ADİGE ÜLKESİ ANNE GİBİDİR (ХЭГЪЭГУР НЫМ ФЭД)

Doç. Dr. VINEREKO Mir
İlkokul 3-4. sınıflar “Adige Geleneği” (Адыгэ Хабз) ders kitabından alıntılar,
Maykop, 2007, s. 11-19.
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız

Günümüz Adigeleri ve anayurt (Джырэ адыгэхэмрэ ныдэлъф ч1ыналъэмрэ)

İki yüz yıl kadar öncesine değin, Adigeler tek bir ülkede yaşıyorlardı. Başka uluslar bu ülkeye Çerkesya (Черкесие) diyorlardı. Bir Adige ülkesi olan Çerkesya ikiye ayrılıyordu. İlki,  yukarı Adigelerin (ыпшъэрэ адыгэхэр) yaşadığı Kabardey yöresi (Къэбэртэе T1уaк1э) idi. İkincisi, k’ah’e/ova Adigelerinin (к1ахэ адыгъэхэр) yaşadığı Batı Çerkesya idi.
Ancak Kafkas Savaşı nedeniyle Adigelerin çoğunluğu ülkelerinden kovulup Türkiye’ye sürüldüler. Kabardiya 1822’de Rusya’nın bir parçası haline geldi. K’ah’e (к1ахэ) Adigeleri de 1864 yıllından beri Rusya’ya bağlı olarak yaşıyorlar.

O tarihten bu yana Adigeler iki gruba ayrılmış oldular: Kafkasya’da, kendi ülkesinde (хэгъэгу) kalmış olan Adigeler ve dış ülkelerde/diasporada (хымэ хэгъэгухэм) yaşayan Adigeler. Şu an Kafkasya’da 700 bin üzeri Adige yaşıyor, Türkiye ve diğer dış ülkelerde ise 5 milyon kadar Adige yaşıyor.

Kafkasya’da kalan Adigelerin kendi öz anayurt toprakları üzerinde üç ülkesi (ч1ыгу хэгъэгуищ) bulunuyor. Bunlar Adigey Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyeti ve Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti’dir. Bu üç Adige ülkesi de Rusya içerisindedir.

Şansımız varmış ki, dedelerimizin toprağı bir yaşam alanı olarak bizlere  kalmış oldu.

Adige köyleri altı yöreye dağılmış olarak eski Adige topraklarında varlıklarını sürdürüyorlar: Mozdok (Мэздэгу) Adigeleri dört köy halinde Kuzey Osetya ile Stavropol Kray’da yaşıyorlar; yukarı Adigeler-Kabardeyler Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti’nde, ortadaki  Adigeler (ыгурэ адыгэхэр) -Çerkes/Şercesler Karaçay-Çerkesya Cumhuriyeti’nde, Yermelhable (Armavir) Adigeleri üç köy halinde Krasnodar Kray’ın Uspensk rayonunda yaşıyorlar, k’ah’e Adigeleri Adige Cumhuriyeti’nde 40 üzeri köyde yaşıyorlar , Karadeniz kıyısı Adigeleri-Shapsughlar Krasnodar Kray’ın Lazarevsk (Псыш1уапэ) ve Tuapse rayonlarındaki 14 köyde yaşıyorlar.

Sonuç olarak Adige toplam nüfusunun ancak onda biri, biri diğerinden ayrı  bir yörede olmak üzere ata toprağında yaşıyor. 19. yüzyılda Adigelerin onda biri ülkesinde kalmıştı.

 

Bizim kendi ata toprağımızda bir ülkemiz  var ve orada yaşıyoruz. Anadilimiz de bir devlet dili oldu.

 

 Toprağını gözbebeğin gibi koru (Уич1ыгу нэкум фэдэу къэухъум) (Adige atasözü)

Mozdok Adigeleri (Мэздэгу адыгэхэр)

 

Adigeler bir zamanlar on iki topluluk oluşturuyorlardı. Mozdok Adigeleri, Kuzey Osetya’daki iki üç köyde yaşıyorlar.

