BİR KÜLTÜR ERİYOR, SORUMLULAR SEYREDİYOR

YEMUZ Nevzat Tarakçı
20.10.2013

Bir insanın,toplumuna özgü bilgi, inanç ve davranışları erirken bu tükenişe seyirci kalması ne kadar acı.

“Eğer bir toplumda ortak amaç, değer ve kural kargaşası yaşanıyorsa”

“Eğer toplumda olumlu, yapıcı örnekler azalmışsa”

Toplumu ayakta tutan değerler gençliğe layıkıyla benimsetilemiyorsa ne yazık ki o toplum için karanlık günler yakın demektir.

Malum, kültürü yaşatacak güç gençliktir.

Gençlik, bugünün aynası, yarının habercisidir.

Ne acıdır ki bugün, her daim kültürüyle övünen bir toplumun gençliği, kimlik kargaşası içinde kültür bunalımı yaşıyor.

Toplumun geleceği, ulusun itici gücü olan gençlik, sorumluluklarından habersiz başka uğraşlar peşinde.

Aslında gençlik, zamanla, kültür yapısı içinde kimliğini, kişiliğini arama süreci yaşar.

Bu süreç; “kimlik-kişilik, boyun eğme-başkaldırma, bağımlılık-bağımsızlık, deneme-yanılma, sorumluluk-sorumsuzluk, güven-güvensizlik, güçlü olma-güçsüzlük, toplumla bütünleşme…” gibi kavramların içini doldurma sürecidir.

İşte bu süreçte büyükler gençlere model olmalı.

Bu süreçte güzel örnekler devreye girmeli.

Gençler bu dönemde kendini bulmalı.

İlgiyle, sevgiyle…

Bu dönemde başlar gençlerin kültürden kaçışı.

Çünkü genç söz hakkı alamaz, alsa konuşamaz, konuşsa ciddiye alınmaz.

Zira yaşı küçüktür, henüz altmış yaşına gelmemiştir daha.

Genç, masa – sandalye taşıyarak öğrenecektir kültürünü(!)

Bu dönemde, modelsizlik, ilgisizlik bitirir genci.

Zaten bu dönemde sözün ilerisine geçemeyen temenniler çok da anlam ifade etmiyor.

Yüreğini bu emsalsiz kültürün yaşatılmasına adamış değerli dostlar,

Konuşmanın, üzülmenin, kahrolmanın ötesinde bir şeyler yapmanın zamanıgeldi,geçiyor.

Geri sayım başladı.

İbreler kırmızıda.

Kültür eriyor.

Dil unutuluyor.

Yok oluşun ayak seslerikulakları tırmalıyor.

Gençlik, kimlik ve kültür bunalımı yaşıyor.

Daha da acısı, bu vahamet karşısında sorumlular tepkisiz.

Tepkili olanlar da etkisiz.

Kimliğiyle barışık, kültürüyle donanmış bilinçli bir gençlik yetiştirmek kolay değil elbette.

Bakın şu manzaraya:

Çağın getirdiği sorunlarla bocalayan, aile bağları sarsılmış, geleneklerden kopmuş Nart’lar.

Bencilleşmiş, çevreleri daralmış, zarafetten uzaklaşmış Setenay’lar.

Seven, sevilen, dili ve “xabze”siyle gönüllere taht kuran Setenay ve Nart gitmiş, güzelliklerin yerini didişmeler,kavgalar, nefretler almış.

Peki çözüm:

Çözüm, gençliğin bu sessiz çığlığını duyan duyarlı kesimin daha fazla sorumluluk üstlenerek duruş sergilemesi.

Yetişkinlerin kültür iletişiminde sağlıklı model olabilmesi.

Daha çok sevgi, daha fazla ilgi, biraz daha samimiyet, bir o kadar cesaret.

Bu emsalsiz kültürü genç nesle sevdirmenin, onları eğitmenin bilinen en etkili yolu,derneklerimizin kapasite artışıyla, ek programlarla, yoğun etkinliklerle kültürü sevdirmesi, gençliği bilinçlendirilmesidir.

Aksi takdirde, başta yöneticiler olmak üzere bütün yetişkinler kültür mirasımızın mirasyedileri durumuna düşeriz.

Bu bilinç ve bu samimiyetle faaliyetlerini yürüten değerli yöneticilere binler teşekkür!

Kimliğiyle barışık, kültürüne duyarlı sevgili gençler,

Bilginiz, birikiminiz, duruşunuz ve “xabze”nizle bu kültürü sizler yaşatacaksınız.

Binler selâm size.