BIRSIR BATIRBIY ULUSUMUZUN BİLİM ADINA GÜCÜNÜ BİR ARAYA GETİRİYOR…

SEAUH Goşnağu
Adige Mak Gazetesi, Ağustos 2012
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

BIRSIR Batırbıy: Akademinin kuruluş çalışmalarını başlatan, bu gün de ona başkanlık yapmakta olan kişi, NEFIŞ Adam. O Adige ulusunun yetiştirdiği en büyük, en ünlü bilimadamlarından birisi.

Büyük değişikliklerin olduğu bir dönemde akademinin kuruluş çalışmaları önümüze geldi. Sivil toplum kuruluşlarının kurulmaya başladığı dönemde, Çerkes bilimadamlarını bir araya toplayacak bir akademi kurulması fikri Adam’ın aklına geldi. Kabardey’de yaşayan bir grup büyük şahsiyet bu konuda onunla hemfikir değildi. O dönem Kabardey-Balkar Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığını yürütmekte olan KOKO Valeri’ye bu fikirle gittiklerinde, O, bu çalışmanın gereksiz olduğunu söyledi. Ardından NEFIŞ Adam Adigey’e geldi. MEKULE Cebrail ile birlikte bana konuyu açtılar. O tarihlerde ben Adigey Cumhuriyeti Bilim ve Eğitim Bakanı olarak çalışıyordum. TRAHO Aslan o dönem hukuk işlerinden sorumlu bakandı. O’na bu konuda, organizasyonun resmi olarak açılması için bize yardım etmesini rica ettim. Aslan’da konuya hemen eğilerek üzerinden çok vakit geçmeden akademinin resmen kurulması için gerekenleri yerine getirdi, böylece akademimiz resmen kurulmuş oldu. İlk toplantısını Nalçik’te gerçekleştirdik.

Akademinin kurulması ardından ilk üç yıl içerisinde cumhuriyetimizden 30 bilimadamı akademiye katıldı. Akademiye katılmak isteyen çok kişi vardı, fakat akademi üyeliği seçimleri sıkı idi. Bölgelere verilen üye sayıları ile adayların sayıları birbirleri ile örtüşmüyordu. MEKULE Cebrail akademinin ilk başkan yardımcısı idi, ve uzun yıllar bu görevi yerine getirdi. Adigey’de akademinin bir dalı vardı. Bu dala 35 bilimadamı dahildi. Bir kaç yıl önce Adigey dalı Adigey merkezine dönüştürüldü ben de bu merkezin yöneticisi olarak akademi başkan yardımcısı seçildim.

İlk yıllara kıyaslayacak olursak akademinin çalışma şekli ile şimdiki şekli bambaşka oldu. Örneğin önceleri yılda bir defa toplanılıyorken şimdi bölgelerde, merkezlerde alt dalların bulunduğu kentlerde farklı farklı yerlerde toplantılar, konferanslar düzenleniyor. Yönetim kurulu toplantılarına biz her zaman katılıyoruz, orada ilginç görüş ve düşünceler dile getiriliyor. Bu yıl 20. kuruluş yıldönümümüz adına Nalçik’te toplanacağız. Bu toplantıya Krasnodar, kıyı boyu Shapsugh, Adigey, Karaçay-Çerkessk ve diğer bölgelerden gelecek bilimadamları katılacaklar.

SEAUH Goşnağu: Akademi kurulmasaydı bunun üstesinden gelemezdik diyebileceğimiz ne gibi konularda çalışmalarınız var?

BIRSIR Batırbıy: Burada şunu belirtmek istiyorum, cumhuriyetlerimizin birbirlerinden kopuk olarak varlıklarını sürdürmelerinin yanısıra bilimadamlarımız da birbirlerinden kopuk ayrı ayrı çalışıyorlardı. Yazdıkları bize, bizim yazdıklarımız onlara ulaşıyorduysa da bir araya gelemiyorduk. Bu şekilde dilimizin, tarihimizin, gelenek-göreneklerimizin birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya koyma imkanına sahip değildik. Daha ayrıntılı söylemek gerekirse çok kişiydik ama birarada değildik. Mesela, örneğin günümüzde Adige Tarihi konusunda pek çok kişinin bir arada olduğu ortak bir çalışma akademimiz sayesinde yapılıyor. Aynı şey dil konusunda da geçerli.


BIRSIR Batırbıy

SEAUH Goşnağu: Çerkes tarihi yazımı konusuna biraz değinebilir misiniz?

BIRSIR Batırbıy: Kurgulanan farklı prospektler vardı. Bunlar 5 ciltlik ve 8 ciltlik olmak üzereydi.. Bu eser üzerinde çalışacak bilimadamlarından oluşmuş grup da belirlenmiş durumda. Bu grubun başkanlığını HOTKO Samir yapıyor. Genç bir bilimadamımız, çalışma konusunda uzman yaklaşımlara sahip.

SEAUH Goşnağu: Kaç cilt olması üzerine anlaştınız?

BIRSIR Batırbıy: Günümüzde imkanlarımız elverdiği ölçüde ilk cildini yayınladık. 2. cildinin hazırlıkları devam ediyor. Diğer ciltleri de hazırlandıkça yayınlanacak. Bu çalışmada merkezimiz, akademinin Adigey merkezi. Neden diye soracak olursanız bizim cumhuriyetimizde tarih bilimdalında çalışanların sayısı diğer cumhuriyetlere oranla daha fazla. Adlarını anmam gerekirse bu çalışma grubunda ÇIRG Ashad, HOTKO Samir, PENEFU Asker, MEKULE Cebrail ve yakınlarda aramıza katılan Kandur’lardan genç bir bilimadamı da var. Üzerinde şüphe duymadan söyleyebileceğimiz şey Adigey’in tarih konusunda diğer cumhuriyetlerden ileride olduğudur.

