VATANLARINA GÜÇLÜ KÖK SALDILAR

TL’IŞE Sanıyet
Adige  Mak Gazetesi, Temmuz 2013
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

Тянэ дахэу ти хэкужъ,
Тинахьыжъхэр тимыIэжь.
Хымэ чIыпIэм тыкъимынэу
Тыуибынышъ, тыкъэщэжь
Сыд тилажьэр?
Ти хэкужъыр тымылъэгъузэ тэлIэжьы.
Тятэ лIагъэми, тянэ псауба?!
ЦIыкIуи ини тыжъугъэкIожь.
ТIЭЩ Хьамид (Сириер)

Güzel anamız yurdumuz,
Atalarımızı yitirdik.
Bırakma bizi yaban elde
Evlatlarınız geri topla bizi.
Bizim ne suçum z var?
Vatanımızı görmeden ölüyoruz.
Babmız çldüysede anamız sağ değil mi?!
Ufağımızla büyüğümüzle geri dönelim.

T’EŞ Hamid (Suriye)

Rus-Kafkas savaşları neticesinde dağıtılmış, yurt dışında yaşar olmuş Adigelerden bazılarının farklı farklı yollardan atalarının topraklarına geri döndüklerine şahit oluyoruz. Bunlardan birisi de bugün yaşamından kısaca bahsetmek istediğim ÇURMIT-DUĞ Ersin.

Nisan 1964 yılında İstanbul’da doğdu. Ana sütü ile birlikte milletini sevmeye başladı. Dede-ninesi, anne-babası ile birlikte yaşıyordu, dolayısıyla Adigece’yi ailesinde duyuyordu. Fakat Türkçe konuşuyordu. Bu onurlu bayanın bana söylediğine göre, Adigece’yi Mıyekaupe’ye döndükten sonra öğrendi.

Ersin 20 yaşına girdiğinde vatana geri dönmeyi amaç edinmişti. O dönemlerde şöylesi düşünceler aklına geliyordu: ‘’Türkiye’de kalırsam Türklerin arasında eriyeceğim. Bu yüzden ne kadar bana zor gelse de atalarımın toprağına geri döneyim, onların vasiyetlerini yerine getireyim’’. Bu arzular içerisinde 1985 yılında Nalçik’te üniversite öğrenimi görmek üzere gereken evrakları hazırladı. Fakat o yıl üç kişi almışlardı, Nalçik’te okumak arzusu gerçekleşmedi.

Genç kız amaçladığı geri dönüşün nasıl olabileceğini görmek arzusuyla 1990 yılında Mıyekuape’ye gezmeye geldi. 1991 yılı Aralık ayında gerekli tüm evrakları hazırlayarak atalarının terk ettiği cennet topraklara geri döndü. Burada Ersin’in İstanbul’da kurulu olan Adige Xase’si çalışmalarına aktif olarakta katıldığını belirtmekte fayda var. Evraklarını hazırlamasında Samsun doğumlu Ankara’daki Adige Xase’sinin çalışmalarına aktif katılan (Wubıh delikanlısı) DUĞ Miraç yardımcı oldu. Bu delikanlı o yılın Nisan ayında Mıyekuape’ye dönüp yerleşti. Aynı yılın Temmuz ayında bu iki genç aile kurarak aynı nasibi paylaşmaya başlarak vatanlarında güçlü kökler salmaya başladılar. Bu çiftin iki çocuğu oldu. Kızları Psınef 1993 yılında Mıyekuape’de doğdu. Mıyekuape Devlet Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi 3. sınıfı, Adige Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. sınıfını bitirdi, ĞUÇ’E Zamudin’in ADÜ bünyesinde kurduğu ‘Jıvu’ grubunda. oğulları Voseps Mıyekuape’de bulunan 1 numaralı Gimnazyum’un 9. sınıfını bitirdi.

Miraç ve Ersin’in vatanlarında ilk adımlarını nasıl attıklarına, yaşamlarını yavaş-yavaş nasıl düzenlediklerine dönecek olursak; ilk önce ‘Soyuzpiçat’ ajansına ait bir kiosku 1993 yılında kiralarlar. Bu kioskta farklı sigara çeşitleri, hediyelik eşyalar, pheçıç gibi nesneler satmaya başlarlar fakat Belediye bu kiosku elllerinden alır. Daha sonra ‘Martı-Çayka’ isimli mağazada ardından Kızıl Ekim caddesi üzerinde bulunan eskiden ev eşyaları mağazası olan binanın bir kısmını kiralayarak kumaş satım işinde çalışmaya başlarlar. İşleri daha geliştiğinde ise yine Kızıl Ekim caddesi üzerinde şehir parkına yakın yerde ‘Psınef’ isimli satış salonunu açarlar ardından burayı satın alırlar. Bu salonda ev içi tekstil ürünleri, perdeler Adige desenleri işlenmiş benzeri nesneler, yatak örtüleri değişik koltuk-sandalye döşemeleri  bulmak mümkün. Mekan sahibesi her zaman müşterilerini güleryüzle karşılıyor istedikleri kumaşları onlara çıkartıyor gösteriyor, eksiksiz ihtiyaçlarını karşılıyor.

İnsan yaşamında pek çok şey oluyor, sevinç, mutluluk ile zorluklarda birlikte yer alıyor. Miraç ve Ersin yaban ellerde doğup büyüyüp yetiştikten sonra atalarının topraklarına geri dönüp güçlü kök saldılar, çocuklarını güzel bir şekilde yetiştiriyorlar. Yaşamın onlara sunduğu nasipleri ile mutlu olarak kentimizde rahat yaşıyorlar. Kendilerine ait mağazayla Mıyekuape’nin daha da güzelleşmesine katkıda bulunuyorlar. Kentimize uğurlu adımlarını atan ailenin geçiminin daha bol olması, büyüklerini sayarken ufaklarını güzel bir geleceğe yönlendiren uğurlu uzun yaşamları olması temennisinde bulunuyoruz.