Misafir
03.02.2009
Kabardeyler, öz kardeşlerimizdir. Kimse ara bozmaya
kalkmasın!
Onlar Adige milletinin hatta Kafkasya’nın
Fransızlarıdır. Can çıkar, huy çıkmaz. Kendi aramızda
tatlı sert kapışsak da idare etmeye çalışacağız ne
yapalım, başka yolumuz mu var?
J
KUŞHA Faruk Özden
03.02.2009
Sayın Adigeale,
Bu site kimsenin malı veya hiçbir siyasi görüşün
denetiminde değildir. Bütün Adigelere aittir. Bende
dışardan gazel okuyan bir Adige’yim. Konu olarak
Adigeler için düşünülen şeylerin, kimseye hakaret
etmeden açıklandığı bir platformdur.
Hersek belli konularda görüş bildiriyor. Kabul edilir
veya edilmez. Tabii ki bu kabul tartışanlar tarafından
gündemde tutulması olayıdır. Kabul görmeyen bir görüşün
yanlışlığını kimse iddia edemez. Aynı şekilde çok kabul
gören veya herkesin görüş bildirdiği bir konunun
doğruluğunu da kimse iddia edemez.
Siz diyorsunuz ki veya ben öyle anladım: Adigelerin
anayurda dönmesi için hükümetler arası bir antlaşma
yapılarak toplu göçün sağlanması, yanlış mı anladım?
Sürgün veya zorunlu göç, kişilerin kendi iradesi dışında
siyasi otoritelerin yani devletlerin aldıkları
kararlarla uygulandı. Dönüş ise tam tersinedir. Burada
önemli olan kişilerin tercihidir. Kişinin kendi tercihi
olmazsa, günümüzde bütün riskleri göze alarak böyle bir
eylemde bulunamaz. Buradaki riskten kastım ne olacağını
bilmemektir, yoksa tehlike anlamında değil.
Öncelikle sermaye sahibi kimselerin anavatana, vatana
dönmesi gerekir. Eğer cazip iş imkanları yaratılırsa
risklerde minimize edilirse neden olmasın. İşte bu
durumda anavatandaki cumhuriyetlerin yöneticilerine çok
iş düşüyor. Çünkü sermayeyi çekmek için çok cazip
imkanlar sunulmalıdır. Sermaye önden giderse hem
oradakilerin ekonomilerini canlandırır, hem de
döneceklere iş imkanı sağlanmış olur.
Bu da benim görüşüm. Taraftar bulur veya bulmaz,
bilemeyeceğim.
Saygılarımla.
Curey Murat (İrfan)
04.02.2009
Değerli CC yazarları öncelikle sizleri Kafkasya’dan
selamlıyorum
Kısaca kendimi tanıtmak istiyorum. 1991 yılı Nisan
ayının 21’nde İstanbul Eminönü’nden trene binmek
kaydıyla ailem ve bir çocuğum yanımda ata yurdumuza
döndüm. O gün bu gündür yurdumda yaşamaktayım. İlk esimi
1996 kaybettikten 1997 yılında tekrar evlendim. Şu anda
beş çocuk babasıyım. Çok çeşitli işler yapmak zorunda
kaldım ama hala çalışıyoruz ve çalışacağım.
İlk defa yazıyorum çünkü internet kullanmıyordum. Bir
hafta önce bağlattım ve CC’da çıkan yazıları okudukça
bazı konularda yazmak zorunda hissettim.
Vatan;
Satamazsınız, alamazsınız, beğenmezlik yapamazsınız.
Seversiniz, sayarsınız ve de sizin olduğu için
beğenirsiniz çünkü o sizindir.
Ulus olabilmek için şartlar hepimiz tarafından
bilinmektedir.
Tarih birliğinin olması.
Dil birliğinin olması (tüm Adige diyalektikleri)
Ekonomik birliktelik
Toprak bütünlüğü
Yukarıda konu ettiğimiz bu şartlar, dünyanın neresi
olursa olsun ata yurdu dışında mümkün değil.
O halde biz ulus olarak yaşamaya devam etmek istiyorsak,
tek yolumuz ata yurdunda olmaktır. Bunun yani ata
yurdunda olmak için dönmek gerekmektedir.
Bir ulusun bireyi, ulusal çizgimiz olmalı. ‘’30 yıl
sonra şu hedefe varmış olmalıyız’’ gibi planlar
yapmalıyız. Programı olmayan, ferdi davranışlarla hiçbir
ulusal hareket mesafe almaz. Ona da ulusal harekette
denmez ve de başarılmış örneği de yoktur.
