TOPLUMSAL FAY HATLARIMIZ

YEMUZ Nevzat Tarakçı
25.06.2016

“Fay hattı” denilince hemen akla yeryüzü ve yer kabuğu gelir.

Oysa hamasetle süslenmiş saplantılarımızın yol açtığı pek çok fay hattımız var.

Sosyal ve toplumsal yapımızın,

Zihinlerimizin,

Duygularımızın da fay hatları var.

Hem de tahrip gücü çok yüksek fay hatları.

Kıran,

Döken,

Parçalayan,

Her şeyi altüst eden.

 

BÜYÜK DEPREMLER

Toplumsal ilişkilerimizde,

Zihinlerimizde,

Gönüllerimizde fay hatlarının neden olduğu büyük depremler yaşıyoruz.

Çoğu zaman da enkazın altında soluksuz, mecalsiz kalıyoruz.

 

ASIL BÜYÜK FAY HATTI

Fay hatlarımızın oluşturduğu yıkımdan zarar gören,

Kırılan,

Dökülen,

Yıkılan,

Harabeye dönen, sadece malzemeden çalınmış binalarımız değil.
Asıl büyük hasar,

Sosyal fay hatlarını görmezden gelerek kurulmuş toplumsal çatımız. Samimiyetten uzak tavrımız.
Sahte hislerle örülmüş aşklarımız.
Acemice kurulmuş hayallerimiz.
Derme çatma fikirlerimiz…

Kültürel enkazın altındaki hazin halimiz,

İniltilerimiz.

Çığlıklarımız…

 

 

 

 

TOPLUMSAL VE SOSYOLOJİK FAY HATLARIMIZ

Ne yazık ki yalnız yerkabuğundaki fay hatları değil, sosyal, toplumsal ve sosyolojik fay hatlarını da görmezden geliyoruz.

Her an harekete geçme riski olan fay hatlarıyla iç içe yaşıyoruz.

Bu fay hatları;

Hevesimizi,

Aşkımızı,

Şevkimizi,

Sevdamızı yok ediyor,

İdealimizi hançerliyor!

 

KÜLTÜREL ENKAZ

Büyük ihmallerin,

Şişkin egoların,

Bilinçsizliğin,

Programsızlığın ve samimiyetsizliğin tetiklediği fay hatları kırılıyor, çöküyor.

Sonrasında kültürümüz,

Dilimiz,

Xabze’miz, enkaz altında kalıyor.

Böylece toplumsal algımız değişiyor.

Fikirlerimiz,

Yargılarımız çarpık hale geliyor.

 

TOPLUMSAL PARADİGMA

Aslında toplumumuz, temel değerleri itibariyle tüm bu fay hatlarındaki gerilimi düşürerek yıkıcı depremleri önleyebilecek olgunluğa, birikime ve güce sahip.

Ama toplumdaki duyarsızlık;

Samimiyetsizlik,

Ehliyetsizlik,

Ve ufuksuzlukla birleşince,

Kadim bir kültür, dili, sanatı ve edebiyatıyla bu toplumsal paradigmanın içine hapsoluyor.

Bu da yetmezmiş gibi her geçen gün nur topu gibi yeni bir fay hattımız oluşuyor.

Dağınıklık,

Bölünmüşlük,

Savrulmuşluk…

Büyük sarsıntıları tetikleyen fay hatlarından uzak, mutlu, huzurlu sosyokültürel bir hayat temennisiyle.