HADİ BAKALIM, EN KÜÇÜK DERNEĞİ KİMLER KURACAK?

YEMUZ Nevzat Tarakçı
20.06.2008

Küçülen dünyada, milletler sınırları kaldırıp birleşiyor.

Toplumlar, güç birliğine giderek büyümeye çalışıyor.

Bizden bazıları da, Kafkas toplumunun en az kesimine hitap eden en küçük derneği ilk önce kim kuracak diye yarışıyor.

Ne acı değil mi? 

Birleşmek dururken, büyümek varken, ortak paydaları geliştirmek mümkünken bölünmek, küçülmek, güdükleşmek…

Yazık, gerçekten çok yazık! 

Hayatı doğru anlayıp doğru yaşayanlar, insanları sadece insan olduğu için sevip onları kucaklarken, renk, dil, din çoktan aşılmışken bu küçük düşünceler de nereden çıkıyor? 

Son derce çileli bir hayat yaşayan ecdadın bir avuç torunları daha nereye kadar bölünecekler ne kadar küçülecekler!

Hiç mi tarihten ders alamıyoruz? 

Hâlâ birilerini ayırarak, “biz” diyerek, ”ötekiler” diyerek, iterek, kakarak nereye ulaşmaya çalışıyoruz?  

Neden binlerce ortak paydada buluşmuyoruz da farklı küçücük bir noktada ayrışıyoruz!

Bu yeni oluşumda kötü niyet var mıdır? 

Sanmıyorum.

Olsa olsa iyi niyetlerle yapılan büyük yanlışlar vardır.  

Söylemeye dilim varsa,

Gaflet vardır, diyeceğim.

Benlik vardır, diyeceğim.

Hastalıklı bir mensubiyet duygusu vardır, diyeceğim!

Ama inanın söylemeye dilim varmıyor.  

İnanıyorum ki, eleştirdiğim bu oluşumda, toplumu için gayret gösteren fedakâr insanlar da vardır.

Bunlar da böylesinin doğru olacağını sanıyordur!

Umuyorum aklıselim galip gelsin.

Birlikteliği savunanlar kazansın.

Kabileciliği ön plana çıkaranlar, küçük düşünenler değil, ulus olmayı isteyenler galip gelsin. 

Geriye dönüp düşünüyorum da:

Büyük Çerkes aydınlarının (!) bazısı bu güne kadar hep anlattı ama maalesef anlayamamışım.

“Kafkasya” adı bize uymaz.

Bu kavramda, bize yabancı birçok halk var.

Derneklerimizin adı “Kuzey Kafkasya” olmalı. 

Yok, “Kuzey Kafkasya”da olmaz, çünkü burada da birçok yabancı var. “Çeçen”i var, “Oset”i var, “Avar”ı var… Derneklerimizin adı “Kuzeybatı Kafkasya” olmalı. 

“Kuzeybatı Kafkasya”da olmaz, olamaz!

Birçok yabancı halklar var burada da. “Adige”si var “Abhaz”ı var… Derneklerimizin adı olacaksa “Adige” olmalı. 

“Adige” de olmaz, bu da çok karışık “Kaberdey”i var, “Abzeh”i var…

“Kaberdey” olmalı, işte “Kaberdey” derneği olursa mesele hallolmuş demektir.

O zaman kültürel ve sosyal tüm meseleleri halletmiş oluruz.

Ne dil problemimiz kalır, ne kültürel miras derdimiz. 

Yook… O da olmaz!

Biz, daha iyi çalışmak, bu kültüre daha fazla katkı sağlamak için sülalemizin, kabilemizin derneğini kuracağız.   

Yanlış anlamayın, bölmek, bölünmek değil amacımız, bilakis bütün derneklerle, ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlarla uyum içinde çalışacağız, daha başarılı olacağız. Hem bu sayede birçok “Çerkes Federasyonu” kurma imkânı da doğacak, yani zenginleşeceğiz.

Daha sıcak, daha samimi, daha tertipli olmak adınadır bu çalışma.

Hem ne gereği var küçüklükten beri tanışan, sevincini, acısını gönülden paylaşan, yıllardır birbirini tanıyan, kan bağı olan sevgili eşler, dostlar ve dahi ahbaplar varken…  

Kim demiş birlikten kuvvet doğar diye?  

Safsata!

Ne olur geliniz, geniş yollar, otobanlar varken çıkmaz sokakları denemeyelim! 

Küçük ayrıntılara takılıp kalanlar, küçük ufuklarda boğulanlar, küçük düşünenler değil mi? 

Unutmayalım, küçük düşünceler, küçültür bizi!  

Bize, büyük hedefler için büyük hayaller gerekir! 

Değil mi ki gelecek büyük düşünenlerindir! 

Yine unutmayalım ki, tarih, hep küçük düşündükleri ve yarını okuyamadıkları için dev gibi yerleri küçültmüş iyi niyetli insanlarla doludur.