Mozdok Adigelerinin çoğu Kabardey’dir ama içlerinde Besleney olanları da vardır. Mozdok Adigeleri Rusya’ya ilk bağlanan Adigelerdir. 250 yıl kadar önce, birkaç Kabardey beyi (пщы/pşı) (*), kendilerine bağlı köylüleri (я1умэтхэр) ile birlikte Rusya yurttaşı oldular. Mozdok Adigelerinin Hıristiyan olmaları bu bağlılıktan ileri gelir. Onların büyük dedeleri Rusya’ya bağlanınca, Hıristiyanlığı benimsediler ve gereklerini  yerine getirdiler. Bu nedenle  Mozdok Adigelerinden birçoğunun Hıristiyan adları ve soyadları bulunuyor. Bu Adigeler eski Çerkesya’nın en doğu sınırında yaşıyorlardı.

Bu Adigeler bugün de aynı topraklarda yaşıyorlar, ancak yaşadıkları yerler ve köyleri Kuzey Osetya sınırları içinde kalmış bulunuyor. Bu Adige köylerine kutır (**) denir.

BİLGİ NOTLARI:

(*) Kabardeyler arasında irili ufaklı bütün köylerin birer beyi (pşı) ya da soylu bir yöneticisi olurdu, bu beyler daha büyük beyler tarafından  korunurlardı. Örneğin, bir zamanlar  Büyük Kabardey’in 4, Küçük Kabardey’in de 3 büyük bey ailesi vardı. Kabardiya’daki beylik düzeni ve toprak köleliği 1861 Rus reformları gereğince, 1868-1869 yıllarında kaldırılmış, bağımlı köylüler (tlxukol’) ve köleler (pşıl’) özgürleşmişlerdir. -HCY

(**) Kutır (къутыр)-Adigey’de küçük Rus köylerine ‘kutır’ denir, Hıristiyan oldukları için Mozdok Adige köylerine de ‘kutır’ deniyor olmalıdır. -HCY

 

Karadeniz kıyısı Adigeleri (Хы1ушъо адыгэхэр)

 

Karadeniz kıyısı Adigelerine ulusal bir ad olarak Shapsugh (шапсыгъ) denir. Eskiden Shapsughlar 300 bin kişi idiler. Şimdiki Shapsughların sayısı ise Rusya nüfus sayımı listelerinde  3 bin olarak yazılıyor. Eski Adige yurdu tamamında 18 Shapsugh köyü kalmış bulunuyor. Bu köylerin 14’ü Karadeniz kıyısındadır. Bunlar:  Thağapş (Тхьагъапшъ), Hacıko (Хьаджыкъу), Kalej (Къэлэжъ),  Lığoth’ (Лыгъотх), Ah’ıntam (Ахынтам), Ş’hafit (Шхьафит),  Şeh’ek’ey (Щэхэк1эй),  Şşoyıko (Ш1оикъу),  Kodeş’hape (Кодэшъхьапэ), Nejıgu (Нэжъыгу), Aguy (Агуй), Psıbe (Псыбэ), Ts’eps (Ц1эпс) ve Ğuako (Гъуакъо) köyleridir. Kafkas Savaşı sonrasında da birer Adige yerleşimi olan, ancak geçtiğimiz yüzyılın ortalarında (*), başka uluslardan kişilerin gelmesiyle,  Adige olmayanların nüfus çoğunluğunu oluşturduğu  yerleşim yerlerinden  Ts’eps, Ğuako, Mekups (Мэкъупс), Aşape (Ащапэ), Psışşuape/Lazarevsk (Псыш1уапэ) gibi köylerde, Ş’açe/Soçi (Шъачэ) ve Tuapse (Т1уапсэ) gibi kentlerde de, yüzlerce Shapsugh ailesi yaşıyor (**). Sovyet egemenliği döneminde 21 yıl boyunca (-1924-1945 arası-) Karadeniz kıyısı Adigelerinin Şapsığ Ulusal Rayonu (Шапсыгъэ лъэпкъ район) vardı. Şimdiki Shapsugh köyleri Tuapse ve Lazarevsk (Псыш1уапэ) rayonları içinde bulunuyorlar.

