TARİHİ FIRSAT

Dr. YEDİC Batıray Özbek
21.01.2006

Çerkeslerde insan manzaraları konusunu bir tarafa bırakıp güncel olduğundan önümüzdeki Mart ayında Adigey’de yapılacak demokratik seçimler konusuna değinmek istiyorum.

Değinmek gerekiyor, çünkü bu duruma göre nüfusun %20’si olan Adigeler parlamentoya yeterli çoğunluğu sağlamaları çok zor görülüyor.

O zaman her kalem tutan, yazılar yazacak.

Yazılanların ise hiçbir faydası olmayacak.

Elimize geçen  tarihi büyük bir olanaktan faydalanmadık.  Faydalandırmadık da. İstemedik..

Neydi bu fırsat?

Dönüş.

Dönüş ve Adigelerin lehine demografik gelişim!

Bu tarihi fırsat  kaçtı.

Bu tarihi fırsatı kaçırdık.

Kaf-Der’in toplantılarında; dönüşü dile getiren delegelerin dikkate alınmadıkları, şeklinde duyum ve serzenişleri bizzat delegelerden almıştım. Bu kuruluşun, ”bütçesi olmalı ve göç etmek isteyenlere her türlü yardımı yapabilecek bir güç kazandırmak gerekiyor” diyenleri duymadılar. Belki hiç
duymak istemediler.

Peki bu fırsatı kaçırdık.

Yarın, bir gün böyle bir fırsat daha çıkarsa hazırlığımız var mı?

Bizler en güzle yazıları yazalım.

En güzel küfürlerle, hakaretlerle vs. dergiler çıkaralım.

Ne faydası oldu ki bu ana kadar, bundan sonra da olacak?

Eğer Adige ve Adigey Cumhuriyeti’nin kalmasını istiyorsa ki, aklın yolu birdir. Bu yolu her halk gide gele aşındırdı. Onları örnek alarak biz de çalışalım.

Dönüş için her ülkede önce, resmi ya da gayri resmi bir kuruluş
kurulmalı. Bu kuruluşun çok iyi bütçesi olmalı. Amatörce değil
profesyonelce yönetilmeli. Görevi; göç etmek isteyenlere her türlü yardımı ve desteği sağlamak olmalı.

Kuruluş göç edecek olanlara diasporada elinden tutarak yol göstermesi ve tüm  bürokratik işlemlerinde yardımcı olmalı. Bunun organizesini yapmadığımız sürece dönüşün başarı şansı yok.

Ayrıca en etkin eylem Adigey Cumhuriyeti’nin ekonomik yönden kalkınması yolundaki çalışmalardır. Bu konuda yardımcı olmamız gerekiyordu. Orada iş yerleri açarak, ayrım yapmadan insanların karnını  doyurabilseydik, seçimden de referandumdan da hiçbir korkumuz olmayacaktı .

Kaç kişi kaç firma kurdu Adigey’de?

Diaspora Adigelerinin açtığı kaç iş yeri var?

Bir tek Hakkı Kurmel’in açtığı çuval dikme atölyesi var.

Ona da razıyız. Bere  verepsev!

Neden ikinci bir H. Kurmel çıkmadı ki?

Yatırım yapmak istemeyenler bahane uyduruyor ve buluyor: Mafya var!

Nerede mafya yok ki?

Türkiye’de yok mu?

Avrupa’da, ABD’de yok mu?

Avrupalılar yüzlerce firma açarken mafyadan neden korkmuyorlar da şu bizim ‘kahraman, korkusuz, yiğit’ Çerkesler korkuyorlar ki?

Eli kalem tutanlar, aydınlar, gerçekten Adigey’i sevenler, zaman kalmadı. Hemen harekete geçin. Etkileyin zengin Adigeleri, iş adamlarını yatırım için. Onlara anlatın Adigelerin durumunu, neyi ne için istediğimizi. Bir, beş, gerekirse on kez aşındırın kapılarını!
Yatırım yapmanın, üretken iş yerleri açmanın vereceği faydaları anlatın; usanmadan, bıkmadan.

İnanın şu anda atılacak iki, üç işyeri projesi seçimleri ve referandumu lehimize çevirecektir.

Yahudilere özendiğiniz kadar çalışma metotlarına teori ve pratikte de özenelim. Siyonizm’i kuranlar Avrupa’nın en zengin bankerlerinden Yahudi asıllı baron Edmund de Rotschild’e giderek amaçlarını anlatınca önce gülmüş  ve defalarca kovmuş gelenleri. Siyonistler buna rağmen,  devamlı kapısını aşındırmışlar ve sonunda inandırarak ‘evet’ demiş ve gerekli yardımı almışlardır.

Biz de onların yolunu izleyelim.

İzleyelim ki, Adigey Cumhuriyeti ayakta kalsın.

Zengin iş adamlarımızın kapısını aşındıralım. Yatırım yapmaya ikna edelim Adigey’e.

Bunun dışındaki tüm eylemlerin ve yazıların, kendi kendimizi tatminden başka hiçbir faydası olmadı ve olmayacak da.

Unutmayın ki, saatler  on ikiye beşi gösteriyor.