ADİGEY’DE EKSTRİMAL TURİZM

ŞAVKO Aslanguaş
Adige Mak Gazetesi, Eylül 2012
Çeviri: AÇUMIJ Hilmi

Uzun zamandır cumhuriyetimizde turizmin gerektiği gibi organize edilmesinin lüzumundan bahsediyoruz. Dinlenmek amacıyla gelen turistlere güzel ormanlar, ulu dağlar, şelaleler sunma imkanımız var.
Fakat turizmin büyük sermaye konulmadan gelişmeyeceği de ortada. Bu konuda devlet yöneticilerinin Kuzey Kafkasyada, Krasnodar eyaleti ve Adige Cumhuriyetini de kapsayan programa karar vermeleri umutlarımızı arttırıyor. Fakat bu programın gerçekleştirilip uygulanması 2019-2020 yıllarında olacak.

O tarihlere kadar tatile gelenlerin görecekleri ilgilerini çekecek şeylerde yok değil. ‘Adigeyde tatil yapanlara ormanların gezdirilmesinden başka sunacak ne var ki?’ diyenler cumhuriyetimizin turizm konusundaki zenginliğini bilmeyenler.

Adige Cumhuriyeti turizm ve tatil yerlerinden sorumlu komite başkanı Kaleşavo İnver; Adigey’e tatile gelenlerin sayısı her yıl artıyor. Beş yıl öncesinde gelen turistin sayısı 127 bin iken geçtiğimiz yıl bu sayı 250 bine ulaştı.

Adigeyde tatil yapanların yaşları ve istekleri farklı olmasına rağmen, tatillerini yaptıklarında güzel anılarla dönüyorlar. Son yıllarda cumhuriyetimiz ekstrimal turizm alanında gelişmeler gösterdi. Gençlerin rafting, kanyoning, jiping ve diğer aksiyon içeren turizm tipleri ile dinlenmeyi sevdikleri de ortaya çıktı.

Adige Cumhuriyetinde tehlikeli sporlar ile ilgilenen bir merkez açıldı. Rusya Federasyonunda bu kendi alanında ilk proje. Buna sadece Adigey değil Kafkasyadaki ekstrimal diğer turizm bölgeleri de bağlanabilir. Dağlarda farklı taşıt araçları ile gezmeyi sevenleri kendisine çekecek bir merkez olabilir.

Önümüzdeki günlerde bu merkezde gençler eğitilip tatil dönemlerinde ilginç gösteriler yapmaya başlayacaklar. Onlar arasında mesleğinde uzman olanlarda, öğrencilerde turistlerde yer alacaklar. Motosiklet ile arazi motoru ile, tekerlekli kayaklarla dağlarda müsabakalar düzenlenmeye başlanacak.

Rafting

‘Raft’ kelimesinin İngilizcedeki anlamı ‘ufak kayık-sal’, ağaçların birbirine bağlanması veya ahşaptan yapılan değil, hava ile şişirilmiş olan. Bu botları kullanarak azgın dağ akarsularında ilerlemek kolay değil ama zevkli. Bu yüzden raftingi, tehlikeli spor, tehlikeli turizm gibi de adlandırıyorlar.

Adigey’de rafting Şhaguaşe nehrinde yapılıyor. Akarsuda parkur Ğuzerıptl’den başlayarak 7 – 9 kilometre kadar sürüyor. Bir defa raftla geziyi deneyen ikinci üçüncü defada dener. İnsanlar yalnız başlarına da, aileleri ve dostları ile de bu sporu yapıyorlar.

Kanyon turizmi

Doğduğundan itibaren düz arazide ovada yaşamış isen, dağ kanyonlarında dolaşmak çok ilginç. Kanyon turizmini sevenler dağ kanyonlarında, içinde akarsular olan kanyonlardan iple inmeyi sevenler. En çok şelalelerden iple inerken dağ akarsuları içerisinde yapılanı unutulmaz anılar bırakıyor. Bu yüzden akarsuların açtıkları kanyonlarda gezenler bir daha, bir daha buralara geri dönüyorlar.

Küçük çocukken hangi birimiz at binmeye özenmedi ki? Eğer arzuluyorsan bu günümüzde de mümkün. Dağlarda beslenen atları, gelen turistler seviyorlar, onlara biniyorlar, dağlara tırmanıyor, fotoğraflar çektiriyorlar. Dağların güzel manzarası, akarsuların sesleri ve atlı gezinti hepsi bir arada olunca, yaşamını şehirlerde sürdürmüş olup cumhuriyetimize tatile gelenler, kendilerini cennete düşmüş gibi hissediyorlar.

Eğer atla gezintiyi arzulamıyorsan, dağlarımızda bisikletle de gezebilirsin. Bisikletle daha çok gezme ve daha çok görme imkanına sahip olunuyor. Adigeyde, bisikletle ünlü dağlara, mağaralara, vadilere ulaşmak mümkün. Temiz havada gezip sulara girip dinlenmek mümkün.

Dağcılık

Adigeyde dağcılık konusunda insanlar eğitim almaya başladılar. Maksim Bogatırev gibi ünlü bir dağcıya sahipken dağcılık konusunda faaliyet göstermemek mümkün değil. Bu konuya da ilk eğilen o oldu. Bir kaç kişiyi eğitti. Onlardan bazıları ile birlikte Kafkasya, Afrika, Amerika, Türkiye, Norveç ve başka ülkelerdeki en yüksek dağlara tırmandılar.

Adigey’e tatile gelenlerin bu tarzdaki turizm etkinliklerinin yanısıra ya atlı ya da yaya olarak dağları aşıp Karadeniz sahiline de ulaşan gezi programlarına katılmaları, dolmenleri görmeleri, antik dönem Adigelerinin söylencelerini öğrenmeleri mümkün. Geriye kalan tek şey ise her yıl sayıları artan turistlerin cumhuriyetimizin güzelliklerini tüm dünyaya anlatmaları.