NE OLUR GELİN, AKLIMIZI VE GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRELİM

YEMUZ Nevzat Tarakçı
09.04.2006

Sermayemiz, birlikteliğimizdir bizim.

Sivil girişimlerde elbette kırılmak, gücenmek olmaz, olmamalı.

Değil mi ki; birliktelikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.

Nefis adına söylenen her söz, toplum yararını hiçe sayarak atılan  her adım, güzel toplumumuza tamiri mümkün olmayan zararlar verecektir.

Kimsenin buna hakkı yoktur. Kimse Şeytan’ın  avukatlığını yapmamalı.

Her birliktelikte, her arayış toplantısında, tekrarlar yerine, yeni
açılımlarla  çözüm üretilmeli.

Kişiler, çoktan aşılmalı, olaylar da… Elbet fikirler tartışılmalı.

Her konuşmayla, her tavırla; ideali hançerlemek, gayretli insanların emeğine ve bileğine basmak marifet zannedilmemeli.
Fesat,  kavga, ümitsizlik ve dedikodu meraklısı yıkıcı kişiler, kişisel problemli şizofren tipler her toplumda olabilir. Bu tiplere asla fırsat verilmemeli.

Ne yazık ki, yanlışlar beyinlerin değil de nefislerin eseriyse onları
düzeltmek nerdeyse imkansız.

Kime ne zararı var birlikteliğin, kime!

Kim kazanmış dedikodudan, laf üretmekten kupkuru övünmekten.

Huzurlu, mutlu bir toplum istiyorsak, birbirimizi iyi anlamalı,
birbirimize sahip çıkmalıyız!

Uyum içerisinde aşamayacağımız hiçbir engel yoktur.

Yeter ki aklımızı ve gücümüzü birleştirelim.

Niye sorulması gerekeni sormak, bulunması gereken cevapları bulmak yerine, çoğu zaman taşlamayı veya savunmayı  tercih ediyoruz.

Wunafeyle hareket edip, aklımızı birleştirirsek yanlışlar asgariye inmez mi?

O zaman, bülbül sesini bastıramaz karga sesleri.

O zaman, bilenlerin sessizliği bilmeyenlere cesaret vermez.

İşte o zaman, birleşmiş akıllar, tek yürek olmuş gönüller ve tutuşmuş eller görecek eller!