ДЖЭР – ПЭДЖЭЖ = YANKI

Ali Çurey
13.02.2017

Sizlere bugün 3 temel kavram sözcükten bahsedeceğim;

  • Пылъ (Phl)
  • Псэлъыхъу (Pselyhu)
  • КЪэшэн (Kaşen)

Sevgili dostlarım, bazı kavram ve deyimler, yerinde, anında ve değerinde kullanılmadığı zaman pek çok yorumlara açık kapı bırakabiliyor. Bu da içinden çıkılamaz dedikodu ve karmaşaya neden olabiliyor. Şimdi, hepinizin bildiğini sandığım Türkçe’de de çok sık kullanılan bir deyimi burada hatırlatmak istiyorum: “Oku baban gibi eşek, olma…!” böyle yazılırsa, yani virgülü “eşek” sözcüğünün sonuna koyarsan “baba” eşek olarak, yani “eşek” baba olarak anlam kazanır. Oysa “Oku baban gibi, eşek olma…” şeklinde yazarsan, anlam ve amaç doğru olur ve doğru anlaşılır. Bu örnekten amaç şudur; Çerkesce’de de buna benzer kavram ve deyimler vardır. Çerkesce bildiğini sanan bazı kardeş ve dostlar; köyünde, anne, baba ve çevresinden duyduğu ve doğru bildiğini sandığı, pek çok kavramı yerli yerinde kullanamamaktadır. Bu da her konuda olduğu gibi “bilgi kirliliği”ne neden olmaktadır. O bakımdan; yazan, çizen ve konuşanlar lütfen Çerkesce’yi ve       onun sözcüklerini kullanırken, yazılı Çerkesce’den yararlanmayı bir zahmet iş edinsinler. Bu takdirde hem Çerkesceleri bereketlenecek, hem topluma hizmet etmiş olacaklar. Şu, politik ders verme alışkanlığına ayırdıkları zamanın minisini de bu konuya ayırsalar ne güzel olur!

Gelelim şimdi esas meseleye;

Sevgili dostlarım; sizlerin de sıkça tanık olduğunuz, Kaşen “КЪэшэн” konusuna! Bu konu herkes Çerkes gencinin (kız-erkek) gündeminde var olmuş, var oluyor ve de var olacak olan bir değerdir. Genç kız ve genç erkeklerin, güven, umut ve hayal dünyasını süsleyen “yuva kurma” arzusunun gerçekleşebilmesi için, ne gibi koşullar gerekmektedir? Meseleyi sadece, kent yaşamından başlatırsanız ve oraya hapsederseniz, konuyu da kavramları da ve hatta içeriğini de anlayamaz ve amacının kutsallığı da yiter ve bir başka ilişkiye evrilir. Günümüzde TC’de yaşayan Çerkesler, artık kahır ekseriyeti ile kentli olmuş durumdadır. Dolayısıyla coğrafi ve sosyal olarak köylü değildirler, maalesef kentli de olamıyorlar. Çünkü doğal yatağından koparılmış bir çiçek misali boynu bükük ve soluk bir durum arz etmektedirler. Peki ne yapacağız? “Ya uy, ya öl” mü diyeceğiz.

Bu da mümkün olmadığına göre şunu yapacağız;

TC’nin       hangi bölgesinde ve o yerlerde, hangi iş kolunda olursak olalım, yasal derneklerde bir araya geleceğiz. Yani dernekler kuracağız, bu derneklerimizide       birkaç kişinin ve hatta birkaç kişinin omzuna yıkmadan. Derneklerin ayakta kalması da kolay değildir elbet. Çünkü her şey para. Ammaa, sevgili dostlarım, soruyorum! Hangimiz çay ocaklarında (kahvehane) veya benzeri yerlerde her gün hiç yere kaç para harcıyoruz? Bu paranın sadece iki günlük giderini derneklere aidat olarak ödeyemeyecek kaç Çerkes insanı vardır? Tüm mesele inanç ve amaç sahibi olmaktadır. Şimdi gelelim kaşen meselesine. Bu konuda lütfen herkes kendi yöresinde ve töresinde gördüklerini bir an unutsun ve burada yazdığım kavram sözcüklerine       odaklansın.

