SETENAY GUAŞE

YİSMEYL Özdemir Özbay
Mitoloji ve Nartlar

Kuzey Kafkasya Halk Destanlarının sembolü olmuştur Seteney Guaşe. Güzeldir, bilgedir, Nart kurultaylarında çözümlenemeyen toplumsal sorunlar O’nun dudakları arasından çıkan sihirli bir kaç söz ile hallolur.

Yarı tanrıça-yarı insan bir özelliği vardır. Grek mitolojisinde de rastlarız bu tür kahramanlara, örneğin, Achilleus, Hector, Agamemnon, Paris yarı
tanrı-yarı insan kahramanlardır. Ne var ki, Grek mitolojisinde kadın kahramanların çoğu salt tanrıça niteliği gösterir. Athena, Hera Aphrodite, Artemis bu tür tanrıçalardır. Seteney Guaşe ise Kuzey Kafkasya mitolojisinde tektir. Saydıpımız Grek tanrıçalarının kimi özelliklerini tek kişilikte birleştirmektedir. Güzelliği ile Aphrodite, cesur ve bilge oluşu ile Athena ve Hera’dır. Biraz da Artemis’tir Kuzey Kafkasya Mitolojisi’nde Seteney…

Demirci Tlepş ile olan ilişkisi, Aphrodite ile ateş ve demirciler tanrısı topal ve çirkin Hephaistos arasındaki bağa benzer. Seteney’in çok yönlü işlevlerine kıyasla Grek tanrıçalarının işlevleri tek yönlüdür. Seteney’in farklı özellikleri Grek Mitolojisinde ayrı bir tanrıça ile simgelenmiştir.

Seteney için bilgedir demiştik, Büyük Nart Kurultayları’nın çözemediği toplumsal sorunları çözer demiştik. Bu özelliği ile batılı araştırmacıları ve Kafkasologları yanlış yanılgılara itmiştir Seteney… Bu bilim adamları Nart topluluğunu, dolayısıyla Kuzey Kafkasya boylarının anaerkil (Matriarkal) bir yapıya sahip oldukları kanısına varmışlardır. Anaerkil savına dayanak olarak da Sosrıkua’nın “Seteney oğlu Sosrıkua” (Seteneyko Sosrıkua) olarak tanımlanmasını göstermişlerdir. Oysa bu durum Seteney’in güçlü kişiliği nedeniyle yalnız Sosrıkua için geçerlidir.

Sosrıkua dışında annesinin adı ile anılan Nart kahramanı yoktur. Sosrıkua ve Seteney’in Kuzey Kafkasya Mitolojisindeki etkinlikleri Kuzey Kafkasya boylarının geçmişte salt anaerkil bir yapıya sahip olduklarını kanıtlamaya yetmez. Her toplumda olduğu gibi belli bir zaman kesiminde anaerkil bir düzene rastlanabilir. ancak Seteney Guaşe ile ilgili tekstlerin yoğun bir biçimde söylendiği çağlarda Kuzey Kafkas boylarının anaerkil süreyi tamamlayıp tamamlamadıklarını gösterir kesin deliller henüz saptanamamıştır.

Kuzey Kafkasya toplumlarının Abazin-Abhaz-Adige gruplarında bu kahramanı Seteney ismi ile yaşıya gelmiştir. Asetin-Karaçay-Balkar dillerinde Şatana veya Satana şeklinde değişikliklere uğramıştır.

Seteney ismi günümüz Kafkas dillerinde çiçeklerin en güzeli olan “Gül” anlamında kullanılmaktadır. Dolayısı ile kadın güzelliği ve erdemin sembolü olan bu destan kahramanının güzelliği, çiçeklerin en güzeli olan “gül-rosa” ile eş anlamlı tutulmuştur. Seteney sözcüğünün ayrışımından gülden başka anlamlar da çıkabilmektedir.

Şöyle ki; Adige şive grubunda “SE” sözcüğü bıçak, kılıç anlamında kullanılmaktadır. “TIN” veya “TEN” sözcüğü vermek veya lütufta bulunmak anlamındadır. “SETIN” bıçak vermek sözcüğü, belki de kahramanımızın isminin kökü olmuştur. Çoğu araştırmacılar bu açıklamada birleşmektedirler. Orta ve yeni çağlarda silahşor ve şövalyelerin ödüllendirilişi, onlara soylu unvanlar verilişi, kılıçla (hükümdarca, özelliklede kadın hükümdarlarca) kutsanmalarından sonra olurdu.

Batı’da olduğu kadar Türk-İslam geleneklerinde de bu özellikler son yıllara kadar yaşamıştır (Kılıç kuşanma törenleri gibi). Bu uluslararası gelenekle Seteney’in güçlü kişiliği birleştiğinde sözcüğün kökenine, doğuşuna yaklaşabiliriz. Bu topluma düşünce ve davranışları ile yön verebilen, Nart kahramanlarına önderlik eden kadın kahramanın onlara silah vermesi, toplum için yöneticilik ve unvanlar dağıtması olağandır. Böyle bir araştırma ile gerçeğe yaklaşmakta birçok bilim adamı birleşmektedir.

