GÜZEL ATLAR, GÜZEL İNSANLAR

Kuban Paul Seauhmann
12.08.2006

Toplumsal değişim kültürlerin yok olmasında en büyük etken. Xabzeye göre donanmış insanlarımızın da aramızdan ayrılması da bu yok oluşu hızlandırıyor.

Sülalemizin en büyüğünü kaybettik.

Cenazede çocuklarımızı gözledim. Birbirleriyle itişiyorlardı. Aklıma kuzenlerim geldi. Biz o yaşlarda birbirimizi ittirmezdik. Çok sık küsüştüğümüz aklıma geldi.

Peki büyüklerimiz?

Onlar sanki başka bir boyuttaydılar.

Küsmezler, kızmazlar, itişmezler, kavga etmezlerdi…

Mezarlıkta halam yanıma yaklaştı. ”Bu köyde çok güzel atlar vardı. Çok da güzel insanlar. Hepsi o atlara binip teker teker gittiler. Artık ne o güzel atlar kaldı, ne de o güzel insanlar” dedi.

Şimdi hiç güzel at kalmamış. Artık götürecekleri güzel insanlar kalmadığı için mi hiç at yok.

Yaşamın kargaşası içinde çok ciddi biçimde kan kaybediyoruz. Artık insanlar o denli acımasız oldular ki; çıkarları, politikaları ve inançları için inanılmaz kıyıcı oluyorlar. Hadi İsrail’in Lübnan’a, dinci teröristlerinde İsrail’e saldırmasının mantığını kabullenelim. Bir Çerkes’in diğerine saldırmasına nasıl kabul edeceğiz?

İşte bunun temelinde artık Çerkesliğin kalmaması yatıyor. Gerçek anlamda Çerkes olanlar atlarına binip gittiler. Diğerleri de anavatana döndüler. Geriye kalanlarda işte bu durumda…

Değerli thamademiz hastanede koma durumda yatarken ziyaretine gitmiştim. Bilinci sık sık kesiliyordu. Durumu çok kötüydü. Sol tarafı tümüyle felçti.

Bilinci yerine geldiğinde ilk tepkisi üstünün açık olup olmadığını kontrol etmekti. Ölüm döşeğindeki bir insanın haynape olur diye üstünü kontrol etmesi ne denli büyük bir davranıştır. Üstelik yan yataklarda yatan diğer hastalar bunu umursamazken.

Xabze nasıl bir yaşam oluşturmuştu ki, can verirken bile; ayıp olur, diye bir insan üstünü başını düşünür? Bu doğumdan ölüme kadar olan süreçte nasıl yaşadığınızla doğru orantılıdır. Eğer bir Çerkes gibi yaşadıysanız; her ortamda, her koşulda davranışlarınızda değişkenlik olmaz. Ölüm döşeğinde bile yalpalamazsınız. Bırakın bilgisayar başında tanımadığınız insanları kıymayı…

Düğünlerimizden cenazelerimize kadar kültürümüz yok oldu. Hepimiz dejenere olduk. Çocuklarımız dejenere olma şansına bile sahip olamadılar. Adları Çerkes olarak kalacak, o kadar.

Eskiden Çerkesler temizdi. Şimdi değil sokağını, evini temiz tutmuyor…

Eskiden Çerkesler hoşgörülüydü. Şimdi acımasız…

Eskiden Çerkesler tan ağardığında tarlaya gider, hava kararırken eve dönerlerdi. Şimdi kahvehane köşelerinde oturuyorlar.

Eskiden Çerkesler ağzından çıkanı kontrol ederlerdi. Şimdi dünya umurunda değil…

Eskiden Çerkesler haynapeyi bir otokontrol mekanizması olarak kullanırlardı. Şimdi lümpen yaşam tercihinde bulunuyor…

Bir insan öldüğünde -doğanın yasası- en çok yakınlarının kaybı olur. Ancak, bir kültür yok olduğunda salt Çerkeslerin değil, tüm insanlığın kaybı oluyor.

Şimdi mezarlıkta halam yanıma geliyor ve o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler, diyor.

Değerli thamadem de atına binip gitti.

Üzülüyorum…

İnsanlarımız artık o güzel atları bulamayacaklar…

Buna daha çok üzülüyorum…