ÇERKES VE YUNAN MİTOLOJİLERİ ÜZERİNE TEMATİK OKUMALAR

Ali İhsan Aksamaz 

Bu makalemde sizlere Balkar Selçuk’un ‘Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar’ adlı kitabından bahsedeceğim. Kitap, Apra Yayıncılık’tan çıktı.

‘Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar’ adlı kitapta Balkar Selçuk,  Yunan mitolojisinin iki ana yazarı Hesiodos ve Homeros’un kitapları ile Çerkes Nart mitolojisini karşılaştırıyor.

Kitap, iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm “Olimpos ve Harama Uaşha’nın Sakinleri” başlığı altında tartışılıyor. Olimpos ve Harama dağları kozmik dağlar olarak görünüyor ve bu dağlar aslında Çerkes ve Yunan mitlerinin merkezinde yer alıyor. Yunan mitolojisinde Olimpos’da yaşadığı var sayılan antropomorfikler ile Çerkes Nart mitolojisinde Harama Dağı’nda yaşadığı kabul edilen Nartları bu başlık altında karşılaştırılıyor. Bu bölümde daha çok Hesiodos’un eserleri temel alınıyor.

İkinci bölüm,  ‘Ölüler Ülkesi’ başlığını taşıyor. Bu bölümde daha çok Homeros’un ‘İlyada ve Odisseia’sı ele alınıyor.

 MET ÇÜNATIQO YUSUF İZZET VE AYTEK NAMİTOK

1910’lu yıllarda İstanbul’da kurulan ‘Çerkes Teavün Cemiyeti’ bünyesinde tarih ve mitoloji konularını da araştıran bir grup aydının varlığı dikkat çekiyor. Bunlardan Met Çünatıko Yusuf İzzet, ‘İlyada ve ‘Odisseia’ üzerine yazdığı makalelerle öne çıkmıştır.  Met Çünatıqo, ‘İlyada’ tekstinde geçen savaşın Kafkasyalı kabileler ile Hint-Avrupalı işgalciler arasında geçen bir savaş olduğunu ileri süren ilk kişi.

 Met Çünatıqo, ‘Odisseia’ adlı eseri de incelemiş ve ‘Troya Savaşı’ndan sonra ülkesine dönmek için mücadele eden İthaka kralı Ulisse’nin hikâyesini etüt etmiştir. Met Çünatıqo, ‘Odisseia’ adlı eserdeki kahraman Ulisse’nin aslında Batı Kafkasya’ya uğradığını ve eski Çerkesya’da seyahat ettiğini tespit etmiştir.

1930’lu yıllarda ise Prof. Dr. Aytek Namitok, Sorbonne Universitesi’nde yazdığı ‘Çerkeslerin Etnik Kökeni’ adlı kitapta konuyu tekrar ele almış ve aynı sonuçlara ulaşmıştır.

FESSENDEN’İN ESERİNDEN (1925)

Kanadalı mucit ve bilim adamı Reginald Aubrey Fessenden de, 1925’de yayınlanan ‘The Deluged Civilization of the Caucasus Isthmus’/   ‘Tufan Öncesi Kafkas Kıstağı Medeniyeti’ adlı kitabında aynı sonuçlara ulaşmıştır.

Bu yazarlara göre;  Çerkesya ve Çerkes halkı Troya ile akraba olan Kelt- Ligür- Pelasg-Karia- Trak kabileler dünyasının bir parçasıdır. Çerkes etnogenesisinde  (Çerkes gen havuzunda) bu halkların ağırlıklı etkisi vardır. Fessenden de Eski Yunan mitlerindeki temel seyahatlerin Batı Kafkasya yani Çerkesya’ya yapıldığını iddia ederken bu temanın ‘Ölüler Ülkesine Seyahat’ olarak adlandırıldığını da belirtir. Ona göre; Homer’in ‘Odisseia’sındaki kahraman Ulisse önce Çerkesya sahilinde gezmiş, sonra Kuban ırmağı üzerinden Çerkesya’nın içine inmiş ve ‘Troya Savaşı’nda ölenlerin ruhlarıyla konuşmuştur. Fessenden,  bu çalışmasına bir de harita eklemiştir.

