KALEM -8 (Тхыпкъэ)

Ali Çurey
12.12.2017

Sevgili dostlarım; bilinebilen, tarihten bu yana, gezegenimizde yaşayan ve adına “insan” dediğimiz canlı varlıklar arasında mücadele ve kavga devam ediyor. Bunun böyle olduğunu, elde mevcut yazıtlardan anlıyoruz. Peki nedir paylaşamadığımız? Varsa bilen, somut bilgi ve belgelerle sunabilir. Ama bana, paylaşımdan, inançtan, aidiyetten ve hatta, ezen ve ezilen ikilisinden, dem vurup, işin içinden sıyrılınmasın! O halde tekrar soruyorum: Neden?

Sevgili dostlarım, yine çok bilmişliğimi göstermek için, bu soruya yanıt vermek istiyorum. Önce hatırlayalım; “insanı” diğer canlılardan ayıran, en önemli özellik ve farklılık nedir? Normalde, bunun yanıtını, bilmeyen ve bilemeyecek olan insan yoktur.

Peki nedir o?

Yanıt;

1) İnsan dili
2) İnsan aklı
3) Utanma duygusu (insana özgü)

Sevgili dostlarım, bu üç ana başlık, kendi içinde, kendine özgü, tarihsel bir başlangıcı, yolculuğu ve bu yolculukta edindiği alışkanlıkları, birikimleri ve oluşturduğu kültürel değerler manzumesi vardır.       Bulunduğu, coğrafi koşullara bağlı oluşan, yaşam ve davranış biçimleri vardır. Ne var ki, bu farklı ayrılıklara ve aykırılıklara rağmen, ‘insan’ denilen, bu canlı türünün, tümünde ortak bir payda vardır.

İnsan aklı!

Şimdi bu kavramın içeriğine bir göz atalım. Yaratan, üreten, yaşama yeni şeyler katan bu kavram. Doğruyu, yanlıştan, iyiyi, kötüden, faydalıyı, faydasızdan, ayırt eden yine bu kavram. Neden, islah ve iflah olmaz. Var mı yanıtı?

Var arkadaş!

Sevgili dostlarım, beşeri ilişkilerde üç ana ocak vardır;

1) Aile (Унагъуэ)
2) Okul (ЕджапIэ)
3) Toplum (Жылэ-жылагъуэ)

Sevgili dostlarım, her birimiz bu üç ana ocağın, ayrılmaz ve ayrılamaz parçalarıyız.

Şimdi, her kişi, kendisini bu üçgende tahlil ederse, neden ve niçin yeterince islah ve iflah olamadığımızın yanıtını bulacaktır. Eğitim, eğitim, öğretim, öğretim. Görev ve görevlendirmelerde       liyakat, liyakat yine liyakat!

Sevgili dostlarım, bilgilerinizin tazelenmesi için aşağıdaki tabloyu sunuyorum.

Dünyadaki Dinlerin Dağılımı

Müslümanlar % 18,73
Hristiyanlar % 38,45
        a) Ortodokslar
b) Katolikler
c) Protestanlar
% 14,87
% 61,54              Mezhepler
% 23,59
Museviler % 0,51
Çin inançlarına bağlı olanlar % 16,54
Lamanizm % 16,36
Budistler % 6,70
Şintoizm % 2,68

KAYNAKÇA: Ata Yayıncılık, Büyük Atlas, 17 Temmuz 2007.

Not 1: Çağımızda, akıl, bilim ve bilgi öncelikli toplumlar, dogmaların, öncelikli olduğu, toplumlara egemen olurlar. Sayısal çoğunluklu anlayış ise, sadece karşıtların, hedef tahtası ve beslenme alanlarını genişletir. Bunun canlı örneklerini, doğada, canlılar arası mücadelede görmek mümkündür.
Not 2: Yukarıdaki rakamlarda, ateistler ve deistler gösterilmemiştir.
Not 3: Eksik, yanlış ve hatalı kısımlarımın düzeltilmesi dileğiyle…