ÇOK GEÇ KALDIK

YEMUZ Nevzat Tarakçı
11.08.2018

154 yıl geçti aradan.
Geç kaldık, geç kalıyoruz!
Zaman, çok değerlerimizi aldı gidiyor.
Biz gündelik telaştayız.
Geç kaldık, geç kalıyoruz!

Gün oldu, üzüldük, ağladık, hırçınlaştık.
Gün oldu övündük, kasıldık, böbürlendik!

Böylece iyi kötü yaşar gideriz sandık,

Aldandık, yanıldık, geç kaldık!

 

150 yıl geçti aradan.

Aşındı kültür ve kimlik, yıprandı dil.

Ne olur bunu sen de böyle bil ve irkil!

 

154 yıl önce savruldu toplum dört bir yana.

Hayret, bu, nasıl acı vermez sana?

 

Vaziyet, kimine göre vahim, kimine göre kader!

Dün geçti, bugün bitti, yarınlar bizi bekler.

 

Her şeye rağmen bilinçli bir kesim direniyor.

Okuyor,

Düşünüyor,

Üretiyor,

Yok oluşa direniyor.

Peki ekseriyet?

Onlar, olayın dışında.

Onlara ulaşılmıyor.

Onlar, bilmiyor,

Merak etmiyor,

Duymuyor!

Acıyı, hissetmiyor.

Yok oluştan, tükenişten etkilenmiyor.

 

Toplumda teslimiyet, alabildiğine,

Ümitsizlik olabildiğince!

 

Bu ilgisiz kesim, uyarıcı bekler.

Bir uyansa güce güç ekler!

 

Bir yanda ümit, gayret, samimiyet.

Diğer yanda acı, sancı, vahamet!

 

Gayretler var, cılız da olsa, desteklenmeli,

Gençler, bilinçlenmeli.

Ana dili işlemeli.

Ümitler yeşermeli.

Geç kaldık, geç kalıyoruz!

Aldandık, aldanıyoruz!

 

Kültüre duyarlı bir avuç insanın gayreti alkışa değer.

Ancak bu bilinç tabana yayılamazsa eğer.

Ne “bze” ne “xabze” kalır ne “değer!”

Geç kaldık, oyalanıyoruz!

Aldandık, aldanıyoruz!

 

154 yıl geçti aradan,

Tek tek kayıyor değerlerimiz elden, avuçtan.

Toplumda, yok oluşa direniş bilinci olmadan

Nasıl çıkar bu kültür komadan!

Geciktik, gecikiyoruz!

 

Yani zaman akıyor, kültür eriyor.

Vaziyet vahim, bilinçli kesim bunu biliyor ve ürperiyor!

 

154 yıl geçti ardan.

Ne diyeyim ki korur inşallah yaradan!

Hani ne demişler:

Işık, ışıktır görene,

Işıktan köre ne!


SUSMAYIN NE OLUR!

Haydi susmayın konuşun!

Yoksa…

Yoksa içinizden, en derin içinizden,

“Biz, bu halimizle çoktan yok oluşu hak ediyoruz!” mu diyorsunuz?

Demeyin lütfen ne olur!

Sakın demeyin!

Haydi, ne olur, “Bak, gün geçtikçe ümitler yeşeriyor!” deyin.

“Bak, birliktelik şuuru artıyor!”

“Bak artık toplum en azından asgari müştereklerde tek yürek oluyor!”

“Bak, iyi bir gençlik yetişiyor!” deyin.

“Bak, yetişkinler yeni nesle “kültür iletişiminde” köprü oluyor.” deyin.

“Bak, gençler her türlü sanat etkinliği ve kültürel etkinliklerle bu kültürü yaşatma gayretinde.” deyin.

“Bak, sosyal, sanatsal ve kültürel aktiviteler için toplumumuzda büyük talep var.” deyin.

“Yöneticilerimiz, yazar, çizer ve düşünürlerimiz, sanatçılarımız durumun farkında, gerekli tedbirler alınıyor.” deyin.

Bu kültürü yaşatma gayretleri katlanarak sürüyor.” deyin.

“Kuru övünmelere, şişkin egolara paydos diyeceğiz!” deyin.

Hadi, ne olur bir şeyler deyin!

Susmayın ne olur söyleyin!