DEĞİŞEN EVRELER VE SÖZÜN YARARI

MAMIRIKO Nuriyet
Adige Mak Gazetesi, Agustos 2013
Çeviri AÇUMIJ Hilmi

Yüce Tanrı insanoğlunu yarattığında onunla birlikte herkese faydası dokunan dili de ona bahşetti. Bilginin kılavuzu, tüm halkların bütün edinimlerini onlara pay eden yaptıkları ve söyledikleri şeyleri birbirleri ile karıştırmadan düzenleyen şey sözlü ve yazılı dildir.

Dilin elçisi, aracı ağız ise, benim bakış açıma göre, söz; insan suretinde aklın ölçütüdür.  Söz donanımlı bir silah gibidir kullandığın şekilde, usulde yönlendirdiğin yönde yol alır. Söz, yaralayıcı, ezici, cezalandırıcı, yüceltici, hatta cana can katıcı da olabilir. Bunun yanısıra tatlı, adil, doğru, güzel sözün üstesine çıkabilecek bir şeyde yoktur. Her türlü gönül kırgınlığını eritip yok edebilir; ‘Güzel söz yılanı deliğinden çıkartır’ demeleri yanlış değil ya…

Sıcak samimi sözler tüm gönül kırgınlıklarını, münakaşayı-anlaşmazlıkları ortadan kaldırır. Sadece insanların arasında değil ulusların arasında dahi barışın dostluğun özgürlüğün kaynağında sözcükler yer alır. İşte bu yüzden kelimeler hem çok güçlüler hem de büyük imkanlara sahipler. Çok eski tarihlerden itibaren Adigelerde aralarında olmak üzere yer yüzünde yaşayan halklar dile çok değer ve kıymet verirler. Büyük sözler aklın verdiği ürünün taneleri gibidirler.

Eğer sözcükler olmasaydı, felsefe, özgün düşünceler, söylenceler, öyküler, şarkılar bizlere nasıl ulaşırdı?

Bana göre ünlü edebiyat bilimadamı eleştirmen ÇUAMIKO Tırkubıy yeni kitabında zamanın getirdiği devinimi ele alarak yeni dünyanın öyküsünü, tarihi ile buluşturarak sözü tüm olan olayların en üzerinde ele almasıda bu yüzden.

Eğer düşünecek olursanız tüm emeklerin, tüm ürünlerin, tüm fikirlerin-düşüncelerin kökünde söz var.

ÇUAMIKO Nuh oğlu Tırkubıy; edebiyat bilimdalında profesör doktor, Adige Devlet Üniversitesi Rus Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi. Yapıtları 1959 yılından itibaren yayınlanmakta. 1967 yılında poetik şiirlerinin yer aldığı ‘Kayan Yıldız’ isimli Adigece kitabını yayınladı. Adigece olarak edebiyata olan bakış açısını ve edebiyat eleştirmelerinin yer aldığı ‘Yeni Yolların Denenmesi’, ‘İnsanlık İçin Mücadele Eden Dil’ gibi eserleride basılır.

Rusça olarak 1976 yılında ‘Kardeşliğin Parlayan Yıldızı’, 1986 yılında Nalçik’te ‘Devrin Ritmi’ isimli kitapları basılır.

Tırkubıy’in bilimsel makaleleri ‘Don’, ‘Oşhamafe’, ‘Naş Sovremennik’, ‘Halkların Dostluğu’, ‘Gürcistan Edebiyatı’, ‘Zekoşnığ’, ‘Adigey Edebiyatı’ isimli dergilerde de basılır.

2012 yılının sonlarında ‘Değişen Evreler ve Sözün Faydası’ isimli eseri Adige Cumhuriyeti Kitap Basımevi tarafından yayınlanır. Bu eserde bilimadamının edebi-kritik yazılarının derlemesi yer alıyor. Bu yeni kitabında bilimadamı edebiyat eleştirmeni ÇUAMIKO Tırkubıy ulusal konuları, 20. ve 21. yüzyılda Adige düzyazısı ve şiirinin gelişmesi, durumu hakkındaki tespitlerini, araştırmalarını gözler önüne seriyor. Yazar üzerinde en çok durduğu, edebiyatta realistik yön ve sanatsallık konusunda, edebiyatımız hakkındaki görüşlerini-tespitlerini ele alırken bazı yazar ve şairlerimizin eserlerini de değerlendiriyor. Eserde Adige edebiyatının gelişmesi esnasında günümüzde önem kazanan yeni normların, kıstasların literatürümüzde yer bulduğunun altını çiziyor. Bu bilimsel edebiyat kritikleri farklı-farklı okuyuculara uygun şekilde olayın özünü örgüleyen dile getiren yapıya sahipler.

