BU SEÇİMDE ÇERKESLER NE YAPTI?

YEMUZ Nevzat Tarakçı
13.06.2015

Sizce bu iki bakış acısının hangisi doğru?

Birinci bakış açısı:

Bu seçimin mutlak galibi Çerkesler!

Birlik ve uyum içinde akıl dolu stratejiler uygulayan Çerkesler, bu seçimden kazançlı çıktı.

Sosyal ve kültürel sorunlarının çözümü için büyük mücadele veren Çerkes toplumu, artık taleplerini çok net bir şekilde mecliste dillendirebilecek.

Kurulacak yeni hükümet artık Çerkesleri yok sayamayacak.

Çerkes toplumunu temsil edecek olan vekiller, mecliste etkili çalışmalar yapacak.

Çerkes vekillerin aşağıda sıralanan konulara ağırlık vereceği sanılmaktadır.

  • 1- Ana dili eğitiminin hayat geçirilmesi,
  • 2- TRT tarafından Çerkes dillerinde (Adıgece ve Abazaca) yayınların yapılması (Çerkes TV)
  • 3- Kimlik ve kültürel hakların güvence altına alınması,
  • 4- Büyük üniversitelerimizde “Çerkes Dili ve Edebiyatı” bölümlerin açılması, daha önce açılan bölümlerin verimli çalışması,
  • 5- Çerkes kültürüne yönelik sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi,
  • 6- Kuzey Kafkasya cumhuriyetleri ile ilişkilerin güçlendirilmesi,
  • 7- Abhazya ve Güney Osetya’nın tanınması,

Camiamız, “Çerkes toplumunun küllerinden doğması” anlamına gelen bu maddelerin hayata geçirileceği günü coşku ve heyecanla beklemektedir.

Bu seçimlerde, birlik ve uyum içinde yürüttükleri etkili çalışmalarla siyasi arenada Çerkes camiasına büyük itibar kazandıran dernek, vakıf ve üst kurumlarımıza,

Toplumun uyum ve birlikteliğini sağlayan yöneticilerimize,

Seçim dönemine rastlayan “21 Mayıs’ı” layıkıyla değerlendirerek, 6 milyonluk Çerkes camiasını sağlam üslubu ve tutarlı ifadeleriyle siyasi otoritenin merkezine yerleştiren çatı kurumlarımıza,

Söylem, eylem ve tavırlarıyla milyonlarca seçmenin gönlünde taht kuran Çerkes Partisi kurucularına,

Yazar, çizer ve düşünürlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır.

Boşuna dememişler “İş bilenin, kılıç kuşananın.” diye

Büyük düşünerek büyük oynayan duyarlı ve coşkulu Çerkes halkını ayakta alkışlıyoruz.

Tebrikler!

 

İkinci bakış açısı:

Toplumumuzun, çözüm bekleyen dağ gibi sorunları var.

Yok olmaya yüz tutan ana dili, unutulma eğiliminde kültürü

Kültür iletişiminde modelsiz kalmış gençliği var.

Bu toplumsal ve kültürel sorunlar, ancak devlet desteğiyle çözülebilir.

Ama biz, işin ciddiyetinde değiliz.

İşi, hamasi konuşmalarla savuşturuyoruz.

Samimiyetle sorunları çözmeye çalışmak yerine cılız girişimlerle birikmiş sorunlarımızı bir kez daha öteliyoruz.

Ne yazık ki çoğumuz, sosyal medyada folklorik dans ve kıyafet paylaşmayı Çerkeslik sanıyoruz.

Seçim dönemine rastlayan 2015’in 21 Mayıs’ını çok daha iyi değerlendirebilirdik.

Bu bağlamda, çatı kurumlarımızın etkili projeleri olabilirdi.

Bu 21 Mayıs, Çerkeslerin görünür olabilmesi için bir fırsattı!

Geniş katılımlı programlarla sesimizi daha net duyurabilirdik.

Oysa biz, akıl almaz bir dağınıklıkla bu siyasi dönemde birbirimizle didişip durduk.

Çerkes toplumu adına söz sahibi yetkililer de kavgaları seyretti durdu.

2015 seçim arifesinin 21 Mayıs’ı böyle sönük olmamalıydı.

21 Mayıs’ın önemli ağırlığını, hiç de yeri ve zamanı değilken ne hikmetse Kafkasyalara taşıdık.

Netice itibariyle bu seçimler, Çerkesler için bir fiyasko oldu.

Bu seçimde ve bu 21 Mayıs’ta yine biz bizeydik.

Yine 22 Mayıs’ı unuttuk!

Yine görünür hale gelemedik.

Yine sesimiz boşlukta yankılandı.

Hep dert yanar, sitem eder dururuz, “Basın bizi ciddiye almıyor, siyasiler bizi hesaba katmıyorlar!” diye.

Be birader, biz kendimizi ciddiye almıyor, kendimizi hesaba katmıyoruz ki, kime niçin sitem edelim!

Çok savrulduk, çok!

“Daha anlamadın mı kardeşim, bizim siyasetle, iktidarla, devletle işimiz olmaz!”

“Bizim, acımız, sancımız, derdimiz mi var ki çözüm için kafa yoralım!”

Bizim işimiz, düğünle, cenazeyle…

Bunlardan fırsat kalırsa, dedikodu, övünme, böbürlenme…

Yaşasın Çerkeslik!