|
|
................... |
|
................... |
HANGURİĞAŞE - TELDEN EL ARABALARI |
10.02.2009 |
|
WORDIM Müzeyyen |
................... |
................... |
Hanguriğaşe erkek çocuklarının
oynadığı bir oyundu. Gün boyu “hanguriğaşe” yapmak için
uğraşırlardı. Bazen ağabeylerimize yardım etmek için biz kızlarda
onların yanında olurduk.
“Hanguriğaşe” telden yapılan el arabasıydı. Telleri yuvarlak teker
gibi dönecek bir şeylere geçirmeye çalışırlardı. Böylece mükemmel
olmasa da tekerli bir el arabası ortaya çıkmış olurdu.
G’EN
“G’en” (aşşık) erkek çocuklarının oynadığı bir oyundu. Koyunun
bacak ekleminden çıkan bu parçalardan bazıları renk renk
boyanırdı. Altı-on dört yaş arası çocuklar bunlar ile bilye
oyununa benzer bir oyun oynardı.
Dışarıda temiz bir alanda her iki rakipte genleri sıra sıra
dizerdi. Biraz uzağa çizilen çizgiye ayaklar değmeyecek gibi
g’enlere nişan alınırdı. Boş geçmeden g’enleri her atışta çizgi
dışına çıkaran oyunu kazanmış olurdu. G’enleri kazanarak toplama
işine “kirter” denirdi. Kim g’enleri ilk olarak kirterse bütün
g’enler onun olurdu.
HARİMOLA
Yazın köyün erkek çocuklarının en çok oynadığı oyundu. Kalabalık
ve iki grup halinde oynanırdı. Grubun ebeleri olurdu ve bu ebe
grubu yönlendirirdi. İki gruptan biri saklanırdı ama grubun ebesi
saklanmazdı. Ortada duran ebe diğer arkadaşlarına rakiplerin
nerede olduğunu yüksek sesle haber verir, yakalanmamaları için
uğraşırdı. Sürekli yer değiştirip yakalanmamaya uğraşan çocuklar
merkez yere geldiğinde rakibi sobelemiş olurdu.
Kızların oynamadığı bir oyun olduğu için yanlış veya eksik
yazdığım yerler olabilir.
CANGUZ
Kız çocuklarının oynadığı bir oyundu. İki-üç kişi arasında
sırasıyla oynanırdı. Toprak zemine büyük, ikili karelerden oluşan
3 sıra, yani toplam 6 kare çizilirdi. Oyuna sağdan başlanır yassı
ve hacimli sayılabilecek taş tek ayak üzerinde çizgilerin üzerinde
kalmadan karelerin içine tek ayakla atılırdı. Bu turu geçen,
ikinci turda bir kareyi atlayarak boş geçer, ikinci kareden aynı
şekilde taşı tek ayak üzerinde sürerdi. Üçündü turda köşelerde
çapraz karelerin içine atılırdı. Oyun sırasında taşı sürükleyen
eğer çizgiye değdirmiş olursa oyun rakibe geçerdi.
GOŞA-BEZ BEBEKLER
Bahsettiğim yıllarda şimdiki gibi oyuncaklar yoktu. Belki
hatırlayanlar olabilir. Şalvar giymiş omuzun da güğüm taşıyan
yeşil ve turuncu renkte naylon bebekler vardı. Onun dışında
anneler kız çocuklarına bez bebekler yapardı. Bebeğin kaşları
siyah, dudakları kımızı ipler ile işlenirdi. Tamamen elde
yapılırdı. Renk renk kıyafetlerini ve küçük el örgüsü yeleklerini
de çocuklar bir şekilde annelerinden aldıkları çorap şişleriyle
örerlerdi. Kız çocuklarının en büyük zevki bu bebeklere kıyafet
hazırlamaktı. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|