Bu son 15 yıldan beri Karadeniz kıyısı Adigelerinin bir Shapsugh Meclisi (Шапсыгъэ Хасэ) kurulmuş bulunuyor. Meclis (Xase) elinden geldiğince ulusal sorunlara çözümler getirmeye uğraşıyor. Meclis, Krasnodar Kray’dan da yardım ve destek alıyor.

BİLGİ NOTLARI:

(*) 1950’li yıllarda, Shapsugh Ulusal Rayonu lağvedildikten sonra olmalı. -HCY

(**) Shapsugh kaynaklarına göre Karadeniz kıyısındaki Shapsugh nüfusu en az 10-12 bindir. 1992’de Tuapse’yi ziyaretim sırasında orada yaşayan ve bize yardımcı olan sevimli genç bir hanım, sadece Tuapse kenti içinde bin kişilik bir Shasugh nüfusu bulunduğunu, ancak -ırkçı/milliyetçi örgütler üyesi- Rusların o sıralarda ev ev dolaşıp, 1945’te kaldırılmış olan özerkliklerinin Shapsughlara geri verilmemesi için  imza toplamakta olduklarını söylemişti. Ertesi yıl konuştuğum Thağapş köyü doğumlu olup Lazarevsk’te oturan bir akrabam, Tuapse kenti içindeki Shapsugh sayısının bin kişiden çok daha fazla olduğunu söylemişti. Nüfus sayımında Shapsughların etnik adlarıyla yazılmadıkları, bu yüzden hukuksal/politik  sorunlarla da karşılaştıkları duyuluyor. Shapsugh sindirilmişliği konusunda bir örnek olması bakımından Bkz. N. Dzevkojıko’nun, Adigey, benim en değeri varlığım adlı yazısı, CC Araştırma bölümü. -HCY

Yermelhable (Armavir) Adigeleri (Ермэлхьаблэ адыгъэхэр)

 

Adigeler Armavir kentine Yermelhable diyorlar. Yermelhable Adigeleri Krasnodar Kray’ın Uspensk rayonundaki üç Adige köyünde yaşıyorlar. Biri, Ş’haşefıj (Шхьэщэфыжь) bir K’emguy köyüdür, diğer ikisi, Kurğokuaye (Кургъокъуае) ve Beçmızaye (Бэчмызае), Besleney köyleridir.

Bu köylerdeki ilk ve orta dereceli (гурыт) okullarda Adigece öğretiliyor.

Türkiye Adigeleri

 

Adigelerin büyük bir çoğunluğu dış ülkelerde/diasporada yaşıyor. 140 yılı aşkın bir süreden beri Adigeler (Çerkesler) Türkiye’de yaşıyorlar. Türkiye’de 800 kadar Adige köyü bulunduğu söyleniyor. Adige köyleri Türkiye’nin çeşitli illerine serpilmiş olarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Türkiye’deki küçük Adige çocukları okullarda Türkçe öğrenim görürler. Adige çocuklarının, Türkiye’deki yasalar gereği,  okullarda Adigece öğrenim görme özgürlükleri bulunmuyor.

Hangi ülkede olurlarsa olsunlar Adigeler aynı dili konuşuyorlar ve aynı geleneklere bağlılar. Değişik ülkelerde yaşayan Adigeler karşılaştıklarında,  konuşmaları ve davranışlarıyla birbirlerini hemen tanıyorlar.

