“ADİGEY’İN MİNİK YILDIZLARI” IŞIK SAÇIYORLAR

Adygvoice
Çeviri: HAPİ Cevdet Yıldız
7 Nisan 2008

Şu sıralar Adigey’de miniklerimizin ve gençlerimizin katıldığı sanatsal şarkı yarışmaları düzenleniyor. Tulski ve Hakurınehable beldelerinde ilk şarkı yarışmaları yapıldı. AC Ulusal Kültür Merkezi Müdürü, Rusya kültür emekçisi, ayrıca Adigey ve Kuban (Krasnodar) bölgeleri kültür emekçisi de olan Amerbıy Kul, Şevgen (Şevgenovski) rayonu Başkan Yardımcısı Aslan Meretıko ve daha başkaları “Adigey’in Minik Yıldızları”  ile ilgili açıklayıcı  konuşmalar yaptılar, gençlerin şarkılarıyla barışa ve sanata katkıda bulunduklarını belirttiler.

Yarışmaya katılan Ayda Thağen (Тхьгъэнэ Айдэ) insana gönenç veren, insanın göğsünü kabartan ve gözlerini yaşartan Rusça bir şarkı okudu. Şölende sanatçı gençlerimiz, çocuklarımız sanatın gücünü sanatın diliyle ortaya koymak istemişlerdir.

AC’nin kent ve rayonlarından gelen öğrencilerle kurulan “Adigey’in Minik Yıldızları”nın çalışmalarını Rusya emektar sanatçısı, profesör ve besteci İsa Çıç (К1ык1 Хьисэ), bir konuşmayla değerlendirdi. Etkinliklerde başkanlığı ise Amerbıy Kul yaptı.

Diyana Bışte, Hızır Nateko, Marina Tığuj, Azize Avtle, Svetlana Kuznetsovar, Ali Lıvaneye, Anetta Oganyan ve daha başkaları etkinliklerde görev alanlardan bazıları. Bundan sonraki yarışmaların ne zaman ve nerelerde yapılacağına ve şarkıcılara ilişkin bilgiler  “Adige Mak” tarafından ayrıca duyurulacaktır.

Not: Yazıdan da anlaşılacağı gibi, söz konusu şölenlerde Adigece bir şarkı olsun söylendiğine ilişkin hiç bir bilgi sunulmamaktadır, ama “sanatın dili Rusça” ile şarkı söylendiği,  “bol unvanlı” kişilerce açıklanmaktadır. Sanki bir marifetmiş gibi bir Adige yavrusuna “sanatın dili” Rusça bir şarkı okutulması ve bunun övgüyle sunulması, bize Güney Afrika’daki Bantustanları ve şimdi geçmişte kalmış olan oradaki zavallılığı sanki yeniden anımsatmaktadır. Bunu alkışlamamız, kültür emperyalizmine ve sömürgeciliğe alkış tutmamız beklenmemelidir. Kuşkusuz o küçük kızımız dışında Rusça şarkı söyleyebilecek binlerce Rus kızı ve çocuğu vardır. Marifet, o küçük kıza Rusça değil, baskı altında olan, asimile edilmek istenen ve bir türlü soluk aldırılmayan Adige, yani kendi dili ile de şarkı söyleyebilme olanağını ve özgürlüğünü vermek, kendi diliyle de şarkı söyletebilmek olabilirdi. Bu bakımdan yurtseverler her türlü ırkçı, sömürgeci,  pespaye ve rezil tezgahlamalara karşı çok uyanık olmalıdırlar.

Eğer Moskova’dan ya da başka bir yerden bir Rus şarkıcı topluluğu gelmiş ve Rusça şarkılar söylenmiş olsaydı, elbette bu alkışlanabilirdi de. Çünkü onlar kendi halk şarkılarını söylüyor olurlardı. Ancak baskı altında yaşayan ve yok edilme tehditleriyle karşı karşıya olan Adigey’deki durum çok farklı.

Değişik uluslara mensup insanların yaşadığı Adigey’de, şarkı şölenlerinde bölgenin dili olan Adigece esas olmalıdır, normali de bu. Bu çerçevede kalındığı sürece başka dillerde ve bu arada Rusça şarkılar söylenmesini alkışlayabiliriz. Ancak Adigece hiç bir şarkı söylenmeyen ya da söylenmişse de açıklanmasından çekinilen ya da bildirilmeyen, şimdikine benzeyen teslimiyetçi politikaları onaylamamız söz konusu bile olamaz. Bu bakımdan Adige ve Kuzey Kafkas gençleri yoğunluk derecesi gittikçe koyulaşan Ruslaştırma politikalarına karşı daha uyanık olmalı, her türden olumsuz adımları deşifre etmeli ve sergilemelidirler. Ancak karalamaya gitmeyerek, gerçek ne ise sadece onu ortaya dökmeye çalışarak…

Bu arada RF ve ona bağlı AC yöneticileri ulusal geleneklere saygı göstermeye, Adige halkının diline, Adigece okul eğitimine ve Adige ulusal kültürüne sahip çıkmaya, Adigece eğitimin seçmeli tek ders düzeyine düşürülmüş olmasına karşı çıkmaya, okullardan Adigece müzik derslerinin kaldırılmış olmasına, genelde dil ve şarkılara yönelik kısıtlamalara, ırkçı ve asimilasyoncu politikalara bir an önce son vermeye ve demokratik ilkelere dönüşe çağrılmalıdır.  HCY