Geriye aydınlatılması gereken bir husus kalmaktadır: gül ile Seteney arasındaki ilişki, Kuzey Kafkasyalılar güzellikte ve bilgelikte eşi bulunmayan bu kahraman ile çiçeklerin en göz alıcısı olan, bir tanrıçaya yakışan “GÜL”ü şekilde ve anlamda birleştirmiştir.

Gül ile Seteney isminin arasındaki ilişki bir rastlantı sonucu, Arapgir ilçesinde yaşayan Hımsat adlı bir Kabardey nineden derlediğimiz bir küçük text ile aydınlanmış olmaktadır. Bu teksti burada kısaltarak vermekteyiz:
“Seteney bir gün evinin bahçesinde oturmuş sırma işlerken, uzakta dağ yamacında, oğlu genç Sosrıkua’nın devlerle kavgaya tutuştuğunu, devlerin onu öldürmek için, dizlerinden yaralamaya çalıştıklarını, bunun içinde dağdan Sosrıkua’nın üzerine demir tekerler yuvarladıklarını görür. Oğlunun ölüm ile karşı karşıya olduğunu anlar, gergefindeki sırma işlemesini bir tarafa fırlatarak oğlunu kurtarmaya koşar. Bahçe çitinden atlarken ayağına beyaz güllerin dikeni batar, ayağından damlayan kanlarla bir anda bütün beyaz güller kırmızıya dönüşür. O günden bu yana Kuzey Kafkasyalılar kırmızı gül anlamına gelen Seteney ismini kız çocuklarına ad olarak seçerler.”

Bu küçük tekst, Kuzey Kafkasya Mitolojisinde karanlık kalan bir kavramı az da olsa aydınlatması bakımından önemlidir. Çünkü Hadağtle asker’in “Nartlar”ında, ne Dumesil’in “Mythe et Epopee” adlı yapıtında, nede son olarak 1975 yılında yayınlanan Meremkuıl Vladimir’in “Nartı Abazinsky Narodny Epos” adlı yapıtında bu konu bu denli aydınlığa kavuşturulamamıştır. Bu kısa öykü öteden beri savunulan Kuzey Kafkasya ve Grek mitolojilerinin arasındaki benzerlik ve Grek mitolojisinin Kafkasya mitolojisinden etkilenmiş olduğu savlarını da desteklemektedir. Tanrıça Aphrodite ile Seteney’in benzeşimi bu sav’ın bir bölümüdür. Grek mitolojisine göre: “Kıskançlık yüzünden diğer tanrılar yakışıklı Adonis’in üzerine bir yaban domuzu salarlar. Sevgilisinin yardımına koşan Aphrodite’nin ayağına beyaz gülün dikeni batar. Yaradan akan bir damla kan Tanrıçanın çiçeği olan beyaz gülleri kırmızıya boyar.” Ancak bu destan textinin Kuzey Kafkasya’dan Antik Grek’e geçtiğini ısrarla savunmaktayız. Zira Antik Yunan dilinde “Aphrodite” sözcüğü ile “gül” sözcüğü arasından etimolojik veya öyküsel hiçbir ilişki bulunmamaktadır. Oysa Çerkes dillerinde gülün karşılığı hala Seteney olarak yaşamaktadır.

Nartların en yaşlısı Wezırmes’ten kendi oğlu genç Sosrıkua’ya kadar herkesin akıl hocasıdır Seteney. Savaş ve barışa karar vermek, hasat için yeni usuller bulmak, onun görevlerindendir. Hastalık, kıtlık, deprem gibi doğal afetlerde toplumun son danışma mercii Seteney Guaşe’dir. Adiyukh, Yemğazei Gıaşe, Psıtha Guaşe gibi kadın kahramanlar salt güzellikte kadın olarak ün salmışlardır. Seteney Guaşe ise tek başına bir karr ve yargı mercii gibi Nart halkını etkilemektedir.

Doğan çocukların isim annesidir. Adını verdiği her çocuğun kulağına üflemek onun toplumsal görevlerindendir. Kulağına üflemediği çocuk geri zekalı olmağa mahkumdur. Bu konuda o denli bencilce davranır ki, işine burnunu sokan Nart Tlepş ile çatışmaktan ve onu kırmaktan bile çekinmez.
Seteney bütün bu özellikleri ile Kuzey Kafkasya sanatında, toplumun isminde, zevkinde ve düşüncesinde destan çağından bugüne dek yaşamaktadır. Her çağda güzelliğin, bilgeliğin, aklın, sağduyunun, erdemin sembolü olagelmiştir.