Adigeler 45 kadar değişik ülkede yaşıyorlar. Anayurdunda kalmış olan Adigeler Adigece anadillerinde okuyorlar (*). Adige öğrenciler anadillerini, tarih ve edebiyatlarını okulda öğreniyorlar. Rusya içerisinde Adige/Çerkes adları taşıyan üç cumhuriyetteki televizyon, radyo ve tiyatrolarda  Adigece kullanılıyor, gazeteler, dergiler, sanatsal ve bilimsel kitaplar Adigece olarak yayınlanıyorlar. Adige geleneği  de (Adige xabz) Adige okullarında Adigece  olarak öğreniliyor. Biz bu olanağa, kendi ülkemizde, ata toprağında yaşamakta olmamız ve bir devletimizin bulunması sayesinde kavuşmuş bulunuyoruz.

Yiğit/Ceylan doğduğu yere döner (Бланэр зыщалъфыгъэм ек1ужьы)

 

Yabancı diyarlarda varlıklı yaşamaktansa, kendi ata toprağımda ölürüm (Хымэ хэку сыщытхъэн нахьи, сихэкужь сыщэрэл1)

 

Dünyayı dolaş ve evine dön (дунаир къэк1ухьи уиунэ ихьажь).

         (Adige atasözleri)

BİLGİ NOTU:

(*) İsrail Adigeleri de bazı  sınıflarda, 6-9. sınıflarda/ortaokulda, herhalde haftada 2 ders saati tutarında, devlet tarafından Adigece  okutuluyorlar.

1998’de,  Rusya Federasyonu içindeki Adigey Cumhuriyeti’ne göçmen statüsüyle dönmeleri öncesinde Yugoslavya Adigeleri de, devlet okulunda  Adigece öğrenim görüyorlardı (Daha çok bilgi için Bkz. Adige sözcülerinin dedikleri ve değerlendirmelerimiz, Kosova örneği, CC Edebiyat Tarih Departmanı).

Bir de Ürdün örneği var, burada farklı bir durum sözkonusu: Adige/Çerkes Kadınları Yardımlaşma Derneği tarafından başkent Amman’da  ‘Emir Hamza Okulu’ adlı özel  bir okul açılmış bulunuyor, bu okulda    bazı sınıflarda Adigece’nin seçmeli bir ders dili olarak  okutulduğu ya da okutulmaya çalışıldığı söyleniyor. Ürdün yasaları, eğitim dili olarak Arapça’yı, yabancı dil olarak da İngilizce’yi tanıyor. Ancak, belli bir seviyeden sonra,   Fransızca ve  Almanca gibi bir dilin, resim ve müzik gibi seçimlik dersler kategorisinden seçilmesine ve okunmasına  izin  tanıyor ya da ona açık kapı bırakıyor. Öğrenci seçmeli  deslerden (ikinci yabancı dil, resim, müzik, el işleri, vb derslerden)  biri olarak Adigece yabancı dil dersini de seçebiliyor. Diasporadaki en kötü uygulama ise Türkiye’deki, Türkiye’de Türkçe dışındaki “Geleneksel olarak konuşulan” dillerde okul eğitimi ya da öğretimi kesinlikle yasak. Şimdi, milliyetçi engel aşılabilirse, ”Demokratik açılım” bağlamında bir özgürlük sağlanması bekleniyor. Bunun için Bkz. Demokratik açılım süreci başladı-1-2 başlıklı yazılarımız, CC yazarlar bölümü.

 

Ürdün konusundaki bu bilgiyi, yıllar önce, 1970’li yılların sonlarında ya da 1980’li yıllarda, İstanbul’da, sormam üzerine, sözkonusu okulun müdiresinden öğrenmiştim. Adigece dersini seçen  öğrenci sayısı nedir, başarılılar mı, bilemiyorum, kısıtlı bir süre görüşebildiğimizden genişliğince bir bilgi alamamıştım. O zamandan bu yana  bir mesafe alınabilmiş midir, onu da bilemiyorum.

