DEVLETGERİ

KEÇ-I Süleyman Yavuz

Düzce’nin Sarayyeri (Neşehable) köyünde yaşardı meşhur Devletgeri amca.

Kendi kadar meşhurdu Çerkes kemerinde taşıdığı bir fincan, küçük ispirto ocağı, kahve ve şeker torbası, aklına geldiği yerde oturur yapar kahvesini, tüttürürdü cigarasını.

Yol yordam bilirdi Devletgeri. Okumuştu da.

Günlerden bir gün akrabalarından bir kız kaçar, bir delikanlıya. Delikanlı iri yapılı, memur, hatta amirdir yaptığı işinde. Kız ise köyünde ev işlerinde ufak tefek bir Çerkes kızı.

Kıyametleri koparmaktadır kız tarafı. Dilekçe üstüne dilekçeler vs. kızmaktadır bu duruma Devletgeri ama ne yapsın kız tarafıdır.

Şikayet etmesi için zorlarlar akrabaları Devletgeri’yi. İyi yazacağını tahmin ettiklerinden ötürü arzuhali.

İşte o meşhur dilekçesini o zaman yazar Devletgeri.

”Bilmem kimlerin boğası, biz……….ların sıçalaklı danasını kaçırmış olup, dananın da, boğanında bulunmasını…”

Rahmetli Ferda SEVEN anlatmıştı, hatırımda kalan bu anekdotu.