ADİGE ADINA SAHİP ÇIK!

Alaattin Bayram

Uzunca bir zamandır Kuzey Kafkasya kökenli hemşehrilerimizin Adige gurubu içerisinde bir isim tartışmasıdır almış başını yürüyor. Adige, Adığe, Çerkes, Çerkez vs. Benzeri tartışma da Abaza kardeşlerimizin içerisinde olduğunu biliyoruz. Ancak orada konuşmak öncelikli olarak bize düşmüyor. Ben, Adige olmam nedeniyle doğup büyüdüğüm ve adını taşıdığım konuda konuşmanın şimdilik daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Abaza kardeşlerimin ve kimselerin bundan başka bir anlam da çıkarmayacaklarını biliyorum.

Adigeler diğer Kafkas toplumları gibi ciddi bir asimilasyonun ve sürgün travmasının etkilerini aradan geçen bir buçuk asra rağmen henüz üzerinden atabilmiş değildir. Henüz bu sıkıntı bizi sarmalamışken ve önümüzde de herhangi bir kuşatıcı, diriltici, şefkat ve bereket dolu hamle yokken kalkmışız Adigeler adına, insanlık tarihinin en kadim yerinden başlayarak yok oluşa çanak tutuyoruz. Olur olmaz her şeye cesaret gösterebiliyoruz. Bir miras yedi evlat gibi adeta rulet oynuyoruz. İnsanların kelimelerle konuştuğunu, kelimelerin geçmişten geleceğe çelik halatlar attığını bilmiyoruz. Sarhoşluğumuzu bilmeden avazımız çıktığı kadar bağırmaya başlıyoruz, bağırıyoruz. Çoğu kez başkalarına gösterdiğimiz şefkatin yarısını kardeşlerimizden bile esirgiyoruz. Kimseye bir şey danışmadığımız gibi kendimiz de yeterince incelemiyoruz. Kimi zaman siyasi mülahazalarımız için sırtımızı kendimize dönüp ötelerde fiskoslar yapabiliyoruz. Fazlaca eski bulduğumuz isimleri hoyratça savuruyoruz. Değiştirmeye, silmeye, yok etmeye çalışıyoruz farkına varmadan olsa bile.
Yalova’dan başlayan “Çerkes” ismini kullanma geleneği Bursa ili derneğimizle devam etti. Şimdilerde başka dernekler için öneriler yapılıyor. Adige gençlerimizin kurdukları sitelerde sıkça Çerkes kelimesi kullanılıyor. İşin nerede ve nasıl duracağını kimse bilmiyor. Bu durumun kimler tarafından körüklendiğini de.

Alfabemizdeki sesler konusunda da harfler bahane edilerek aynı hatalar işlenmektedir. Adige kelimesi ve daha birçok kelimenin yazılışlarındaki onlarca hata, Xexu kelimesini Heku yazmak gibi, almış başını gidiyor. Kusur, dilimizi öğretemediğimiz gençlerimizde olmadığını gayet iyi biliyorum. Hatanın yıllar yılı ülke yönetiminde toplumun önüne düşüp önünü göremeyenlerde olduğunu da…

Peki neden Adige kelimesi varken Çerkes/Çerkez kelimesini kullanmak istiyoruz? Konu Adige kelimesinin telaffuzu ise eğer yanılıyorsunuz.

Onlarca tanıdığım Adige olmayan insan Adige kelimesini orijinaline uygun olarak telaffuz edebilmekte ve her geçen gün Adige ismi daha da yaygınlaşmaktadır. G harfi, sonuna O ve U yuvarlak seslileri aldığı zaman Türkçe’deki G harfiyle bire bir aynı olduğu, diğer sesli harfler geldiği zaman ise kiril alfabesinde olduğu gibi daha damak gerisinden çıkardığımızı bir defalık söylememiz yeterli olmaktadır. Sıkıntı burada değil bizin kendimize ait olan bir ismi başkalarına duyurmaktaki isteksizliğimizdir. İnsan ancak duyduğunu konuşur. Duymaz isek konuşmamız mümkün değildir. Dilsizlerin konuşamama nedeni de budur işte.

Öyleyse insanlık tarihiyle birlikte süregelen bir ulusun adını değiştirmek ve bu toplumun içinde Çerkes/Çerkez kelimesini Adige kelimesi yerine koymak Kadim bir toplumun adı hakkında tasarrufta bulunmaktır ve kabul edilemez. Onca deyime, onca atasözüne, onca sosyolojik anlatımlara girmiş ve yerleşmiş bu yüce adın örselenmesi, hem de şu demokratikleşmelerin ivme kazandığı bir dönemde ne kadar da vahim bir durum. Dilimizde Adıgağe var ama Çerkeziğe yok; Adige guşıej var ama Çerkez guşıej yok; Adige wune var ama Çerkez wune yok; Adige HacIeş var ama Çerkes hacIeş yok…

Kafkasya kelimesine aynı itirazın yapılıp yapılmadığını sorabilirsiniz. Kafkasya bir coğrafi addır. Karadeniz ile Hazar denizi arasındaki kara parçasını kapsar. Geçen zaman içerisinde aynı kaderi paylaşmış bunca insanın ortak bir ad kullanmasından daha doğal bir şey olamazdı ve öyle de oldu. Ancak Adigelerin dışında herkes Kafkas ve Kafkasya adlarını terk etti ve kendi ulusal adlarını kullandılar. Böylece Çerkes/Çerkez adı da Adigelerin üzerinde kaldı.