Ulusal sorumluluk hissetmiyorsanız, bu konuda içten ve
samimi değilseniz yapacak bir şey yoktur. Dönmemek için
her türlü güzel sözler, her türlü bilgece laflar
üretebilir, fakat ne yazık ki sizde inanmazsınız. Ayrıca
bu konuda samimi insanların duygularını da kısa bir
dönemde olsa sömürmüş olursunuz. Bu da hem insanlık hem
de ulusal anlamda binlerce defa acıdır.
O yüzden diyorum ki; ulusal ahlak taşımak gerekir.
Evet ulusal ahlak; halkına karşı namuslu
olmaktır ve de gereği olarak halka şahsi
menfaatlerinizin doğrultusunda değil, halkın ortak
doğrularında bilinçlendirmek ve ortak ulusal menfaatleri
gözetmektir.
Bugünkü ulusal ahlak’ın gereği dönüşü
savunmaktır. Aksi durum ulusal ahlaksızlıktır.
Dünyada hiçbir ulus yoktur vatanını küçümseyen. Sayın
Badinoko kendi vatanını karalayan çok kötü bir örnektir.
Nedenini anlayamıyorum...
Ben bu vatanı görmeden her şeyimi sattım ve döndüm.
Sayın Badinoko gibi buradaki artı değerler hesabı
yapmadım. Çünkü burası vatanımdı emsal tutabileceğim yer
yüzünde bir şey yoktu.
Badinoko kardeşime acıyorum. Çünkü biz dönenler; Türkiye
iyi ya da kötü anavatanda iyi veya kötü diye gelmedik. O
zaman asıl geliş nedenimize ters düşerdi. Kendi
milliyetçiliğimizden şüphe ederdik. Biz artılarıyla ve
de eksileriyle ‘’burası bizimdir’’ diye döndük.
Duyarlı arkadaşlara sesleniyorum, sayın Badinoko ve onun
gibileri bizler ve sizler ordayken vatanı satamazlar.
Ayrıca Zemsky Sabor, yılarını dönüş fikrine vermiş
Necdet Hatam, Faruk Özden, B. Atci’ya yazılarınızdan
dolayı şahsım adına teşekkür ederim.
Sayin Badinoko yukarıda adı geçen arkadaşların
yazılarını defalarca okusanız -samimiyseniz- yararını
görürsünüz
Daha anlatacaklarım çok. Şimdilik bu kadar.
Hepinize çok selamlar.
Badinokue
04.02.2009
Berslan!
Sayın Ismigüzel ve HAPİ Cevdet ve birkaç acaip, paldır
paldır gerçekleri maniple ederken siz neredeydiniz?
Ölçüyü Adigelikten koyuyorsanız eğer, bizlerden önce
onlara neden bir kelam yazma ihtiyacı duymadınız. İyice
bir anlatın da her katılımcı anlasın...
Mugolh Yılmaz
06.02.2009
Sayın Abzeh
Bu kadar laf kalabalığı arasında en çok kullandığınız;
"Kabardey Adigelerine" tanımı dikkatimi çekti.
Kabardey Adige’si
Shapsugh Adige’si
Abzegh Adige’si vs.
Evet hepsinin ortak paydası "Adige"
Gerisi laf u güzaf.
Saygılarımla.
Turgut Janxot
06.02.2009
Sevgili Yılmaz,
Nerelerdesin? Mailini bekliyorum. Selamlar
KUŞHA Faruk Özden
07.02.2009
Sayın Abadzeh,
28,01,2009 tarihli iletinde Berslan için yine bilmediğin
bir konuda acelecilik etmişsin. Kusura bakma bilmiyorsan
sor öğren. Bende uyarmakta epey geç kalmışım.
Berslan Kabardeylerin büyük prenslerindendir. Bir de
onunla ilgili bir deyim vardır: "Berslan pıtsaptse"
anlamı pelte gibi demektir.
Selamlar.
Bjintsine
08.02.2009
Beslen, ‘’guşere khupşha ptsaptse si şem yi ghag'og'er
zeppesa’’ diyen Andemırkan’ı öldürten pşı olarak
hatırlanır ama bedensel engelli olmasına rağmen bugün
kendisine ve diğer pşılere dil uzatanların görmek
istemedikleri ağırlığa otoriteye hatta devlet geleneği
ve diplomasisine sahip bir lider olduğu aktarılır.
Not: Ben pşı sülalesinden falan değilim sadece onların
birçoğuna ve de hatıralarına saygı duyuyorum o kadar
feodalizmcilikle suçlanmayalım. :)
KUŞHA Faruk Özden
08.02.2009
Sayın Bjıntsıne,
Feodalizmin ahlar vahlarla ağıt yakanlara ve özellikle
otoriteye ve de dikta özlemlerine eleştiri
yöneltenlerden birisi benim.