1) Пылъ(Phl): Gençler, erkek-kız köyde, kasabada veya şehirlerde az veya çok birbirlerini tanırlar ama koşullar gereği bir araya gelemezler ve de bu nedenle tanışma ve görüşme olamaz. Dolayısıyla her genç kız veya genç erkek bulunduğu çevre, iş ve okullarda Çerkes olmayan biri ile gönül bağına düşer. Sonuç, izdivaç ve asimilasyon. İşte gençlerin bir araya gelerek görüştükleri ve tanıştıkları zaman içinde birbirlerine ilgi duyan, hani moda bir söz vardır “elektrik alma” diye. Bu anda başlayan ve artarak sürdürülen bu safha için “ПЫлъ” kavram sözcüğü kullanılır. Bu birinci aşama.

İkinci aşama:

2) Псэлъыхъу (Pselyhu). Nedir bu? Bu şudur: Birinci aşamada ki görüşme, tanışma ve anlaşmadan sonra iş biraz daha ciddileşir. Yani karşılıklı sevgi ve saygı artar. İki genç arası bu konuşmalar ve anlaşmalar gizli ve kapaklı değildir. “Зэхэс” (zehes) adı verilen, gençler arası toplantılarda cereyan eder. Köylerde daha çok genç kızların evinde, anne ve babalarının bilgisi dahilinde olurdu.       Şimdilerde maalesef durum değişti. Değil evlerde, derneklerde bile bu güzelim gelenek yerlileşti!

Üçüncü safha:

3) КЪэшэн (Kaşen) adı ile anılan olay safhasıdır. Artık iki genç tam olarak evlilik için anlaşmaya varmışlardır. Bu arada birbirlerine Аужь (Auzh) adı verilen bir obje teati edilir. Bu safhadan sonra ne kız, ne de erkek bir başka partner arayamaz. Zira başta ebeveyinler, eş ve dost bilmektedir ki, o iki genç evlenmeye karar vermiştir.       Bilinen bu karara rağmen, anne ve babaya, yani kız tarafına iki gencin bilgisi dahilinde görev olan bir arkadaşlarınca bildirilir. Anne ve baba yani kızın ailesi kabul ederse, oğlan tarafı harekete geçer. Bu arada her iki tarafında kabul veya red hakları vardır. Ama esas olan iki gencin anlaşmış olmasıdır. Şayet bir taraf red, bir tarafta onay verirse, karar yine iki       gence aittir. Baktılar ki, ebeveynler anlaşamıyor ama iki genç birbirlerine söz vermişlerdir ve hatta Аужь (Auzh) adı verilen bir mendil, yüzük veya herhangi bir obje de teati edilmiştir. Bu da sözlerinin yerine getirilmesinin tanığıdır. Burada sözünden cayan, geleneksel anlayışa göre ağır bir töhmet altında kalır. Bu da pozitif hukuktan daha ağır bir yaptırım gücü söz konusudur.

Notlar:
Not 1)
Dünyanın, daha doğrusu bilimde egemen olan dünyada “bu gibi konular konuşulmaz artık veya sorun değildir artık” gibi bakmayınız. Çünkü toplumları çağdaş kılan ortak değerlerin başındadır; eşitlik, özgürlük ve laiklik. Bu da Çerkeslerde fazlasıyla var.
Not 2) TC yurttaşı Çerkesler arasında bölgesel olarak bu sıralama anlayışı farklı olabilir. Mesele, kavram sözcüklerin içeriği ile onların pratikteki uygulamalarıdır. Eksik, fazla ve yanlış varsa lütfen yazılı olarak düzeltiniz.
Not 3) Kuşha Doğan’a sordum. Ona göre Псэлъыхъу (Pselyhu) son safhadır.