Gogonıj (**) (Гогоныжъ) bir
Nart'tı. Çok güçlü biri olduğundan diğer Nartlar onu
kıskanıyorlardı. Nartlar bir araya gelip ondan
kurtulmanın yolunu görüştüler.
Seteney guaşe adlı güzel bir
kız, bir Nart köyünde yaşıyordu. Kızın üç ağabeyi vardı.
Üçü de sert ve kafa tutmaya gelmez kişiler olarak
ünlenmişti.
- Setenay guaşeyi kaçırması için Gogonıj’a bir haber
gönderelim, kızı kaçırsın, ağabeyleri de onu öldürür,
biz de kendisinden böylece kurtulmuş oluruz, dediler.
O sıralar Gogonıj dağda domuz güdüyordu. Domuzları
gütmesi için bir çocuk gönderip Yergun’u (Gogonıj’ı)
çağıdılar.
- Domuzları kayıp verdirmeden otlatabilecek misin, diye
gelen çocuğa sordu Gogonıj.
- Otlatırım, diye yanıt verdi çocuk.
- Öyleyse, domuzların sayısını sana sayayım. İrisi
dokuz, geniş ağızlısı on, boz renklisi on üç, normal
renklisi otuz, otuzar da yavruları var, ne eder hepsi,
diye sordu.
- Bilemiyorum, dedi çocuk.
- Öyleyse dön, sen bakamazsın domuzlarıma, diyerek
çocuğu geri gönderdi.
Çocuk durumu Nartlara anlattı. Nartlar düşünüp sayıyı
hesapladılar. Bin bir sayısını buldular. Bu kez başka
bir çocuğu yolladılar. “Domuzların sayısını sorarsa, bin
bir eder dersin” dediler.
- Domuzlarını gütmem için gönderildim, dedi çocuk.
- Öyleyse domuzların sayısını sayayım:irileri dokuz,
koca ağızlısı on, boz renklisi on üç, normal renklisi
otuz, bu otuz domuzun her birinin otuzar da yavrusu var,
ne eder, diye sordu.
- Bin bir eder, dedi çocuk.
- Herhalde bakabilirsin, dedi Gogonıj.
- Domuzların yemini yedi yüz domuz sayısı hesabıyla
hazırla, sonra ıslıkla onları çağır, yetmezse yeni yem
ekle.
- Ben bu sürüyü bir yıl güdemem, dedi içinden çocuk.
Gogonıj Nartların yanına geldi.
- Setenay guaşeyi kaçırmak için senin de bizimle beraber
gelmeni istiyoruz, dediler Gogonıj’a.
- Çok güzel, elbette gelirim, deyip Gogonıj onlarla
birlikte yola koyuldu.
Üç gün üç gece yol aldıktan sonra Gogonıj’ın kır atı
çatladı.
- A benim kır atım, sağlığında beni çok taşımıştın
sırtında, şimdi sıra bende, diyerek ölü atı sırtlayıp
herkesten önce gidilmesi gereken yere vardı.
Gogonıj herkesten önce evi basıp Setenay’ı dışarı
çıkardı, onu atın sırtına bindirdi, kız ile atı sırtına
vurup dönüş yoluna koyuldu.
Kafiledekiler kendisine bir türlü yetişemiyorlardı. Gece
oldu. Korkunç bir ayaz bastırdı.
- Gogonıj’a yetişemiyoruz,ama sabaha kalmaz donup
ölürler, ateşi de yok ama bizim var, geceyi ısınarak
geçiririz, dediler ötekiler. Büyük bir ateş yaktılar,
geceyi ateş başında geçirdiler.
Gogonıj’ın ise büyük bir kürkü vardı, ağaç dallarını
koparıp karın üzerine yaydı, onun üzerine de kürkünü
koydu, kız ve kendisi kürkün bir kenarına yattılar,
kalanı da üzerlerine örtüp geceyi geçirdiler. Sabahleyin
kızı yeniden kır atına bindirdi, her ikisini de
sırtlayıp evine döndü.
Setenay Gogonıj’a kaldı. Ardından Gogonıj dağa,
domuzlarının yanına döndü.
DİPNOTLAR:
(*) Bu Shapsugh teksti 1892’de Kıyıboyu
Shapsughya’nın Aguy köyünde doğan, okuma yazması olmayan
demirci Hacemos Şeveş’u (Шъэош1у Хьаджэьос) tarafından
20 Haziran 1935’te Hüseyin Bısıc’a (Бысыдж Хъусен)
yazdırıldı.
(**) Gogonıj-Nart Yergun’a Shapsughların verdiği
ad. -HCY |