“ÇANTADA KEKLİK” ÇERKESLER BU SEÇİMDE UÇABİLİR!

YEMUZ Nevzat Tarakçı
04.02.2014

“Yarın sabah kahvaltıda KAFFED’de buluşalım!” Recep Tayyip Erdoğan

Çerkes camiası, başbakanın SOÇİ konusundaki duyarsızlığından dolayı oldukça rahatsız.

Başbakana tepki, dalga dalga yayılıyor.

Bilmezler ki başbakanımız bugünlerde oldukça meşgul.

Çerkes halkının sesini duyacak, onları ciddiye alacak, onların sözünü dinleyecek vakti yok onun.

O şimdilerde, hiç olmadık kadar yoğun ve telaşlı.

O, kendi canı derdinde, günü kurtarmakla meşgul.

O, öfke ve nefret diliyle STK’ları dizayn gayretinde.

O, kendisine oy vermeyenleri ötekileştirme sevdasında, kendisiyle farklı düşünenlere yüksek perdeden hakaret mesaisinde.

Dönüp bize, “Yok daha neler, siz kendi derdinize, kötü kaderinize yanın, buraya gelirken bana mı sordunuz?

“Hem Allah aşkına sizin ne kadar oy’unuz var ki?” derse hiç şaşırmayın.

Canım belki adamın oyumuza ihtiyacı yok, kim bilir!

Kim bilir belki “Başbakan ne dese desin, biz AKP’ye oy vermekle mükellefiz!”

Mecburuz(!)

Mahkûmuz(!)

Ne kadar ön yargılıyım, değil mi?

Bakarsınız, Sn. Başbakan bu birkaç gün içinde kürsüye çıkar:

”Ben, aynı kaderi paylaştığımız Çerkes kardeşlerimin yüreğini kanatacak kadar vicdansız değilim. Bu asil toplumun çektiği sıkıntıları en iyi ben bilirim. Ben, dürüstlükleri, misafirperverlikleriyle bu güzel, bu asil topluma sevdalıyım. Sel gider kum kalır. Gitmiyorum olimpiyatlara! Yarın sabah KAFFED’de kahvaltıda buluşalım!” deyiverir.

Olamaz mı?

Neden olmasın(!)

Varsa gücünüz!

Varsa yaptırımızı!

Olur, bal gibi olur!

 

MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ

Peki, biz başbakana sesimizi, nefesimizi gereği gibi ulaştırabildik mi?

Yani derdimizi anlatabildik mi?

Acımızı, sancımızı paylaştık mı?

Gerekli diplomasiyi uygulayabildik mi?

Yoksa kupkuru tepkilerle mi meşgulüz?

Sloganik düşmanlıklar yetiyor mu bize?

Ezberimizi bozamıyor muyuz?

Daha da önemlisi bu dağınıklık, bu savrulmuşluk niye?

 

FEDERASYONLARIMIZIN VİCDANI RAHAT MI ACABA?

Federasyonlarımızın vicdanı rahat mıdır bu noktada acaba?

“Biz elimizden geleni yaptık, diplomasi dâhil her yolu bilinçle, sabırla denedik!” diyebiliyorlar mı?

Diyebiliyorlarsa mesele yok!

Aslında mesele var hem de çok önemli bir mesele.

İster misiniz, Başbakan kalksın, “Ey Çerkes toplumu, federasyonlarınızın neyi ne kadar yapıp yapmadığı konusunda sıkıntı yaşamayın. Ben federasyonlarınızın Çerkes toplumunun tabanıyla nasıl kopuk olduğunu, toplumun büyük çoğunluğunu temsil etmediğini biliyorum.” deyiversin.

Demez canımmm, demez!

Olur mu öyle şey!

Olmaaazz!

 

SOÇİ OLİMPİYATLARI 30 MART’A ERTELENİR Mİ?

Bakarsın bu defa ezberimizi bozar, farklı şeyler yaparız.

Bakarsın, “Gücümüz kültürümüzdür.” sözünün devamında, “Oy’umuz gücümüzdür!” deyiveririz!

Hani aklıma geliverdi.

Soçi olimpiyatları sonrasını da mı düşünsek diyorum.

Anladık, 07-28 Şubat’ta Soçi Kış Olimpiyatları var.

Peki, 30 Mart 2014’te ne var?