VASSO ABAYTI (VASİLİY ABAYEV)

MAKEYE Mairbek
Kafkasya Gerçeği Dergisi, 1992, Sayı,9

Prof. Dr. Vasiliy İ. Abayev, Kafkas-Oset kültürünün önemli bir araştırmacısı olup Britanya Kraliyet Asya Cemiyeti’nin fahri üyesi, Helsinki Fin-Ugur Cemiyeti’nin muhabir üyesi, Gürcistan ve Kuzey Osetya cumhuriyetlerinin kıdemli bir bilim adamıdır.

V.I. Abayev, Oset halkının milli fikriyatının gelişmesi ve Osetlerin kendi kültürel miraslarına derin bir ilgiyle eğilmeleri konusunda önemli hizmetler vermiştir. Bilim adamı olarak dünyaca tanınması Alanlar ve Nartlar hakkındaki değerli araştırmaları ve İranşinaslık dalında ortaya koyduğu değerli eserleriyle bağlıdır. Kafkasya halklarının tarih ve kültürünün önemli bir araştırmacısı olan G. Dumezil 1976’da şöyle yazmıştı: “Moskova da araştırmalara başkanlık eden kişi, yüksek kültürlü bir Oset olan V.I. Abayev’dir (Abayti Vasso). Kendisi dil, tarih ve halkbilim dalında birçok değerli makale ve kitabın yazarıdır.”

V. Abayev’in araştırdığı ana konulardan biri, Osetlerin bir halk olarak hangi kökenden oldukları meselesidir. O, uzun bir sure Osetlerin: ataları olan Alan’ların, Sarmatların ve İskitlerin tarihini incelemiş, Güney Rusya ve Ukrayna’da izler bırakmış bu halkların “kimlik belgesini” ortaya koymaya çalışmıştır. O, komşu Kafkas halklarının tarih ve kültürünü de araştırmış ve mukayeseli inceleme ve tahliller için temel oluşturacak deliller bulmuştur. Abayev, adı geçen bu halklar arasında çok sıkı kültür ve dil bağları bulunduğunu tespit etmiştir.

Birçok halklara ait yazılı kaynaklar korunamamış ve bize ulaşamamıştır. Fakat Abayev gibi bilginler, bir halkın geçmişini ortaya koyan yazılı kaynaklar bulunmamasının o halkın tarihinin olmadığı anlamına gelmediğini kanıtlamışlardır. Bu bakımdan halkın milli dilinin, mitlerinin ve halk edebiyatının incelenmesi oldukça önemli ip uçları vermektedir. V. Abayev 1925 yılında, daha gençken “Osetşinaslıkta Yeni Bilgiler” başlıklı bir makale yazarak Oset dilinin bu halkın tarihinin araştırılması için önemli bir anahtar malzeme olduğunu vurgulamıştı:” Bu çok eski ve fakat hala canlı olan kelimeleri incelemek suretiyle, Oset dilinin tarihi manzarası içinde Oset halkının tarihinin ana hatları görülebilir.” İşte bu doğrultuda uzun yıllar incelemeler yapan V. Abayev, yıllar sonra aldığı sonuçları “Dil Malzemesine Göre Oset Halkının Tarihine Giriş” adlı büyük eserinde bir araya getirmiştir.

V I. Abayev ünlü bir etnograf ve dil bilginidir. “Oset Dilinin Tarihi- Etimolojik Sözlüğü” nü o hazırlamıştır. Dört ciltlik bu temel eser, büyük ilgi uyandırmış, Abayev’e birçok ödül kazandırmış, dünyaca tanınmasına yol açmıştır. Abayev bu sözlük üzerinde yaklaşık 40 yıl çalışmış, mukayese ve analiz için en az 180 dil, lehçe, şiveyi öğrenmiş ve araştırmıştır.

Abayev’e göre,gerçek bilim adamı için önemli olan, düşünce ve yaratma özgürlüğüdür. Gerçeklere bağlı kalmaktır. Bilimde milliyetçi önyargıların ve kibrin yeri yoktur: “Bilim adamının milliyeti, yani milli kimliği, kendisinin bilimsel görüş ve yaklaşımlarını etkiliyorsa o zaman bilimden bahsedilemez. Böyle “bilim” kişisel görüş ve yorumları içeren ve bilimsel değeri olmayan bir karalama gibi göz ardı edilmelidir”.

Bazı bilim adamları “bilimsellik” adı altında terimlere, yapay tumturaklılığa önem verirler. Abayev, ukalalık ye kelime oyunlarının içeriği olumsuz yönde etkilediğini, hatta bunların fikirdeki zayıflığı saklamak için kullandığını savunuyordu. Kendisi öğrencilerine daima bu hususu hatırlatmıştır. Abayev, aslında Osetşinaslıkta (Osetinoloji) bir ekol kurmuştur. Kafkasya’nın tarihini, dillerini ve kültürünü araştıran birçok bilim adamı Abayev’in öğrencileridir ve onun araştırma yöntemlerini benimsemişlerdir.

Abayev, Moskova’daki Oset Kültür Derneği “Farn”ın da kurucularından biridir. Yüzlerce aktif üyesi bulunan bu derneğin amacı, toplumda bireylerin kaynaşmasını, halklar arasında hoşgörü ve anlayışı sağlamakla beraber, Oset kültürünü yaygın hale getirmek, halk sanatını sevdirmek, gençlerin milli duygularını geliştirmek, Moskova’daki benzer milli kültür dernekleri ile işbirliği yapmaktır.

V.Abayev, 18 Ekim 1990’da Vladikavkaz’da yaptığı bir konuşmada şöyle demiştir: “Bizim bugünkü ana hedefimiz ahlak ve maneviyatımıza dönebilmektir. Sık sık insan faktöründen bahsediyorlar… Ve dolayısıyla sosyal, politik, ekonomik yönden olgun ye mükemmel toplum kurmanın tek yolu, maneviyatı yüksek ye ahlaklı bir insan gücüne sahip olmaktır. Kanımca her insan etrafında hayır ve faziletten oluşan bir cazibe çemberi yaratabilir. Bu çember bir manyetik alan gibi hayır ve erdemin üstünlüğünü sağlar… Maneviyatımızı idrak etmemiz gerekmektedir.