”DANS YAŞAMI GÜZELLEŞTİRİR”

YEMIT’IL Nurbıy
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız
Adige Mak,  22 Nisan 2009

Dünya Dans Günü karşılaması bağlamında, 2009 yılında yapılacak çalışmalar konusunda bilgi almak üzere, Adigey Cumhuriyeti Devlet Akademik Topluluğu “Nalmes”in sanat yönetmeni, RF kıdemli oyuncusu ve AC halk oyuncusu Kule Muhamed ile bir görüşme yaptık.

“2008 yılı bizim için başarılı bir yıl oldu, çalışmalarımız üzerine  değerlendirmelerde bulunduk” diyor Kule Muhamed. “Nalmes”in dünya düzeyinde tanınmış topluluklardan biri olduğu dış ülkeler gazeteleri ve televizyonları tarafından da belirtiliyor. Başarıyı daha da geliştirmek için yapmamız gereken şeyleri  görüşüyoruz”.

– Oyuncuların sanatsal düzeyleri  sizce yeterli mi?

– Ünlü oyuncularımız var, onların özenli çalışmaları, topluluğa yeni aldığımız oyuncular tarafından izleniyor. Kıdemli sanatçıların sergiledikleri örnekler, başarının yoğun bir çalışma, terleme sonucu elde edilebileceğini anlatıyor. Her gün dans çalışmasının zorunlu olduğunu, böylece daha yetkin bir dansçı olacağını oyuncunun kendisinin bilmesi gerekiyor. Ben çalışma arkadaşlarıma bu konuda güveniyorum.

– Gösteriler düzenlenmesi ve sanatsal olanaklar kullanılarak  insanlarla ilişki kurulması konularını görüşebilir miyiz?

– Bunlar bizim başta gelen görevlerimiz. Yeni oyuncular alarak, “Nalmes”i daha da yetkinleştirmeye çalışıyoruz.

– Gösteriler sunduğunuz ülkelerde, Rusya bölgeleri ile İtalya’da bulunduğunuzu, bunun önemli olduğunu söylemiştiniz

Adigey Cumhuriyeti köylerinde ve Rusya’nın Güney Federal Okrugu kentlerinde başarılı konserler verdik ve sıcak karşılandık. Dostluk, Adigelik ve Ulusal anı (nostalji) gibi konuları önemsediğimi belirtmeliyim. İtalya’yı vurgulama nedenim şundan, dünyaca ünlü büyük bir tiyatro sizi çağırmışsa ve koca bir salonda boş bir yer kalmamışsa, bu  başarılı gösteri kuşkusuz övgüye değerdir sanırım. Oyuncularımızın çalışma sürecinde edindikleri izlenimler, cumhuriyetimiz elçileri konumunda olmaları, sadece İtalyanların değil, turistlerin de danslarımızı ilgiyle izlemiş olmaları çok şeye değmez mi!

İtalya’da ağırlanmak güzel bir şeydir.

– İtalya iyi bir anı. Beğeni dışında, Adigey’e ne gibi olumlu izlenimlerle döndünüz?

– Bugün iyi dans ettiğin, bol alkış aldığın için sevinebilirsin ama bu yetmez. Yarın piste çıktığında, bir önceki başarıyı yinelemen kolay bir şey değildir. Sanatı her zaman ciddiye almak gerekir. Gösterişle, göz boyamayla fazla yol alınamaz. Sana biçilen değere saygı göstermezsen, çok pişman olursun.

– “Psetlıhoh’er” (Yavuklular) oyununun ünlü oyuncusu Zıha Zavırbıy, temsilde Hapape rolünü oynuyor. Kızın yanına vardığında dirsek çıkararak “blizko” (yakında) diyor kıza.

– Ben de o oyunu ilginç buluyorum. Mamıy Yerecıb’ın yazdığı bu piyesin klasikler arasında yer almış olduğu görüşüne ben de katılıyorum. Sanatın insanı eğittiği, düşünmeye yönelttiği konusu üzerinde duruyorum. Suriye’de iken bir akşam toplantısında oradaki soydaşlarla bir araya geldik, danslarımızla onlara bir armağan sunduk. Suriye’den Türkiye’ye geçtik ve orada da altı dinleti sunduk, soydaşlarımızı sevindirdik.

– Dinleti düzenlemede ne gibi destek ya da engellerle karşılaşıyorsunuz?

– Programı değiştirmeden gösterileri sıralayıp sunarken, herşeyi bir tutamıyorsun. Geçmişten bugüne izlemiş olduğun yolu, gösteriye iyi hazırlanmayı ve çok şeyi dikkate almak durumundasın. Oyuncunun bir kez değil, her zaman için oyuncu olması bir sorumluluk. Oyuncunun özürler sıralamadan engelleri aşmaya çalışması gerekir. Moskova’daki Adigelerin akşam buluşmasına katıldık. Volgograd, Krasnodar, Nalçik ve daha başka yelerde de bulunduk. Yaratıcılığı geliştirip yaygınlaştırırken, esen havaya göre yön tayin edilemez. İyi bir çalışma düzeni kurmanın, tutarlılığın bizi en sevindirici başarılara götüreceğine inanıyorum.

Giysiler ve yeni danslar

– Yeni diktirdiğiniz kostümleri dinletide gördük, gerçeken çok güzeller.

