “Ben de hayallerimi.”

O, ortaokul ikinci sınıf öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı.

Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.

Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine “Bak” dedi, “Sana şimdi söyleyebilirim.
Ben senin öğretmeninken hayal hırsızıydım.
O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.

Allah’tan ki sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.

***

Hayallerinizi takip edin, onlar yolu bilir!