SEAUH Goşnağu: Akademinin varlığının bilimadamlarımızı bir araya getirdiği ve çalışma şevklerini arttırdığını söylememiz mümkün mü?

BIRSIR Batırbıy: İlkin, evet, bu konudaki memnuniyetleri üzerine şüphe duyulacak bir nokta yok. İkincil olarak da bu, belirli görevleri de bununu yanısıra yerine getiriyor. Biz akademi çalışanıyız ve akademinin planları çerçevesinde yıl boyunca yaptıklarımızı değerlendiriyor iki yılda bir yaptıklarımızı sunuyoruz.

SEAUH Goşnağu: Akademinin kuruluşunun Adige ulusu için büyük önemi vardı. Ulusal bilincin artmasına hizmet etti, organizatör ve biraraya getirici oldu. Çerkes Tarihinde bunun büyük önemi var. Önceleri çok daha popülerken sonraları ilginin azalmaya başladığı gibi bir izlenime sahibim. Siz böylesi bir bakış açısına sahip misiniz?

BIRSIR Batırbıy: Evet benimde izlenimlerim var. İlk önceleri sevinç içerisinde, daha mutlu olduğumuz bir dönem vardı. Bilimsel işlerden ziyade birbirimizle buluşmamızın bir araya gelip toplanabiliyor olmamızın getirdiği sevince fazla kapılmıştık. Arkadaşlık ve dostluk ilişkileri daha fazla ön plana çıkmış, bilimsel çalışmalar daha gözardı edilmişti. Ardından akademi bilimsel edinimler kazanımlar elde edilmesi yolunda yol almaya başladı. Mesleki toplantıların organizasyonu üzerine daha fazla düşmeye başladı. Kutlamalarımız daha az bilimsel çalışmalarımız daha fazla olmaya başladı. Bu gün akademiye katılmak isteyen soydaşlarımızın sayısı daha çok fazla. Son yıllarda yurtdışından ABD, Kanada, İsrail ve Almanya’da yaşayan soydaşlarımızdan üyeler almaya başladık. Bunun yanısıra Rusya’nın büyük kentlerinden Moskova, Petersburg’tan Çerkes olmayan bilimadamlarını da üyelerimiz arasına kattık. Yurt dışında ve Rusya’da yaşayan ünlü bilimadamlarının akademimiz içerisinde yer alması onun önemini daha da arttırdı.

Akademimizin günümüzdeki çalışmaları memnuniyet verici düzeyde. Organizasyon işlerinde en çok aktif olan kimse ise HAFITSE Muhammed. O ‘kim kimdir’ ve ‘takvim’i de yazdı. Başka konularda da çalıştı..

SEAUH Goşnağu: Batırbıy, bilim tarihini gözden geçirdiğimizde kökeninde ulus olan böylesi akademiler, bu konuda benzer örnekler var mı?

BIRSIR Batırbıy: Rusya Bilimler akademisi öyle değil mi! O da kurulurken kökeninde ulus vardı. Evet, gerçekte, ilk akademisyenlerinin çoğunluğu Rus kökenli değildi, fakat Lomonosov ulusu ön plana çıkartmıştı.

SEAUH Goşnağu: Rusya Bilimler Akademisi devlet desteği ile varlığını sürdürüyor, biz, bizim akademimizi onunla kıyaslayabilir miyiz?

BIRSIR Batırbıy: Doğru, O devletin desteği ile varlığını sürdürüyor. Fakat günümüzde akademinin kendi gücü ile varlığını devam ettirebilmesi gerekiyor diyenler de varlar. Biz de cumhuriyetlerimize defalarca, devlet bütçesinde bir satır halinde dahi olsa akademimizin yer alması için müracaatlarda bulunduk, ama olmuyor. Bütçeye konuluyor, Moskova’ya bütçe gönderildiğinde bu satır gereksiz diye çıkartılıyor. Bu yüzden bu öylesine basit bir şey değil, devlet bütçesinden böylesi toplumsal bir organizasyona destek olunması kolay değil.

Bizim mücadelesini verdiğimiz şey ise az bir devlet desteği. Örneğin yıl içerisinde yönetim kurulunun toplantılarının yapıldığı kentlere gitmemiz gerekiyor. Ben, Adigey Bilimsel Merkezi Sekreteri KHUAKO Fatimet ve başka bilimadamları ile bu toplantılara katılıyoruz. Fakat bu konu da hiç kimse bize destek olmuyor.

SEAUH Goşnağu: Devlet desteği olmadan böylesi büyük bir organizasyon uzun yıllar varlığını sürdürebilir mi?

BIRSIR Batırbıy: Sürdürebilir, bu organizasyonu kuranlara bağlı bir şey. Ulus için çalışmayı her şeyden öne çıkartıyorsanız, akademide yaşamını devam ettirir.

SEAUH Goşnağu: Akademide Adigey’den kaç kişi var? Her biri elinden geldiği ölçüde, samimiyetle akademi çalışmalarına katılıyorlar mı?

BIRSIR Batırbıy: Adigey’de 87 bilimadamı akademi üyesi. Fakat her birisi, gerçekten akademi çalışmalarına katılıyor demek de doğru olmaz. Gerçekten akademinin, şube ve merkezlerindeki sekreterlerinin çalışmalarının büyük önemi var. Bizim merkezimizin sekreteri KHUAKO Fatimet’in sayesinden her şeyden haberdarız. Bizleri o organize ediyor, birbirimize bağlıyor. Bu konuda ondan çok razıyız.

SEAUH Goşnağu: Teşekkürler