Okulun giderleri, küçük bir toprak mülkiyeti dolayısıyla kalan ve Adige kadınlarına aktarılan kentteki bir çocuk eğlence parkının gelirleri içinden  derneğe düşen bölümden karşılanıyormuş. Okulun gelirleri arasında, kuşkusuz öğrenci velilerinin ödediği  paralar, hayırseverlerin yardımları, belki de devlet yardımı, vb yer alıyor  olmalı-HCY

ADİGE VE ADİGELİK

 

Adige Toplulukları

18. yüzyılda 24 Adige (Çerkes) topluluğu/boyu vardı. Topluluk sayısı 19. yüzyılda 12 oldu. Her bir Adige topluluğunun (tlepk/лъэпкъ) kendine ait birer bayrağı (nıp/нып) vardı. Ancak tüm Adigeleri temsil eden ortak bir ulusal bayrak da (nıp/bırak) vardı. Ortak bayrakta 12 topluluğun her birini temsil eden 12 yıldız bulunuyordu. Bu bayrak, bugün Adigey Cumhuriyeti’nin de devlet bayrağıdır. O dönemden günümüze Shapsugh ve Natuhay bayrakları ulaşmıştır, bu bayraklar müzemizde sergileniyorlar. Öteki Adige cumhuriyetleri, Kabardey-Balkarya ve Karaçay-Çerkesya Çerkeslerinin neredeyse  tamamına yakını Kabardey’dir. İki Besleney köyü-Beçmızaye ile Kurğokuaye– Krasnodar Kray’ın Uspensk rayonundadır.

Adige topluluklarının nüfusları eskiden de farklıydı. V. G. Novitski’nin yazdığına göre, 1830 yılında Batı Çerkesya’da (Kabardey yöresi/Къэбэртэе Т1уак1э dışında) bir milyonun üzerinde bir Adige nüfusu yaşıyordu. Bugün Adigey’de, Adigey Cumhuriyeti’nde 100 bin dolayında bir Adige nüfusu yaşıyor, bunlar yedi topluluğa (tlepk) ayrılıyorlar. Her bir topluluk kendi değişik köylerinde kendi yaşamını sürdürüyor: 1 köy Abzegh (*), 1 köy Natuhay, 4 köy Shapsugh, 1 köy Besleney, 3 köy Kabardey, 11 köy K’emguy ve 21 köy de Bjedugh köyüdür.

Adige topluluklarının dil ve gelenekleri arasında farlılıklar görülebiliyor, ancak hepsinin Adige olduğunu belli eden çok sayıda ortak değerlerimiz vardır.

Adigelik seni insan arasına alır ve çıkarır (Адыгагъэм уахищэщт ык1и уакъыхищыжьыщт) (Eski Adige deyişi), s. 87-88.

 

BİLGİ NOTU:

(*) 1998’de Kosova’dan dönen Adigelerin yerleşimi olan Mefehable köyü ile birlikte Adigey’deki Abzegh köyü sayısı 2 oldu. Mefehable, Maykop’un 3-4 km kadar doğusundadır. -HCY

 

ADİGE CİNS ATLARI (АДЫГЭ ШЫ ЛЪЭПКЪХЭР)

 

Ulusal ekonomi (хъызмэт), ulusun üzerinde oluştuğu toprağa bağlı olarak biçimlenir. Kuzeybatı Kafkasya,  Adigelerin ata  toprağıdır. Adige toprağında bulunan dağ eteği düzlükleri, dağlar ve dağ yaylaları tarım ve hayvancılığa  elverişlidir.

Birkaç bin yıldan beri Adige toprağında at beslenir. Adige ekonomisi içinde, ulusun tanınmasına neden olan çalışmalar arasında at yetiştiriciliği de önemli bir yer tutar. Bir Adige at cinsi olan Kabardey atı, dünya cins atları arasında yer alır ve tanınır.

