KAYBEDEN DÜNYA ÇERKESLERİ, KAZANAN KİM?

YEMUZ Nevzat Tarakçı

DÇB kongresi ve sonrasında gelişen olaylar hepimizi ziyadesiyle üzdü.
Güven sarsılmıştır!
Anavatan’da gelişenler, Türkiye’de oluşanlar, karışanlar, ayrışanlar…
Sosyal medya, hesaplaşma ifadeleri nefret söylemleriyle dolu!
Tehditler, suçlamalar, ağır, çirkin söylemler…
Dünya Çerkesleri sanki sağduyusunu kaybetti.
Krizin adı, Dünya Çerkes Kırizi.
“Biz kazandık!” diyen yok!
Kaybeden Dünya Çerkesleri, peki kazanan kim? 

HERKES HERKESİ KINIYOR
Gelişen olaylar galiba kimyamızı bozdu.
Bakıyorum da sosyal medyada sanki bir “kınama bayramı” yaşıyoruz.
Kınayan kınayana.
Ne oldu bize?
Aklı selimi yitirdik.
Dağıldık, savrulduk bir kez daha!
Herkes, herkesi kınıyor.
Sanırım birileri de veya bir kesim de “kına” yakıyor!

XABZE TOPŞUMUNA XABZE KÜLTÜRÜNE YAKIŞMADI
Biz yetişkinler, bu son olaylarda çok kötü sınav verdik.
Çoğumuz sınıfta kaldık!
Üslup yoksunu ifadelerimiz, çağdığı cinsiyetçi yaklaşımlarımız, birbirimizi yalancılıkla suçlayan söylemlerimiz.
Yoksa biz yetişkinler xabze toplumuna, xabze kültürüne yakışmayan bu tavır ve davranışlardan dolayı gençlerden özür mü dilesek?

ÇÖZÜMÜN PARÇASI MI SORUNUN KENDİSİ Mİ?
Dünya Çerkeslerinin sorunlarını çözmek için kurulduğuna inandığımız DÇB neden hep sorun olarak karşımız çıkıyor?
Yoksa bu biraz da Türkiye Çerkesleri özelinde mi bir problem?
Unutulmasın, şu durumda sorunun değil çözümün parçası olması gereken kurum ve kişiler, geleceğimizin önünü kapatan en büyük sorun, en büyük engel.
Bu süreci yönetmesi gerekenler nerede, kriz yönetimi böyle olmamlıydı?

DÇB KÖRDÜĞÜM MÜ OLUYOR?
Ne çekti ne çekiyor bu toplum şu DÇB’den.
DÇB ile olmuyorsa DÇB siz bir yol bulunmalı!
Bu samimiyetsiz hallerle, bu insanı çileden çıkaran ezberlerle, bu amatörlükle, bu siyaset ve strateji bilmezlikle… daha nereye kadar savrulacağız!
“Ben yaptım oldu!” ile olacak iş mi bu?
Hiç kimse, “Aldandım, aldatıldım!” deme hakkına sahip değil!
“Ortak akıl” denen bir erdem var, “istişare” denen bir kavram var…
Yazık ediyoruz geleceğimize, yazık! 

GENÇLER SAKIN BİZ BÜYÜKLERE BENZEMEYİN
Gençler, umarım son DÇB olayını ve sonrasındaki kimsenin duymak istemediği tartışmaları duymamışlardır!
Duymamışlardır biz yetişkinlerin ne kadar demokrat(!) olduğunu!
Duymamışlardır “Beğenmiyoruz ama mahkumuz!” tavırlarımızı.
Duymamışlardır irade kullanamayan koca koca insanların, kocaman kurumların içler acısı durumunu!
Duymamışlardır, lafla peynir gemisinin yürümediğini.

YETKİLİLER MUTLAKA KENDİSİNİ SORGULAMALI
En iyisi biz, acilen siyaset ve strateji anlayışımızı sorgulayalım!
Anavatanla olduğunu sandığımız iletişimin ne kadar zayıf olduğunu, dostlukların pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlayalım.
İstişare yeteneğimizi, iletişim gücümüzü, samimiyetimizi, vizyonumuzu sorgulayalım.
Ortak akıl, vizyon, strateji…
Sorgulamak mı, hadi canım sen de ortalığı karıştırmak, gönül eğlendirmek varken…
Hepimize geçmiş olsun!
Bir kez daha yandı gülüm keten helvam!

NE KADAR İBRETLİK
DÇB seçimleri için galiba yeterli bir beyin fırtınası yapamamışız, öngörülerimiz yanlış çıkmış…
Türkiye delegasyonu iyi ki Beslan’ı aday göstermedik, derken Beslan da iyi ki Türkiye delegasyonuna güvenerek aday olmadım, şükürler olsun diyor ve ekliyor, bu kadroyla çalışmak zorunda kalacağı için Allah seçilen başkana yardım etsin, diyor.
Küllerinden doğmaya çalışan bir halkı, kaybedilecek bir günü bile olmayan bir toplumu, kimler kimlerle meşgul ediyor?

GENÇLER SAKIN SİZ BÜYÜKLERİNİZİN YAPTIĞINI YAPMAYIN!
Şu son DÇB kongresi ve sonrasında yaşananlar umarım gençlerin radarına takılmamıştır.
Umarım onlar son günlerde olan biteni duymamıştır.
Sevgili gençler siz bizim dediğimizi yapın, yaptığımız yapmayın!
Daha mı açık konuşsam?
Konuşamam ki!
Anlatamam ki!
Utanırım, sıkılırım, kahrolurum!
DÇB lideri yapmaya çalıştığımız kişinin, kadın erkek ayrımı yapan bir çağdışı düşence sahibi olduğunu nasıl anlatayım gençler?
Biz yetişkinlerin çoğunun “ben” davasında boğulduğunu, sistemin yanlışlarını konuşarak doğrularda buluşmak yerine kişilerle, kişiliklerle uğraştığını, hesaplaşmalar peşinde koştuğunu ben nasıl izah edeyim!

SİZ BİZİ DUYMADINIZ, GÖRMEDİNİZ DEĞİL Mİ?
Gençler, haydi, “Biz olan biteni duymadık, biz son günlerde yaşananlarla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz!” deyin.
Düğündeydik biz o zaman, “akordeonun sesi” de çok yüksekti, “doli” nin sesi de az değildi, olan biteni görmedik, bir şey duymadık, deyin.
O sırada kendimizden geçmiş “kâfe” dinliyorduk deyin.
“Dünya Çerkes Birliği” çok büyük, biz daha çok küçüğüz, derin diplomasiye(!) stratejik derinliğe(!) aklımız ermez bizim, deyin.

SİZ BAŞKASINIZ, İYİ Kİ VARSINIZ!
Olan biteni ibretle izleyen, düşünen, üreten, sorgulayan, toplumunun ve kültürünün çıkarlarını her şeyin üstünde tutan duyarlı dostlar ve bilinçli gençler, ki varsınız!
Binler selam size!