‘Değişen Evreler ve Sözün Faydası’ ÇUAMIKO Tırkubıy’in kendi kaleme aldığı aydınlatıcı-bilgilendirici önsözle başlıyor. Geçtiğimiz 20. yüzyılın doksanlı yıllarında gerçekleşen zamanın devinimi, yeni dönemlerin ortaya çıkması esnasındaki fırtınalı günlerin, sosyal-ideolojik çalkantılarının sanatsal nitelikli literatürün prensiplerinde yaptığı değişim ve etkileri onların adeta yeni normlar şeklinde yapılanması üzerine değinmelerde bulunuyor. Bu eserde, tahminlerin ötesinde bu dönemin yaşamının tüm alanlarına etkin müdahelesi, değişim idesinin özgür sözün güçlenmesine katkısı ve tüm bunlarla bağlantılı olarak Adige yazarlarınında yeni devrenin getirdiği esintiyi yeterince özümsemlerini kaleme alıyor. Bu dönemin kararlı demokratizasyon hareketleri ile şekillendiğini, devletin sıkı dişlerinin (sansürünün) etkisinin ortadan kalktığı, sanatın özgür kılındığı tüm bunlarınsa sanatsal üretime güç ve yeni düşün imkanları-şekilleri sunduğunu dolayısıyla bu dönemin yapıtlarında temasal zenginliğin ortaya çıktığını ÇUAMIKO Tırkubıy dile getiriyor. Adige edebiyatının yeni adımlar, ilerlemeler içine girdiğinin fakat bunun 70 yıl süren Adige edebiyatının önceki döneminden tamemen kopuk olduğu anlamına gelmediği, sanatsal üreticilerin, sanat emekçilerinin aynı oranlarda konuya eğildiklerini söylemekte mümkün olmadığını ayrıca bununda ‘zamanları birbirine bağlayan’ zincirin halkalarında kopukluk olmamasını sağlayan doğal gelişim olduğunu da belirtiyor.

Yazar eserin önsüzünde derin köklere sahip çok eski yüzyıllardan kök bulan Adige ulusunun tarihinde pek çok büyük sınayıcı dönemi aştığını ve bunun ulusa her türlü zorluğa (hem geçmişte hem günümüzde) hazır bir durumda olmak gücünü yüreğinden alan, yaşama sıkı  sıkı bağlı bitmez-tükenmez kuvvete sahip bir şekilde yeni umutları içselleştirmiş nitelikler kazandırdığını, bu konuda, yazar ve şairlerin en büyük örneği oluşturduklarını, onlarında yorulmak bilmeyen sanatsal samimiyete, kendini adamışlığa sahip olduklarını belirtiyor.

Sözünü ettiğimiz ÇUAMIKO Tırkunbıy’in bilimsel yeni kitabı üç ana başlık altında ortaya konulmuştur.  Bu ana başlıklar ‘Yaşayan Kaynak’, ‘Makaleler’, ‘Edebi Portreler ve Esse’.

Kitabın birinci ana başlığı olan ‘Yaşayan Kaynak’ temasını, ufak alt başlıklarla ele alıyor. Bunlar; Tarihsel Dünya ve Doğruya Ulaşım, Şafağın Doğuş Habercileri, Ortadan Kaldırılması Gereken Zorluklar, Sönmeyen Ocak Ateşi, Öykülemenin Lirik Sınırları, Zorlu Karakterlere Yaklaşım Tarzı…..

Kitabın ikinci kısmı olan makaleler bölümünde yedi tema ele alınmış; Kuzey Kafkasya edebiyatlarında yer alan ulusal ögeler: Adige Nesri’nin Gelişimsel Sorunları, İnsana Yönelmiş Yol, 1960-70’lerde MEŞBAŞE İshak’ın Nesri, KOSTA Hetagurov ve Adigeler, Birlikte Yanan Ocak Ateşinin Sıcaklığı, Yiğitlik Destanı ‘Nartlar’da Nazım….

Eserin üçüncü ana başlığı ‘Edebi Portreler ve Esse’lere ayrılmış. Bunlar; ÇERAŞE Tembot Dersleri, Önümüzde Bulunan Zirveler, KOŞBAY Pşımaf’in Nesri’ndeki Dönemeçler, Başa Geri Dönüyoruz, ÇUYEKO Yunıs’ın Yeni Romanı Üzerine, Umut Edinimleri, KUYEKO Nalbıy’in Kitabı Başkente Ulaştı, Aydınlık ve İyilik Örneği, GARIY Nemçenko’nun Nesri,  KUYEKO Şıhambıy’in Lirik Yaklaşımı, Anatolıy Prenka’nın Nesri….

Yukarıda değindiğimiz gibi bilimadamı edebiyat eleştirmeni ÇUAMIKO Tırkubıy Adige edebiyatının son yirmi yılında aldığı yeni özellikler, ortaya kaldırdığı-değindiği yeni sorunlar, temalar, yeni bakış açıları, düşün şekilleri üzerine bilimsel araştırma ortaya koydu. Tırkubıy bu bağlamda aynı zamanda edebiyatımızın daha geniş literatür alemini manevi olarakta kucaklayarak onun bir parçası olduğunu, sadece Adige edebiyatının değil Kuzey Kafkasya halklarının edebiyatlarınında aynı yoldaki durumlarının edebiyatçıların yazarların Rusya’da ve hatta başka yerlerde de değerlendirilmesini sağlamaya hizmet eden bir eser ortaya koymuştur.  Tırkubıy eserinde sanatsal yazının gücünün büyüklüğünü izah ederken, göz önüne sererken bu alanda çalışan üretenlere karşı saygı duymamız, değer-kıymet vermemiz hakkında bizleride yönlendiriyor.

‘Değişen Evreler ve Sözün Yararı’ isimli eserin yazarı ÇUAMIKO Tırkubıy için yeni bir eser olduğu kadar Adige ulusal bilimi açısındanda yeni bir yapıt. İşte bu yüzden eserin hayırlı olması ve Tırkubıy’in esenlik, sağlık içerisinde bilimsel-sanatsal düşünceleri ile daha çok zaman ulusumuza hizmet etmesi temennisinde bulunuyorum.