Pşı sülalelerinden de olabilirsiniz. Pşı ve lekuleş
sülaleleri de zamanında topluma faydalı olmuşlardır.
Günümüzde bir taraftan feodaliteye ağıt yakarken öte
yandan temiz ve safkan söylemlerine karşı çıktım.
Pşı Berslan ile ilgili tekerleme Uzunyayla'da birazda
kafiyeli olarak, aynı anlama gelen sözlerle söylenir.
Andemirkan yayını gerer ve oku ile Berslan Ptsaptse'nin
arabasının tekerini yarar. Okun şiddeti ile Pşı yerinden
fırlar. Andemirkan "Berslan ptsaptse ue gurışe sişem
yikueker vuig yiriha" der.
Geçmişi olmayanın bir toplumun geleceği olmaz. Geçmişi
eleştireceğiz, hataları tekrarlamadan geleceği inşa
edeceğiz.
Saygılarımla
Bjintsine
08.02.2009
Sayın KUŞHA Faruk Özden,
Teşekkürler.
Paylaşılan her ayrıntı önemli, hangi başlıktaydı
hatırlamıyorum, araya atlayıp bölmek istemediğim için
Kabardeylerdeki feodal yapının gelişimi ile ilgili size
katılmadığımı belirtememiştim laf açılmışken belirteyim
Kabardeylerde köle aileler dediğiniz gibi özgür
kalabilirdi ama bu iki farklı şekilde olurdu
1) Pşı veya woerklerin ödül olarak özgürlüğü vermeleri.
2) Şhaşexuj denilen kendi özgürlüğünün bedelinin
verilmesi.
Bu genelde daha önce özgür bırakılan kişilerin kendi
akrabaları kardeşleri v.b gibi kimselerin bedellerini
ödemeleriyle olurdu.
Ki, Adige savaş geleneğinde soylulardan başkası
savaştırılmazdı (hatalıysam lütfen düzeltiniz). Hatta bu
gelenek Memluklarda bile kısmen korunmuş asker olarak
yetişenler haricinde kimse savaştırılmamıştır
(Napolyon'a karşı direnişleri en büyük örnektir). Bunlar
köle olarak satılmamış mıydı peki, derseniz orası
meçhul. Zaman içinde güç ve otoriteyi ele alıp üst sınıf
olabilmişler ise bu Adigeler arasında da pekala olmuş ve
zamanla katılaşıp keskin bir hale gelmiş olabilir yoksa
kimse kanında kan grubu haricinde bir ayrıcalık ve
sınıfla doğuyor değil.
Dolayısıyla savaşta yararlılık gösteren kölelerin woerk
sınıfına dahil edilmesi iddiası bence zayıf bir ihtimal.
Üstelik Kabardeylerdeki katı feodalizm kurallarını da
göz önünde bulundurursak hiç ihtimal yok gibi bir şey.
Hatta woerk ailelerinden kat kat daha zengin bazı
tlxugotlh aileleri dahi bu katı yapı içinde
dışlanabiliyordu.
Elbette gururlanılarak anlatılacak bir şey değildir ama
o zamanın şartları öyleydi.
Hatta öldürülen Andemırkan bile Yidar'ın oğlu olmasına
rağmen annesinin sosyal sınıfı ve gayri meşru çocuk
olduğu iddiasıyla hor görülürdü.
Ayrıca woerkler öylesine paye verilip pşı etrafında
toplanmış bir zümre değildi pşı ne kadar woerk desteği
alıyorsa o kadar güçlü sayılıyordu. Woerkler pşı yeliy
seçilirken en etkili sınıftı.
Hatta ismin kökeninde woen, yewoen woer-woerıgo-woerk
gibi bir çağrışım düşünmüşümdür hep. woen=vurmak woer-vurucu
gho-oğul, sulp, zürriyet.
Pşı Alcıkho'yu pşı seçen ona komşuları, komşularla
ilişkileri, dostları düşmanları öğreten boğuştuğu
amansız cilt hastalığı için Kumuk’tan hekim getirtip
iyileştirdikten sonra baştan aşağıya onu bu makam için
hazırlayıp eğitenler o zamanın woerk aileleridir. Woerk
aileleri onu pşı yeliy olmasına karar vermeden önce
lakabı Alcıkho Şhatsag'e iken geçirdiği bu gelişim
süreci ile Alcıkoepş olmuştur.
