GÜÇLÜ OLMAK!

TLETSERUK Nahit Serbes
19.03.2016

Neden bazı insanlar, hiç tanımadıkları bir çevreye girdiklerinde bile herkesin dikkatini çekerler?

İlk kez gördüğümüz insanlar hakkında karar verirken, onların ne kadar güçlü olduklarına ve bu gücü nasıl kullandıklarına, ikinci olarak da bu insanların cana yakın olup olmadıklarına bakarız. Bu iki boyut, bizim insanlar hakkındaki yargımızı belirler.

Biz bu insanların sahip oldukları gücü nasıl kullandıklarına bakarız. Çok bilgili de olsalar, niyetlerinin kötü olduğunu düşündüğümüz kişilerden de uzak durmak isteriz.

İnsanın gücü ve niyetinin yanı sıra, o insanın ne kadar cana yakın ve içten bir insan olduğu da önemlidir.

Çünkü bir insanın cana yakın olması, karşısındaki kişiyi yumuşatacak ve rahatlatacaktır. İnsan cana yakın bir kişiyle kolay iletişim kurar, ondan gelecek eleştirilere daha açık olur.

Konusunda yetkinliği (1) her halinden belli fakat soğuk bir kişiliğe sahip olan insanlar, ilişkilerine mesafe koyarlar. Bu insanlar, diğer insanlar üzerinde bir “çekinme” hali yaratırlar. Bunun tersine, yetkinliği olmayan ama sıcak, sempatik olmak gibi “İyi” özelliklere sahip insanlar, sıcak bir kişilik duygusu uyandırırlar.

Peki, kişiler güçlü insanların mı yoksa cana yakın insanların mı peşlerinden giderler?

Sosyal psikologlara göre insanlar liderlerinin hem güçlü hem de sıcak bir kişiliğe sahip olmasını isterler. Hem güçlü hem de sıcak olmak, insanlar üzerinde olumlu bir etki yaratır.

Bir insanın gücü, onun mesajının kabul edilebilirliğini arttırır. Bu nedenle, ne bildiğimiz kadar, insanlarla nasıl iletişim kurduğumuz da çok önemlidir. Soğuk ve mesafeli ilişki kuran insanlar, ne kadar yetkin olurlarsa olsunlar, insanlar üzerinde istedikleri etkiyi yaratamazlar. Etkili olmanın yolu, hem bilgi ve yetkinlik sahibi olmak hem de cana yakın ve içten bir iletişim kurmaktan geçer.

Cana yakın olmanın bir başka tanımı da, insanın kendisini başkalarına açması, gizli saklı bir yönünün olmaması, hatalarını ve zafiyetlerini paylaşmasıdır.

İnsan kendini olduğu gibi ortaya koyduğunda, içtenliği ve iyi niyeti karşı tarafı etkiler ve kendisine destekçiler bulur. Kendi içlerindeki dengelerini iyi tutturmuş olan insanlar, kendilerinden emin ama kibirsizdirler. Eleştirilere açıktırlar; eleştirileri kendilerini geliştirmek için kullanırlar.

Sözünü dinletmek,       etkili olmak ve liderlik etmek isteyen kişinin,       “İçtenlik yetkinlik” dengesini oluşturması ve bunu doğru bir şekilde yansıtması gerekir.

Eğer etkili olmak ve insanlarla birlikte iyi sonuçlar almak istiyorsak, hem işini bilip hem de içten davranış sergileyen insanların, başaramayacakları hiç bir iş yoktur.

Kendini olduğundan farklı göstermeye çalışmayan bir Çerkes yukarıda söz konusu olan her şeyi doğru bir şekilde yansıtır, güvenle düşüncelerini ve itirazlarını ortaya koyar; eleştirileri cevaplar, hata yaparsa hatasını telafi eder.

DİPNOT:
1) Yetkinlik, genel anlamda yetkin olma durumunu, yani belirli bir alandaki sorumluluk ve/veya görevleri yerine getirebilme durumunda olmayı ifade eder.