Bir cips firmasının tanıtımını yapan ve Cem
Yılmaz’ın oynadığı reklam filmini sanırım hepiniz izlemişsinizdir.
Hani cipslerin sahtelerini yapıp piyasaya sürmek isterken
yakalanıyorlardı. Cem Yılmaz, polisler tarafından arabaya
götürülürken, topluma ve belki de devlet yöneticilerine bir
gönderme yapıyordu. Neden böyle bir şey yaptınız sorusuna şu
cevabı vermişti; “Eğitim Şart”.
Evet gerçekten de eğitim
şart. Ancak nasıl bir eğitim ya da hangi eğitim? Günümüzde eğitim
denince birçoğumuzun aklına örgün eğitim gelir. Oysa aile
eğitiminin hatta daha genel bir ifade ile toplumsal eğitimin önemi
ve gerekliliği nedense hep ikinci plana atılıyor.
Çerkes
geleneklerine göre çocuğa ailede toplumda nasıl davranması
gerektiği konusunda özel bir eğitim verilmez. Çocuğa verilen
eğitimde birçok kuralı yaşayarak, görerek öğrenmesi sağlanır.
Çerkes toplumunda çocuk, aileden Çerkes olduğunu, çevreden ise bir
Çerkes’in nasıl davranması gerektiğini öğrenir. O nedenle de
ailenin ve toplumun eğitim konusunda önemi ve gerekliliği oldukça
fazladır.
Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım:
Okul çağına yeni gelmiş bir çocuk düşünün. Bu çocuk Türkçe
konuşmayı bilerek okula gidiyor değil mi? Yani Türkçe’yi okulda
öğrenmiyor. Okulda sadece Türkçe yazmayı ve Türkçe’nin kurallarını
öğreniyor. Yani Türkçe konuşmayı evde, kurallarını ve yapısını ise
okulda öğreniyor. İşte çevre eğitimi ve aile eğitiminin farkı da
burada ortaya çıkıyor. Bizler ailemizden Çerkes olduğumuzu
öğreniyoruz. Dışarı da yani çevrenin verdiği eğitim ile de Çerkes
olarak yaşamayı.
Bizler kimilerine göre sürgün sonucu kimilerine göre ise kendi
isteğimizle göç ederek anavatan dışında yaşamak zorunda kaldık.
Sonuçta; nedeni ne olursa olsun bir şekilde anavatan dışında
yaşıyoruz. Kafkas-Rus savaşları biteli 141 sene olmuş. Bu zaman
zarfında geleneklerimizin birçoğunu korumayı başarmış ve bu
günlere kadar getirmişiz. Bu güne kadar bizi bir arada tutan en
önemli sebep hiç şüphesiz kültürel değerlerimizdir. Bu değerler
sayesinde varız ve ancak bu değerlerimizi koruyarak var olmaya
devem edebiliriz.
Dil nasıl ki bir insan için diğer insanlarla konuşma ve iletişim
aracıysa kültür de bir toplum için iletişim aracıdır. Yani bir
toplum kendi ürettiği kültürel değerleri sayesinde başka
toplumlarla ilişki kurabilir. Kültür toplumunun kendini ifade ediş
biçimidir.
İnsanlardan bilmedikleri bir şey için ona sahip çıkmalarını, onu
önemsemelerini isteyemezsiniz. Kendi kültürünü, sahip olduklarını
bilmeyen birine bunları koru, yaşat diyebilir misiniz? Bu nedenle
kültürün kıymetini bilmek her şeyden daha önemli.
Daha iyi korumak, daha iyi yaşatmak ve daha iyi tanıtmak için Cem
Yılmaz’ın dediği gibi ‘’eğitim şart’’.
Evet; gerçekten de eğitim şart ama önce aile eğitimi. İlla ki
‘’Aile Eğitimi’’. |