Adigeler çok eski dönemlerden beri  atı sadece bir binek atı olarak kullanıyor, arabaya, boyunduruğa koşmuyorlardı. Arabaya, boyunduruk ve sabana koşulan hayvan öküzdü. Adigeler açısından at eğer vurulmak üzere yaratılmıştı. Ava, keşfe, geziye ve savaşa atla giderlerdi.

Kullanma ve yetiştirilme amaçlarına göre Adige at cinsi çeşitlere ayrılırdı: Beçkan (бэчкъан) (*), ş’evelıhu (шъэолыхъу), şağdıy (щагъдый), jıraşte (жьыраштэ), abık’u (абык1у) ve tram (трам).

Savaşa katılacak ve sefere çıkacaksan- beçkan,

Yarıştıracaksan/at yarışlarına katacaksan- jıraşte,

Eğitim vereceksen (п1урым уетэщтмэ)- pç’eğual (пк1эгъуал/kır at),

Kalkış yaptıracaksan (бгъэхъуш1эщтмэ)- Arap atı (арабыш), derlerdi.

Atlar tip ve görünüm bakımından da ayrılırlardı. Adigeler atın görünümü (теплъэ) ile gücünün birbirine bağlı olduğunu söylerlerdi. Buna ilişkin öykü ve masallar gerek anayurtta ve gerekse Türkiye’de hala anlatılır. (s. 105-106).

BİLGİ NOTU:

1) Beçkan, ’beç=bey+kan=soylu’ sözcükleri birleşimi birleşik bir söcük olup en soylu, ’soylulara özgü at’ gibi bir anlam veriyor. -HCY

 

Kör kurdun  öyküsü (Тыгъужъ нэшъум икъэбар)

Her iki gözü  de kör olan bir kurt, fazla büyükçe olmayan  bir ormanda yavruları ile birlikte, kimseye zarar vermeden, uzun bir süreden beri yaşayıp duruyormuş. Ancak, bir yaz sabahı, güneşin henüz doğmakta olduğu bir sırada, ansızın bir atlı avcı grubu üzerlerine gelmiş, kurt ailesini önüne takmış.

Kör kurt (тыгъужъ хьафизэр) en önde koşarken, kendisini izleyen  yavrularına seslenmiş:

– Bizi kovalayan atlıların en önünde olan at nasıl bir at? -diyerek.

Pts’eğoptl/doru at (пц1эгъоплъ), -demişler yavrular.

– Öyleyse atı doğan güneşe baktırın!-diye seslenmiş yavrularına. Doru atı/pts’eğoptlı yöneltip doğan güneşe baktırmışlar, öylece ondan kaçmayı başarmışlar.

– Şimdi bizi kovalayan at nasıl bir at? , -diye yeniden sormuş anne kurt.

Şı kare/ yağız at (шы къарэ/siyah at), -demişler.

– Öyleyse domuz  çukurlarına (къошэп1э машэмэ)  doğru koşun, demiş.

Yağız at çukurlara takılmış, yavrular da kurtulmuşlar.

– Şimdi bize yetişmek üzere olan at nasıl bir at?

Pç’eğuale/kır at (пк1эгъуал), -yanıtını vermişler.

– Öyleyse sivri dikenlere (цык1эф) doğru kaçın!-diye kör kurt yavrularına seslenmiş.

Kır atın derisi ince olduğundan dikenler  batmaya başlamış, böylece yavrular kurtulmuşlar.

Ardından ayak seslerinden bir atlının daha kendilerine yetişmek üzere olduğunu hafize (kör) kurt  anlamış, yavrularına seslenmiş:

– Şimdi bize yetişmekte olan at nasıl bir at?

Bırul/demirkırı (бырул), -demiş yavrular.

– Çabuk, ayrılın ve  farklı yönlere kaçın!-diye seslenmiş anne kurt.

– Peki nasıl buluşacağız daha sonra? -diye sormuşlar yavrular .

– Artık, kurt derilerinin satıldığı kürkçü pazarında buluşuruz, demiş anne kurt. (s. 106-107).