EZBERCİ VE DAYATMACI EĞİTİM

YEMUZ Nevzat Tarakçı
21.12.2018

“Eğitim, insanın öğrendiği her şeyi unuttuktan sonra geriye kalan şeydir!” der Einstein’ne.

Diğer bir düşünür de “Eğitimin en büyük gayesi, kişiye öz güveni öğretmek ve kendi zihin dünyasının zenginliklerini kavratmaktır!” der.

Peki Türkiye’de durum nedir?

Bu ülkedeki mevcut eğitim sistemiyle duyarlı, donanımlı bir gençlik yetiştirmek neredeyse imkânsız gibi.

Türkiye’nin tartışmasız birinci gündem maddesi “eğitim” olmalı.

Ne yazık ki aile ve okuldan soğumuş, sanal alemde kaybolmuş, boğulmuş, inanç ve kültürel değerlerinden habersiz bir nesil yetişiyor.

 

EĞİTİM SİSTEMİ ÇIKMAZDA

Bir ülke, eğitim sistemini gerçekçi temeller üzerine oturtamazsa o ülkede cılız ruhlu bireyler yetişir. 

Bu zayıf ruhların; iradeleri, zekâları ve vicdanları da gelişmez.

Bilgiyi ve değerleri zekâyla, ahlakla, vicdanla ve iradeyle yoğurmayan toplumlar otoriterliğe kayar.

Ezberci, kuru ve sıkıcı bir eğitim anlayışıyla nereye kadar gidebiliriz.

Eğer biz, bireylerin inisiyatif alma becerisini kazandığı bir okul düzeni kuramazsak gelecekte toplumumuzu daha da büyük karmaşalar bekliyor demektir.

 

YOZLAŞMA

Eğitim sistemi iyi çalışmayan her toplumda yozlaşma başlar.

Dilde yozlaşma,

Eğlencede yozlaşma,

Kılık kıyafette yozlaşma,

Sanatta yozlaşma.

Tüm toplumsal değerlerde yozlaşma…

Demedi demeyin, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, umursamaz, vurdumduymaz bir nesil geliyor.

 

Biz ne yapıp ne edip insan hakları ve demokratik ilkelere saygılı, sağlıklı, neşeli, okuyan, sorgulayan, farklı görüş, düşünce, inanç, anlayış ve kültürel değerlere hoşgörüyle bakabilen, donanımlı gençler yetiştirmek zorundayız.

Ama nasıl, ne zaman?

Hangi sitem, hangi kadroyla?

 

AİLEYE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

“Çocuklar, sözlerinizi değil ayak izlerinizi takip eder!” ifadesi ne de güzel anlatıyor doğru eğitim metodunu.

Kültürel eğitim de bu usulle yapılmalı işte!

Yani, kültürel bilinç sözle yetinilmeyip davranışa dönüştürülmeli.

Ancak o zaman gelecek kuşaklarla kültür iletişimi sağlanmış olur.

Gençler, gelecekle ilgili en sağlıklı planlamayı ancak ailenin yakın ilgi ve desteği ile yapabilir.

 

BÜYÜKLER ROL MODEL OLMALI

Kültürüyle tanışma yaşında olan bir nesil düşünün.

Bu nesil, ayak izlerini takip edeceği yetişkin bulmakta zorlanıyorsa,

Model konumundaki kişiler oldukça az sayıda ise vay ki vay gençliğin haline!

Kültürel bilince ulaşmak için düşünen, okuyan, sorgulayan,
Duygu ve düşüncelerini olabildiğince eyleme dönüştüren,
Yürekli gençler yetiştirmek özellikle büyüklerin sorumluluğunda.

 

OKUMAYAN TOPLUM

“Okumayan insan; düşünce, sanat, kültür, bilim, teknoloji üretemez!” ifadesi ne kadar anlamlı?

Toplum olarak yaşadığımız kültürel ve sosyal birçok sorun ile toplumun okuma düzeyi arasında doğrudan ilişki olduğunu söylemek galiba yanlış olmaz!