KAFKAS ÇERKESYASI’NDAKİ SİND- MEOTLAR VE DİĞER KABİLELER (M. Ö. 80)

Fessenden, genel olarak ‘Güneş Kültü’nden beslenen medeniyetlerin Kafkasya ile alâkalı olduğunu, bunun da Kafkas Dağları ile güneşin (Ekinoks- Gündönümü dönemlerinde) paralel olmasıyla alâkalı olduğunu iddia etmiştir. Hazırladığı haritada Eski Mısır’dan Yunanlılar’a kadar hangi medeniyetlerin Kafkasya’daki hangi bölgelerden beslendiğini ve nereleri kutsal saydıklarını tek tek işaretlemiştir.

Balkar, Selçuk ‘Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar’ adlı kitabında

 bu üç araştırmacının tezlerine yer yer değiniyor. Balkar, Selçuk, daha ayrıntılı olarak da Nart mitolojisi tekstleri ile Yunanlı ediplerin yazdığı tekstleri de tematik olarak karşılaştırıyor.

‘Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar’ adlı kitap, Balkar Selçuk’un,  yedi cilt olacak bir Çerkes Nart Mitolojisi etüt çalışmasının ilk kitabı. İkinci kitabı,  Kafkasya’da Kabardey Balkar Cumhuriyetinde 2017’de yayınlanmış. Balkar Selçuk, şu sıralar, Nalçik’te Çerkesçe olarak yayınlanmış “Nartlar Neterler Anunnakiler” kitabının İngilizce çevirisini yapıyor.

ASTAİ, SİNDOİ, BESSOİ, ODRYSAİ, MYSİA VE DİĞER THERAKES KABİLELERİ

Balkar Selçuk şunları ekliyor: “Aslında tarihsel olarak Çerkesya Anadolu ile sürekli ilişkisi olan bir bölgedir. Meselâ M.Ö. 85’lerde Mitridates VI Eupator, Romalıların Anadolu’yu işgaline karşı verdiği savaşlarda bazen ordugâhını Kırım ve Kerç bölgesine taşımış ve Çerkesya’dan topladığı halklardan oluşan ordularla Anadolu’ya tekrar inerek işgale karşı Roma lejyonlarıyla savaşmıştır. Romalılar Mitridates’i bir suikastle öldürttüğünde de Mitridates,  Çerkesya-Batı Kafkasya ve Fransa’daki  Keltlerden kurduğu ordularla Roma’ya inme planı yapmaktaydı.

Nitekim Anadolu’da ortaya çıkan Stoa ekolünün takvimleri ve Mitracılık dini de Çerkes Nart mitolojisindeki Sosrıqo’nun taştan doğması gibi taştan doğan Mitra kültü etrafında şekillenmiştir. Ve Mitridates VI Eupator Stoa ekolünün doğduğu Kilikya’da deniz donanmaları yaptırarak Romaya karşı savaşmış bir kahramandır. Mitridates VI Eupator dönemi, Çerkesya ile Anadolu’nun Roma işgaline karşı birlikte savaştığı bir dönemdir. Ve kültürel etkileşim de bu dönemde hayli canlıdır. Yine Kapadokya’da karşımıza çıkan MA ana Tanrıça kültü de Kırım ve Kafkasya kökenlidir.

BAZI KAYNAKLAR ÇERKESLERİN UBIH KOLUNUN AKHALAR’DAN GELDİĞİNİ İDDİA EDERLER

Sonra Çerkeslerin etnogenesisinde etkisi olan Sind- Meot- Bisaltai gibi kabileler aslında Trak kabileleridirler. Ve Troya Savaşı’ndan sonra Akhaların bir kısmınında Çerkesya sahillerine yerleştiklerini görüyoruz. Troya savaşının M.Ö. 1200’lerde yaşandığı kabul edilir. Akhaların bir kısmı bu savaştan sonra Batı Kafkasya’ya yerleşmişlerdir. Mitridates VI Eupator zamanında M.Ö 85’lerde bile Akhaların Çerkesya sahillerinde yaşadıklarını görürüz.”

 BALKAR SELÇUK, ÇERKES MİTOLOJİSİ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR

Mitolojiye ilgi duyuyor ve Çerkes Mitolojisini Yunan Mitolojisi ile karşılaştırmalı olarak okumak istiyorsanız Balkar Selçuk’un ‘Çerkes ve Yunan Mitolojileri Üzerine Tematik Okumalar’ adlı kitabını mutlaka edinmeli ve okumalısınız. (24 VII 2020)