HANEDAN MENSUPLARI BELEDİYE SARAYI’NDA

Ali İhsan Aksamaz  

Gazetelerin 5 Ekim tarihli haberlerine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Fatih’in tablosu’nu Osmanlı Hanedan mensuplarıyla buluşturmuş.  Bu haber, gördüğüm kadarıyla bugüne kadar hiç değerlendirilmedi. Bu makalede kısaca ‘bu konu’yu değerlendireceğim.

Haberlerde her ne kadar ‘bu tablo’nun 1480’de İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinde yapıldığı ve orijinal olduğu yazıyorsa da, bu bilginin doğruluğundan kuşku duymak gerekiyor. Çünkü kimi tarihçiler de bu ‘bilgi’ye kuşkuyla yaklaşıyor.  Nitekim İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 25 Haziran’daki twitter paylaşımında bu kuşkuyu bir anlamda dile getiriyordu: “… İtalyan ressam Gentile Bellini’nin atölyesinden 15. yüzyılda çıktığı tahmin edilen yağlıboya tabloyu İBB olarak satın aldık.”

Ayrıca ‘o tablo’daki ikinci kişinin kim olduğu konusunda da tarihçiler tam bir fikir birliğine varabilmiş değil. Bu hususu da bir kenara not etmek gerek.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultan Abdülmecit’in torunları Arzu Enver Erdoğan, Cengiz Baransel, Sultan 5. Murad’ın torunları Osman Selâhaddin Osmanoğlu, Kenize Murad, Sultan Reşad’ın torunu Rukiye Bâlâ Hodo ile Sultan Vahdettin’in torunları Hanzade Özbaş, Mesude Emel Evliyazade ve Ali Suat Ürgüplü’yü Saraçhane’deki Belediye Sarayı’nda ağırlamış ve kendilerine Gentile Bellini’nin atölyesinden 15. yüzyılda çıktığı ‘tahmin edilen’ Fatih Sultan Mehmet’in yağlıboya tablosunu göstermiş.

‘Tablo’nun 15. yüzyılda Gentile Bellini’nin atölyesinden çıktığı kesin değil

 

Hiç kuşku yok İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Fatih Sultan Mehmet’in yağlıboya tablosu’nu Londra’daki Christie’s Müzayede Salonu’ndan satın almakla da, Osmanlı Hanedan mensuplarını Belediye Sarayı’nda ağırlayıp onlara bu tabloyu halktan önce göstermekle de biri(leri)ne bir mesaj vermeye çalışıyor olmalı. Bu açıkça görülüyor.  Ancak bu mesajı kim(ler)e vermeye çalıştığı kanaatimce o kadar da açık değil. Belki de bütün bunları daha şimdiden bir sonraki ‘genel seçimler’e kadar ‘muhafazakâr seçmenler’in gönüllerini fethetmek için yapıyordur.

‘Fatih Sultan Mehmet’in yağlıboya tablosu’nu taa Londralar’dan satın aldı ve İstanbul’a getirdi diye ve/ya Osmanlı Hanedanı mensuplarını Belediye Sarayı’nda ağırladı diye  ‘muhafazakâr seçmenler’ bir sonraki ‘genel seçimler’de oylarını Ekrem İmamoğlu’na hiç düşünmeden verirler mi, bunu şimdiden kestirebilmek pek de kolay değil.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Osmanlı Hanedan mensuplarını ağırlarken söyledikleri de oldukça dikkat çekici:

“Ben, bu ülkenin bir evlâdı olarak, bu ülkenin geçmişinde her kim varsa, kendimi aslında onların bir torunu olarak görüyorum. Bugün itibariyle ve bugünden sonra -elbette sizler gibi kan bağım yok ama- bu ülkenin bir ferdi olarak, geçmişinde kim varsa, o insanların da bir torunu olarak görerek, aslında atasına sahip çıkan bir insan olduğumu belirtmek isterim. Bu duyguyla sizleri bugün ağırlıyorum. Size bakarken de sizleri şanslı bir ailenin evlâtları olarak görüyorum, güzel bir tarihe sahip olmamıza vesile olan bir aileye sahip olduğunuzu görüyorum ve sizleri bu şekilde karşılıyorum. O bakımdan bu yönüyle, çokça tarihi okumaya, anlamaya, irdelemeye çalışan hatta tarihin tüm detaylarıyla toplumumuza yansıtılması için de hizmet etmeye çalışan bir Belediye Başkanı olarak, belki de bu felsefeyle bizler ne yapabiliriz ya da nasıl bir felsefe ve ilişki oluşturabiliriz noktasında da her türlü fikrinize, iletişiminize açık olduğumu bilmenizi de çok arzu ederim.”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Ben, bu ülkenin bir evlâdı olarak, bu ülkenin geçmişinde her kim varsa, kendimi aslında onların bir torunu olarak görüyorum” vurgusunun ‘çok genel anlamda’ oldukça önemli ve kucaklayıcı olduğu ortada. Dolayısıyla da bu sözlerini ‘çok genel anlamda’ takdir etmemek mümkün değil.

“Ben, bu ülkenin bir evlâdı olarak, bu ülkenin geçmişinde her kim varsa, kendimi aslında onların bir torunu olarak görüyorum” vurgusu ne kadar doğruysa, Osmanlı Hanedan mensuplarına hitaben  “size bakarken de sizleri şanslı bir ailenin evlâtları olarak görüyorum, güzel bir tarihe sahip olmamıza vesile olan bir aileye sahip olduğunuzu görüyorum” demesi ise oldukça kafa karıştırıcı.

Böylelikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, aynı konuşması içinde takdir edilmesi gereken bir söylemiyle çelişkiye düşmüş olmakla kalmıyor, Osmanlı Hanedanını tamamen aklıyor ve bu anlamda da her zaman savunduğunu göstermeye çalıştığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisiyle farkında olmadan çelişkiye düşmüş oluyor.

Osmanlı Hanedan mensupları tabloyu yakından incelerken

Yukarıda da belirttiğim gibi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘o tablo’yu İngiltere’deki bir müzayede salonundan satın almakla ve yine ‘o tablo’yu halktan önce Belediye Sarayı’nda Osmanlı Hanedan mensuplarına göstermekle muhakkak ki bir amacı ve biri(leri)ne bir mesajı var.

Ekrem İmamoğlu’nun, Londra’dan 20 Ağustos gecesi İstanbul Gümrüğü’ne ulaşan ‘tablo’yu herhangi bir tarihte değil de tam da İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümü olan 6 Ekim’de halkın ziyaretine açması da oldukça dikkat çekici. Muhakkak ki 6 Ekim tarihini seçmesinde de bir amacı ve biri(leri)ne bir mesajı olmalı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gelecekteki ‘genel seçimler’de her kesime şirin görünmek adına zaman zaman kendi içinde bile çelişkiye düşen ve üstelik yanlış da anlaşılabilecek popülist siyasî söylem ve uygulamalar yerine, İstanbul’da yaşayan bütün vatandaşların günlük hayatlarına doğrudan faydası olacak sosyal ve kültürel projelere imza atmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. (7 X 2020)