SEN ve BEN

YEMUZ Nevzat Tarakçı
13.02.2015

Sen, dilsiz, kültürsüz, modelsiz, kimliksiz kalan, bunalan, çırpınan Çerkes genci.

Ben, cılız girişimlerle avunan, tavır, söylem ve hareketiyle ideali hançerleyen bir dernek yöneticisi.

Sen, hayatı tanımaya, ana dilini anlamaya, kültürüne alışmaya çalışan taze bir toy.

Ben, duygusuz bir anne, tepkisiz, bilgisiz, ilgisiz bir baba.

Sen, çaresizlik, çözümsüzlük girdabında kültürel bunalım yaşayan şaşkın bir Nart.

Ben, kültürü sözde yaşayan, sözün ilerisine geçmeyen samimiyetsiz bir zat.

Sen, model arayan, ufuksuzluktan daralan, bunalan bir genç.

Ben, eskilerde kalmış, değişimi anlayamamış, benlikte boğulmuş bir thamade!

Sen, düğünü, derneği seven, oynamaktan zevk alan zıpkın gibi bir delikanlı.

Ben, kültürü cenazeden ibaret sanan, ölüye verdiği değeri yaşayandan esirgeyen miskin bir yetişkin.

Sen, sanattan uzak kalmış, tarihi savsaklamış zarif bir Setenay.

Ben, ezberini tekrarlayan, her şeyi bildiğini sanan yetişkin bir ekâbir.

Sen, dernekten medet uman, gayretli, saf bir delikanlı.

Ben, dernekte gönül eğlendiren ufuksuz, idealsiz bir dernek başkanı.

Söyle hadi genç, bizim kaderimiz nerede kesişecek?

Gönüller ne zaman, nerede, nasıl birleşecek?

Okuyan, araştıran, sorgulayan, tartışan, doğrularda buluşan, kimliği ve kültürüyle barışık, eğitimli, donanımlı gençler ne zaman söz sahibi olacak?

Çağa adım uyduramayan yöneticiler, samimiyetsiz yetişkinler, yorgun, umursamaz ve vurdumduymaz başkanlar ne zaman hakikatle tanışacak?

 

KİM?

Sana ana dilini,

Kültürünü,

Tarihini,

“Xabze” yi

Çerkes asalet ve zarafetini kim öğretecek, kim anlatacak?

Biliyorum, annen değil.

Biliyorum, baban değil

Kardeşlerin, arkadaşların değil!

Öğretmenin değil.

Okulun değil.

Televizyon değil.

Okuduğun gazete ve dergiler değil.

Dernekte demli çay sohbeti demleyen yetişkinler değil.

Dernekteki okey masası oyuncuları değil.

Dernekte muhabbet eden thamadeler de değil.

Zaten dernek başkanlarının çok işi var, onlar hiç değil!

Peki, sana bu kültür iletişiminde kim model olacak?

Sana “Xabze”yi, kültürünün inceliklerini kim öğretecek?

Hadi, bilen varsa söylesin!

Söylesin lütfen!

Benim bildiğim tek şey, bu gidişle sen ana dilini hiç konuşamayacaksın.

Sen, bu kültürü anlayamayacak, Çerkes olarak yaşayamayacaksın!

Sen, zarif Setenay,

Sen, yiğit Nart, susuyorsun değil mi?

Ben, asil Çerkes,

Ben, duyarsız anne, baba,

Ben, her şeyi bilen yetişkin.

Ben, dernek yöneticisi,

Ben, dernek başkanı,

Ben, thamade,

Ben, üst kurul yöneticisi,

Ben, yorgun, ümitsiz, moralsiz, umursamaz, vurdumduymaz…

Beni beklemeyin, ben gelemem!