Feodalizm geçmişin gerçeği bugünün fantezisidir. Bugün
bu zihniyet eğer devam ediyorsa bağnazlık olarak
tanımlarım ama geçmiştekine daha temkinli yaklaşmak
gerekir diye düşünüyorum. Hatta bugün bu olaya bağnaz
bakanlar bu katılığı hala zihinlerinde taşıyanlar bu
katı feodalizmin diasporaya uzanan mirasından öyle
etkilenmişlerdir ki, Osmanlı kanunları ve nihayet
cumhuriyetin ilanıyla köleliğin tamamen kaldırılması
sonrası şhaşexuj bedelini ödemeyip özgür kalan aileler
bugün bile bundan ötürü hor görülmektedir. Yani
Türkçe’si; özgürlüğünün bedelini ödemedi bugün hür olsa
da hükmen hala köledir, demeye getiriliyor.
Allah’a şükür bu şekilde düşünen insanlar çok azaldı ama
yinede varlar. Bence geçmişimizle didişeceğimize bugün
içimizde birbirimize sırtımızı vermemize engel olan bu
tür bağnaz ayrımcı kabileci zihniyetlerle mücadele
etmeliyiz.
Saygılar
Not: Sayın CC, kölelik, cariyelik v.s gibi hassas
konuları koklayarak bulup bununla Adigelere hakaret
etmek için bu yazıyı fırsat bilenleri bana
bulaştırmayınız ya da onların hakaretlerine göz
yumduğunuz kadar benim onlara ettiğim ya da edeceğim
hakaretlere de göz yumunuz. Kimse çok seçkin çok naif
olmaya mecbur değil. Onların ettiği benim tarihimse
onlardan alasını da yapabilirim. Onları susturun ki,
buna gerek kalmasın ya da verilen cevapları bir zahmet
yayınlayın.
Çerkes küfür etmez diye bir şey yok gerekirse alasını
eder.
Saygılar.
KUŞHA Faruk Özden
10.02.2009
Sayın Bjıntsıne,
Forum sayfalarında yazışırken gözden geçirmeden ileti
göndermek ve de gözden kaçan küçük fakat önemli
teferruatlar sizin gibi dikkatli okuyucular tarafından
hemen yakalanıyor. "Kölelerin savaşta yararlık
göstermeleri" konusundaki dikkatiniz için teşekkür
ederim.
Sizin de vurguladığınız gibi Kabardeylerde köleler
savaştırılmaz, savaş tamamıyla pşı, lekueleş ve
werklerin işlevi idi.
Kundetey werkleri, pşıları dahi kabul etmeyen bir
werkler federasyonu idi.
Saygılarımla
B. Atcı
10.02.2009
Feodalite bu kadar nefret edilmesini anlamış değilim.
Bu gün dünyada bana bir tek ulus, bir tek devlet
gösterin feodalizmi yaşamamış. Hatta iç savaş yaşamamış
ulus devlet yok gibi. Ulus kavramı da o kadar eski bir
kavram değildir. Hepimizin bildiği din, tarım devletleri
Fransız ihtilali ile ulus devletler doğmuştur. Bizdeki
feodalizmin tek handikabı devletleşememektir. Dolayısı
ile uluslaşma süreci tamamlanamamıştır.
Devletleşememizde tek başına bizim değil dışımızdaki
olaylar ve devletlerin Rusya, Osmanlı, dolaylı olarak
İngiliz ve kısmen İran gibi dönemin güçlü devletlerin
Kafkasya’nın bir mücadele alanı olması bunu hep sekteye
uğratmıştır.
Faruk ağabey, Aslan Hajı’nın hikayesinin bir başka
versiyonu da benden. Hajı yine atlı yolda giderken
karşıdan atlı bir genç rastlar. Xabze gereği dönüp bir
süre Hajı’ya refakat eder. Lakin Hajı gerekeni yapmaz
gençte gereğini yapar Hajı’nın başlığını kapar ve döner
dört nala gider.
Hajı, gencin bunu neden yaptığını anlar gencin peşinden
at sürer ve gence seslenir ‘’woley sıhofaşem’’ (sana söz
bğapz vereceğim yüzümü kızartma hem xabzenşaga yaptım
hem başlığı kaptırdım) der.
KUŞHA Faruk Özden
11.02.2009
Değerli katılımcılar,
Adigelerde özellikle Kabardeylerde feodalite toplumsal
bir olgudur. Sevabıyla, günahıyla yaşanmıştır.
Eleştirmek başka, yani eksik yönlerini hatalarını dile
getirmek başka, kötülemek, hakaret etmek başka.
Thamadelik ve xabzenin yaşça büyük olanların kendi
egolarını tatmin için araç olarak kullanılmasına
karşıyım. Feodal despotizme karşıyım.
"Toplumu Yönlendiren Xabze" başlığında Adige Feodalizmi
hakkındaki değerlendirmelerimizi izleye bilirsiniz.
Saygılarımla |