– Yeni sahnelediğimiz danslara uygun kostümler diktirdik. Bu konuda bize destek çıkan Adigey Cumhuriyeti Kültür Bakanlığına teşekkür borçluyuz. Çalışmalarımızı kitlelere ulaştıran “Adige Mak” gazetesi, cumhuriyet televizyonu ve diğer kuruluşlara ve “Nalmes” taraftarlarına gazeteniz aracılığıyla teşekkürlerimizi sunarız.

– Kadrolarla  ilgili sorunlarınızı gazetemiz aracılığıyla  birçok kez duyurduk. Bu konuda kaygılarınız sürüyor  mu?

– Kadrolar ile ilgili sorunlarımız hep önümüzde, karşımızda. AC Sanat Kolleji’nde dansçılar yetiştiriliyorlar. Hoceye Aslan ile Şhaptleko Tamara “Nalmes”te çalışıyorlar, Kolej’de de öğrencilere eğitim veriyorlar. Adige danslarını öğretmeleri için bu iki öğreticiyi okula biz gönderdik. İşe yeni başladık, derinlemesine konuşmak için henüz erken.

– Sizin oyuncularınız çocuk topluluklarını da eğitiyorlar. Bunlardan yararlanmayı düşünmüyor musunuz?

-Küçük çocuklar Nenıj Aydemır, Nemıt’eko Rimme ve Şaguc Baturay tarafından eğitiliyorlar. “Maykop Şafağının Işıltıları” (Мыекъуапэ инэфылъэхэр) topluluğu öncülüğünde bu çalışmalar yürütülüyor. 200 kadar çocuğu danslara aldık, çalışmaları özenle izliyoruz.

– Bunların hepsinin birer başarılı oyuncu olamayacaklarını biliyoruz, ama “Nalmes”e alacağınız çocukları onlardan seçseniz olmaz mı?

– “Nalmes”te eğittiğimiz çocukları Sanat Koleji’nde okutacağız. “Nalmes”e dönüşleri ile de ilgileneceğiz.

– Dansçının ustalaşması için yapılması gerekenleri henüz söylemediniz.  

– Dansçının sanatı sevmesi, bir ulusal düşünce sahibi olması ve kalbinde bir Adigelik duygusu taşıması gerekir diye düşünüyoruz. Sanatçı, sanatsal yeteneğini sahnelerken, dansın diliyle toprağına ve cumhuriyetine karşı duyduğu sevgiyi de anlatabilmeli. Küçük çocukları çalıştıran eğitici kadrosunu sayısal olarak da büyütmek zorundayız. Başlıca sorunlarımızdan biri de bu. Ana-babaların ödedikleri paralarla ulusal sanatı yükseklere kaldırmak olanaksız. Sorunu devletçe ele almak gerekiyor, buna  çözüm bulmaya çalışıyoruz.

– Gösteri ve dinletileri daha çekici bir hale getirmek için yapmakta olduğunuz değişiklikler olumlu sonuçlara yol açıyorlar mı?

– Bu son üç yıl içinde programa  dört yeni dans aldık: “Abhaz dansı”, “Zefak’o”, “Tlepeç’as” ve “Nartlar”. Bunu bir başlangıç olarak görüyorum. Ulusumuza ait olan Adige dansları programımızın çekirdeğidir. İzleyicinin beğeneceği ve anlayacağı gösteriler düzenlemek gerekiyor. Suriye’de gösterimizin ilk yarı aralığında, Suriye Kültür Bakanı yanımıza geldi ve şöyle konuştu: “İlk üç dansı izleyince “Nalmes”in hangi ulusa ait olduğunu anladım. İyi bir ulusun iyi bir kültürü olur, güzel bir ulusun güzel bir kültürü olur. Nalmes’i çok beğendim.”

– Program düzenlerken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

– Olanaklarını iyi kullanacaksın, ayrıca gideceğin kent ya da ülkeyi de dikkate alacaksın. Tanınmadığın bir yere gittiğinde, sanatsal yoldan tarihini onlara anlatmalısın, onların seni anlamalarını sağlamalısın.

– Muhamed, Maykop’ta “Nalmes”in konserini vermek üzere hazırlanıyorsunuz. Dünya Dans Günü nedeniyle sanatseverlere ve gazetemiz okuyucularına neler söylemek istersiniz?

– Sanat, bilimin bir anlatı biçimidir. “Nalmes”, artık dünya çapında ünlenmiş bir topluluk. Bu nedenle topluluğun temelini sağlamlaştıran ustalara çok şey borçluyuz. Eski öğretmenlerin bize bıraktıkları başarılı çalışmaları daha da ilerilere taşımak istiyoruz. RSFSC (Rusya) kıdemli oyuncusu, AC halk oyuncusu Beşkeko Mashud benim öğretmenimdi, bugün de onu öğretmenim olarak görüyorum. 26 Nisan günü Maykop’ta bir gösteri düzenleyeceğiz, o gün Beşkeko Mashud’un da doğum günü olacak, ben de onu içten kutluyorum, ömrünün bir Nart ömrü gibi uzun olmasını diliyorum. Öğretmeniniz ve sanatseverler için dinleti sunmak ve onları sevindirmek sıradan şeylerden değil. “Nalmes” Müdürü Baste Azmet, çalışma arkadaşlarımız Hoceye Aslan ve Hut Abreg ve dinletimiz hazırlıklarına katılanlar adına Dünya Dans Günü’nü kutluyorum, “Nalmes”e ilgi duyanları konserimize/dinletimize çağırıyoruz.

– Tüm isteklerinizin gerçekleşmesini içten dilerim.

– Teşekkür ederim.