ARAŞTIRANIN BİLİNCİNİ YAŞAM PEKİŞTİRİYOR

YEMT’ITL Nurbıy
Adige Mak Gazetesi, Ağustos 2012
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

Arkeologlar tarihimizi öğrenmeye yeraltında kalmış olan nesnelerden başlamamız gerektiğini belirtiyorlar. Bu noktadan yola çıkarak Adige Cumhuriyeti Milli Müzesi Baş Bilimsel Çalışanı, Rusya Gazeteciler birliği üyesi, Adigey Cumhuriyeti onursal kültür çalışanı, ünlü arkeolog TEVU Aslan ile sohbet ettik.

TEVU Aslan: Adigey topraklarında yaptığımız kazılarda bulduğumuz nesneler tarihimizin gizlerini bize açıyor. Adigelerle Ruslar arasındaki bağı kanıtlayan nesneler cumhuriyetimizde yeraltından çıkartıldı.

Mıyekuape’nin 5-6 kilometre kuzeyindeki höyük ve eski yerleşim yerlerinden çıkartılan nesneler az sayıda değil.

YEMT’ITL Nurbıy: Bu nesnelerin hangi döneme ait olduğu belirlendi mi? Bulunan nesneler cumhuriyetimizde kalacaklar mı?

TEVU Aslan: Doğu Halkları sanatı müzesi Kuzey Kafkasya Bölümü Mıyekuape şubesi müdürü Kuşu Nefset önayak olarak ilginç bir sergi müzede sergilendi. Bu etkinliğe arkeologlar, bilimadamları, Adigey’in toplumsal hareketleri üyelerinden bazıları da katıldılar.

2014 yılında Soçi’de yapılacak olimpiyat oyunları için yapılan inşaat çalışmalarına bağlı olarak gaz boru hattı döşenmeye başlandı.

YEMT’ITL Nurbıy: Mıyekupe-Samurske-Soçi hattından bahsediyorsun sanıyorum?

TEVU Aslan: Evet, bu hattın geçtiği yerlerde bulunan anıtlar önden kazılıyor, pek çok nesne buldular.Normlaşmış kanunlar gereği böylesi inşaat alanlarında tarihi anıt olarak belirlenen bölgeleri inşaat alanı kapsıyorsa arkeologların önden kazı yapmaları gerekiyor. İnşaatı yürütenler bunun maliyetini karşılamak zorundalar. İnşaatçılarla arkeologlar anlaşarak kazı yapmaya başlıyorlar. Bu sefer bu anıtsal bölgenin araştırılmasına pek çok bilimadamı katıldı.

YEMT’ITL Nurbıy: Bilim adamları nereliler?

TEVU Aslan: ABD, Almanya, Rusya ve Adigeyli bilim adamları araştırmaları güzel organize ettiler. Buldukları nesneleri araştırıyor tarihi görüntülerine uygun restore ediyorlar.

YEMT’ITL Nurbıy: Ne gibi nesneler buldular, bize söyleyebilir misiniz?

TEVU Aslan: Silahlar, kap-kacak, alet-edevat, yıllardır bulunmamış altından mamul olağanüstü nesneler. Çalışmalarını sekteye uğratmıyorlar. Bunun yanısıra sanat bilgisi olanlara ilginç gelen şey ise, bir kaç gün önce çıkartılan nesnelerden bazılarını müzede görmüş olmaları.

YEMT’ITL Nurbıy: Bilimadmalarının arkeologların yaptıkları bu araştırmaların ne gibi önemi var?

TEVU Aslan: Araştırmaların en önemli anlamı, yaşamla olan ilişkileri. Mıyekuape kültürü ile Meot kültürü arasındaki bağı gösterecek özelliklere sahip olanlarını aydınlatacaklarına inanıyoruz. Gaz hattı çekilirken arkeologların bu yönde yoğun çalışacaklar, pek çok şeyi aydınlatacaklar. Burada Mıyekuape kültürünün başlangıcından günümüze kadar insanlar yaşıyorlar. 5 bin yıl kadar öncesinde burada ilk yerleşkeler kuruldu.