Adigeler, kendi milli ulus adı olan Adige kelimesini kullanmaya dönmezlerse eğer bu gidiş ve bu bilinçsizlik de devam ederse -çok değil yirmi beş sene sonra- Kafkasya’nın tamamının falan toplum olduğunu, orasının tamamen falanca toplumlara ait olduğunu ve onların şu anda da orada yaşadığını diğer toplumların oraya sonradan yerleştiklerini çocuklarınıza okutturulursa şaşmayınız. Bunun akademik camiada nasıl desteklendiği ve nasıl işlendiği herkesin malumudur. Sonrada mutluluğumuzu kendimiz olmakta değil inkarımızda arar dururuz.

Madem kendi adınızı almayacaksınız ne diye Kafkasya adını değiştirip duruyorsunuz? Kafkasya ile Çerkesya ya da Kafkas ile Çerkes kelimelerinin farklı aksanlar olduğunu biliyoruz. Dahası Circassian, Kawkazia, Kirkasia hep aynı kelimenin bereketidir. Toplum doğurgan, dil doğurgan, coğrafya doğurgan… Ancak biz yeterince kendimizi unutmuşuz.

Şu halimize bir bakar mısınız? Adigeler, Osetlere Khuşhe derler ama onlar kendilerine hiç bir zaman Khuşhe demedi. Oset, dediler kendilerine. Zira adları oydu. Zaman geldi dünya alem onları gerçek adlarıyla tanıdı. Biz ise reddi miras yapıyoruz adeta.

Diğer bir neden olarak bu durum, mikro milliyetçilik ve Kafkasların birleşememe gerekçesi olarak görülüyorsa eğer burada da bir eksik düşünce var demektir. Adige dediğimiz zaman sadece Hatukuay demiyoruz, Shapsugh demiyoruz, Abzegh demiyoruz, Bjedugh demiyoruz, Kabardey demiyoruz… Hepsini Adige şemsiyesi altında değerlendiriyoruz. Ancak tabidir ki, bu isimler hep kullanıla gelecektir. Bu ne bir ayrışma ne de bir kavga konusudur. Bu güne kadar bunun bir örneğine rastlanılmamıştır, şükürler olsun.

İnsanlığın ancak günümüzde ulaşabildiği, Avrupa Parlamentosu gibi yüksek ve ileri bir toplumsal mutabakatı bu aziz millet on binlerce yıldır xabzesinde yaşatagelmektedir. Bu durum da bir sakınca olarak değerlendirilemez. Tam aksine, Pankuş’dan HacIeş Wunaşo’ye uzanan bu süreçte insanlığa meclis kültürünü armağan olarak sunmuştur. Bundan ancak iftihar edebiliriz. Yeter ki, bizler olayları doğru okumasını bilelim. Dünyanın yağmayla talan edildiği binlerce yıldır devasa saraylar peşinde değil, insanı insan yapmanın mücadelesini vermiş bu aziz milletin adını olsun koruyunuz. Dahası artık akrep gibi -teşbihte hata olamazmış- kendimizi zehirlemekten vazgeçelim.

Adını değiştirecek olan Kuzey Kafkasya kökenli derneklerimize, Kuzey Kafkasya kökenli site sahiplerine ve değerli Adige hemşehrilerimize bu bir çağrıdır. Adınızı koruyunuz. Evet Çerkes kelimesi de bize aittir. Ancak o etimolojisi itibariyle ulus adı değil, coğrafi yer adıdır. Daha sonraları Kafkasya’da yaşayanlara ulus adı olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Bu konu da Kaf-Fed yönetimindeki arkadaşlarımdan da halka açık salon programları ya da TV açık oturum programları düzenlemelerini bekliyorum. Ve bu konuda federasyonumuzun derneklerimize tavsiyelerini, düşüncelerini açıklamalarını da bekliyoruz. Bu tür kararların sanıldığı kadar basit olmadığını bilmenizi isterim.

Dünyada bütün milletler kendi adlarını koruma yasaları dahi çıkarıyorlarken bizdeki bu savurganlık niye acaba?

Herkesi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum.

(CC Notu: Sayın Alaattin Bayram makalesinde Adıge, Hatıkhoy, Şapsığ, Abzax, Bjeduğ sözcüklerini kullanmıştır. CC formatına göre bu sözcükler Adige, Hatukuay, Shapsugh, Abzegh, Bjedugh  olarak değiştirilmiştir.)