MARAŞ’TA NELER OLUYOR?

YEMUZ Nevzat Tarakçı
22.12.2012

Maraş, son birkaç yıldır kayda değer güzellikler yaşıyor.

Dernek, bilinç ve birliktelik şuuruyla, sesi ve sözü aşan eylemleriyle parlak, büyük eserler ortaya koydu.

Yok oluşun ayak seslerini yüreğinde duyan Maraş yönetimi, bu dönemi, kültürel ve sosyal alanda şahlanış dönemi kabul etti.

Bu samimi gayretin eseri olmalı ki kültürel ve sosyal alanda büyük açılımlar yapıldı.

Dernek yönetimi, ufku, duruşu ve sıcacık tavırlarıyla Maraş’taki yöneticiler, siyasiler ve STK’larla uyum içinde çalışmaya başladı.

Maraş’la bitmiyordu, Ankara’yla, Kafkasya’yla son derece uyumlu, anlamlı çalışmalar yürütüldü.

Sosyal ve kültürel alanda yapılan önemli projeler destek gördü. Defalarca TBMM ziyaret edilerek yetkililerin makamında toplumumuzun hayati önem taşıyan önceliklerine dikkat çekildi.

Bakanlarla, vekillerle defalarca birliktelikler yaşandı, somut adımlar atıldı.

Maraş, bir anda kabuğunu kırmış, büyük bütçeler gerektiren son derece önemli çalışmaların mekânı oluvermişti.

Yönetim, hizmet kalitesini arttırmak için beyin fırtınalarına yenilerini eklemekte, gecesiyle gündüzünü birleştirmekteydi.

–  Bir yönetim, aksatmadan ve gevşetmeden iki yıl boyunca asıl ve yedek ayrımı yapmadan her çarşamba gündemli yönetim kurulu toplantısı yapar mı?

– Yapar.

– Her toplantıda, bir önceki toplantı raporları incelenerek nelerin doğru yapılıp nelerin istenilen seviyede yapılamadığı değerlendirmesi yapılabilir mi?

– Yapıldı.

Toplantılar, gerçek manada beyin fırtınalarına sahne oldu.  Konuşuldu, tartışıldı, kararlar alındı ve hemen eyleme geçildi.

“Dil kursları daha profesyonelce ve daha etkili yapılmalı.” denildi.

Yapıldı.

Sonuçta toplumun ilgisi, yönetimin ufku ve dil eğitmeni Sayın Bayazıt Tarakçı’nın olağanüstü gayretleriyle iki yüze yakın öğrenci anadiliyle okuma- yazma ve anadilini doğru ve etkili kullanmayı öğrendi.

“Gençler ve minikler halk danslarımızı en doğru şekilde öğrenmeli. Kafkasya’dan profesyonel hoca getirtilmeli ve hoca denetiminde kurslar profesyonelce yapıldı.” denildi.

Ve yapıldı.

Sonuçta yüzlerce kursiyerle salon doldu taştı. Gençler ve minikler, Nalçik’ten gelen hoca yönetiminde halk danslarını büyük bir zevkle en doğru şekilde öğrendi.

“Yok olma tehlikesi yaşayan “xabze”miz için büyükler ve gençler bir araya getirilmeli, bu amaç için seri toplantılar, sohbetler yapılamalı.” diye karar alındı.

Hemen icraata geçildi ve aylarca süren verimli programlar yapıldı.

Sonuçta, cenazelerden düğünlere, sohbetlerden ziyaretlere bu toplumun kültürel zenginlikleri açıkça sergilendi.

Bu önemli hizmetleri büyük fedakârlıklarla yürüten başta Sayın Şahver Tuna yönetimindeki yönetim kurulu olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten kutlamamak mümkün değil.

Maraş, Göksun ve “Glahsteney” köylerinde bir hafta süren, hasret kucaklaşmaları ve sevinç gözyaşlarıyla yüreklere işleyen “Kültür Şenliği”ne yurt içinden ve yurt dışından katılarak bu anlamlı birlikteliğin yaşanmasına katkı sağlayan herkese teşekkür etmemek mümkün mü?

“Uluslararası Kültür Festivali”ne büyük maddî destek sağlayan başta TBMM başkanını, kültür bakanını, gençlik ve spor bakanını, Kahramanmaraş belediyesini, iş adamlarımızı kutlamamak mümkün mü?

Büyük çabalarından dolayı TBMM başkan vekilimiz Sayın Prof. Dr. Mehmet Sağlam olmak üzere, Sayın Erol Aslan’ı ve emeği geçen herkesi yürekten kutlamak gerekmez mi?

Kahramanmaraş’ın kurtuluş meşalesini yakan Çerkes asıllı büyük insan Arslanbey’e vefa borcunu ödemek için 550 dekar alana “Arslanbey Parkı” ve “Arslanbey Anıtı”nı yapan, “Uluslararası Kültür Festivali” için yurtdışından gelen başta Kabartay Balkar Cumhuriyeti Kültür Bakanı ve protokol üyeleriyle birlikte 65 kişilik sanatçı grubunu günlerce en güzel şekilde ağırlayan Maraş belediyesinin yetkililerini unutmak mümkün mü?

“Arslanbey Anıtı”nın açılış programındaki o mahşeri kalabalığı, o büyük coşkuyu kim unutabilir ki?

Özellikle Kafkasya’dan ve diğer ülkelerden gelen misafirleri günlerce bağrına basan, onları köylerinde, hanelerinde ağırlayan Göksun’un “Glahsteny “ köylerinin asil ruhlu insanları nasıl unutulur?

“Festivaller, sanatın sevgiyle, kültürün dostlukla buluştuğu ortamlardır.” Sözlerinin yazılı olduğu pankartlarla, farklı kültürlerin, değişik toplumların bayraklarının taşındığı, en önde protokol ve sanatçıların yürüdüğü “festival kortej yürüyüşü”  unutulur mu?

Festival kapsamında hazırlanan “Arslanbey Belgeseli”, “Arslanbey Kitapçığı” nasıl unutulur?

NFK’daki konser, MYO’daki tiyatro, Kabardinka’nın ve Nalcıuk’un muhteşem dansları, ”Arslanbey Bulvarı” açılış programı, sevgi ve muhabbet yudumladığımız günlerce devam eden birbirinden özel ve güzel köy şenlikleri unutulabilir mi?

Coşkulu 15 bin insanı bir araya getiren, tadı damağımızda, festivalin muhteşem finalini unutmak asla mümkün değil.

Maraş, seni bir kez daha yürekten kutluyorum.

İnanın, o günlerde yaşanan hasret ve özlem dolu sıcak kucaklaşmaları anlatmak imkânsız.

İmkânsız, sevinç ve mutluluk gözyaşlarını tanımlamak.

İşte böyle, Maraş’ta gerçekten güzel şeyler oluyor.

Maraş, yönünü Kafkasya’ya, sevgili kardeşlerine dönmüş birliktelik bilinciyle çalışıyor.

Sen alkışı hak ettin Maraş, seni yürekten alkışlıyorum.

Fakat unutma Maraş, seni anlamayan, anlayamayan, anlamak istemeyenler de olabilir.

Hizmet üretenlerin yanında hırs ve haset üretenler de olabilir.

Bir tarafta hizmet, diğer tarafta benlik ve enaniyet de olabilir

Kültürün yok olurken bunlarla uğraşacak zamanın mı var senin Allah aşkına!

Haydi Maraş, bu sevda, bu aşk, bu hizmet burada bitmez!

Sen, sana yakışanı yap!

Yolun ve bahtın açık olsun.