Nesneler dillenseler duyacaklarınız…

YEMT’ITL Nurbıy: Aslan, arkeologların farklı zamanlarda buldukları nesnelere bakıyoruzda, neyle kıyaslayacağımızı bilemiyoruz.

TEVU Aslan: Adigelerin antik dönemlerden itibaren topraklarında yaşadıklarını, bulduğumuz nesneler kanıtlıyor. Nartların kazanının yüksekliği doksan santimetre, ağzının çevresi ise 85 santimetre. Böylesi büyük şıvenleri Adigeler günümüzde de kullanıyorlar. Bu büyük kazanlar her zaman gerekliydi. Onu 1982 yılında Ulap höyüğünde buldular.

YEMT’ITL Nurbıy: Krasnogvardeyske Rayonu Svabodno yerleşkesinde bulduklarınızda tarih sayfalarında belirgin yer buldu. Burada bulunan kaşık hakkında ne söylemek istiyorsun?

TEVU Aslan: Bu kaşık kemikten yapılmış. Yaşı beş bin yıldan fazla.

YEMT’ITL Nurbıy: Adige tarihinden bahsederken bu kaşığın bilincimizi arttıracağını söyleyebilir miyiz?

TEVU Aslan: Adigelerin kaşıkla yemek yemeye başladıkları dönemde sahip oldukları kültürden bahsetmekle yetinmeyeceğiz o tarihlerde şimdi dünya üzerinde olan pek çok milletin yok olduğunu da belirtmeliyiz. İşte bu yüzden Adigeler en eski uluslardanlar.

YEMT’ITL Nurbıy: Balık oltası kancaları sanki şimdi dilleneceklermiş gibiler.

TEVU Aslan: Onlarda kemikten yapılmışlar. Yaşları beş bin yıldan fazla. 1983 yılında Svaboda’da bulduk. Bu bahsettiğimiz nesneler Adigelerin antik dönemlerden başlayarak kendi ihtiyaçlarını kendilerinin gerçekleştirdiğinin kanıtları. Pişirilmiş toprak ve kemiklerden yapılmış kaşıklar, kemik olta kancaları, genç kız görüntüsünü andıran ufak heykelcikler, topraktan yapılmış oturan öküz figürleri görüyoruz. Bunlar antik kültüre dahil olan olağanüstü nesneler.

YEMT’ITL Nurbıy: Aile içinde kullanılan kap-kacaklar…

TEVU Aslan: Böylesi nesnelerde bulduk. Gövdeleri ince, fakat sağlamlar, ulusal sembollerle süslenmişler. Bunları yapanlar seramik yapımını bilenlerdi. Tarihte becerilere sahip insanların yaşadığını söyleyebiliriz.

YEMT’ITL Nurbıy: Soçi’de yapılacak olimpiyat oyunlarından bahsederken, Adige Cumhuriyetinin isminin duyulacak olması üzerine düşünüyoruz.

TEVU Aslan: Londra’da yapılan olimpiyatların kültür programı çerçevesinde yapılan etkinliklere ‘İslamey’ katıldı, bu iyidir. Soçi’de yapılacak olimpiyatları başka bir yaklaşımdan değerlendirmeliyiz. Adigelerin eski dönemlerden itibaren Soçi’de yaşadıkları belirlendi. Ermeni ve Rumların isimlerinin anılmasından önce Adigelerin oralarda yaşadıklarının bilimsel dayanağı olan sözlerle belirtebiliriz. Bu konuda müzemiz pek çok şey gerçekleştiriyor.

YEMT’ITL Nurbıy: Arkeologlar günü için sizi tebrik ediyoruz, iyi dileklerinizi Allah’ın yerine getirmesi temennimizle.

TEVU Aslan: Teşekkürler