KAFFED ve DEĞİŞİM HAREKETİ

YEMUZ Nevzat Tarakçı

KAFFED 9. olağan genel kurul süreci, büyük bir olgunlukla sonuçlandı.
“Demokrasi ve hukuk devletinin köküne kibrit suyu dökme yarışının son hızla sürdüğü bir coğrafyada” demokrasi dersi verircesine yapılan bir seçim, alkışı çoktan hak ediyor.
 “Seçim denen mekanizmanın odağında, birilerinin, ama aklını ama gönlünü, her hâlükârda oyunu kazanmak var. İkna var. İzahat var. Her şeyden önce dokunabilme var.”
Emeği geçenleri kutlarken seçimi kazanan Genel Başkan Sayın Yıldız ŞEKERCİ ve ekibini tebrik ediyorum.
Kültürüne ve toplumuna duyarlı her kesimin, yeni yönetimle birlikte uyum içinde çalışması, ekibin bu güçle çok daha büyük başarılara imza atması temennisiyle.

KAFFED DEĞİŞİM HAREKETİ
Bu genel kurula taze kan olan,
Gündemi dalgalandıran,
Gençleri gündeme taşıyan,
Gençliği yönetime yönlendiren,
Programa coşku katarken,
Toplumun ümidini yeşerten ve seçimde çok ciddi varlık gösteren “KAFFED Değişim Hareketi” ni içtenlikle tebrik ediyorum.
Bu güçlü, bu güzel kadronun bundan sonraki kritik iki yılda, başarılı bir muhalefet görevi yürüteceğine inanıyorum.
“Muhalefet” derken her şeye muhalif olan bir muhalefetten bahsetmiyoruz elbette!
Sorumluluğunu bilen, denetleyici, yapıcı bir muhalefettir kastedilen.

YAPICI GÜÇLÜ BİR MUHALEFET
Çoğu insanın aklına şu gelebilir.
Muhalefete ne gerek var, baksana KAFFED’e muhalif o kadar çok grup, o kadar çok muhalefet yapan kişi var ki…
Doğru söze ne denir?
Kim ne derse desin, bizim yapıcı, etkili bir muhalefete çok ihtiyacımız var!
Bence, “Birlikte çalışılsın!” tarzındaki söylemler çok da ayağı yere basan söylemler değil.
Bu tarz söylemler, çoğu zaman bir temenniden ileri de geçemiyor.
Muhalefet; doğası gereği farklı düşünüyor olduğundan elbette farklı görüş ve farklı düşüncelerle farklı fikir perspektifleri açacak.
Bu muhalefet, “Hem ‘etik’ hem ‘tutarlı’ hem de ikisi bir arada olursa” tadından yenmez!”
Umulur ki toplumumuz da bu farklı bakış açılarını değerlendirsin!
Bu farklılıklar, kararan ufkumuzu aydınlatsın!

ASIL SORUN
Asıl sorun, meseleye herkesin kendi durduğu yerden bakması.
Böyle olunca da önceliklerin değişmesi.
Farklı önceliklerin de bir araya gelmeyi zorlaştırması.
Bir araya gelinmeyince de nelerin olduğu, nelerin olamadığı malum!

İŞİN ÖZÜ
İşin özü şu: Bir toplumun kültürü,  tüm kültür değerleri yok olma tehlikesi yaşıyor.
Bir yıkım, bir yok oluş gerçeği ortada.
Mutlaka ezberler bozulmalı!
Hem de hemen!

ÇÖZÜM
Bu yıkımı durdurmak amacıyla egoları, kişisel hesapları, geçmiş kırgınlıkları bir tarafa bırakıp herkesin elini taşın altına koyabileceği bir birliktelik oluşturmak şart!
Ama bu birlik çağrıları; gereği yapılamadığı için sözde kalan, bir temenni olmaktan ileri geçemeyen birlik çağrıları olmasın!
Kişisel ya da  ideolojik kazanımlar için değil, bu yangını söndürmek için, çok farklı düşünüyor da olsak, hepimiz bir itfaiyeci gibi çalışmak zorundayız!
İşte bu muhalefet, bu toplumsal olgunun gelişmesi için mesai harcamalı!
Kararlı, açık ve samimiyetle.
Hayatımızda bir kez bile olsun “Ben değil, toplumum, kültürüm!” diyecek, hesap yapmadan risk alacak olgunluğu göstermek zorundayız.
Unutulmasın, bu kültür yoksa iddialarımızla, beklentilerimizle, hayallerimizle bir bütün olarak biz de yokuz!

NOT:    KAFFED 9. olağan genel kuruluna gençlerin ilgisi manidardı!
Genel kurullarında genç olmayan, muhalif düşünceye sahip kişileri veya ekipleri bölücülükle hatta vatan hainliği ile suçlayan, dernekten başka eğlencesi bulunmayan “kültür baronları(!) nın yönetmeye çalıştığı derneklerimizin de bu durumdan ders çıkartması temennisiyle.