|
|
................... |
|
................... |
DOĞRU STRATEJİ – İYİ UYGULAMA |
04.05.2010 |
|
TLETSERUK
Nahit Serbes |
................... |
................... |
Hayatın karmaşıklığını
sadeleştirmek için, kendimize özgü “kısa yollar” icat
ediyor, sonra bu kısa yollar yardımıyla yargıda bulunuyoruz.
Bir lokantanın tuvaletleri temizse lokanta iyidir gibi.
Birçok kararımızı buna benzer yöntemlerle alarak hayatımızı
kolaylaştırıyoruz. Bu kısa yolları kullanmazsak hayatın her
anında düşünmek zorunda kalacağımızı bildiğimizden bu kısa
yollara çok bağımlıyız.
Psikoloji kitapları, bir insanla tanıştığımızda, o insan
hakkında bir ömür boyu biriktireceğimiz bütün yargıların
tamamına yakınını ilk 20 saniyede oluşturduğumuzu anlatır.
Düşünsenize, iyi uyumamış, iyi giyinmemiş ya da canınız
sıkkınken tanıştığınız bir kişi, sizin hakkınızda hiç de hak
etmediğiniz bir yargıya varabiliyor. Sizi 20 saniyede
yargılayıp, etiketleyip, sınıflandırıyor. Yeni tanıştığımız
insanların bizim hakkımızdaki ilk yargıları aynı zamanda son
yargıları oluyor. İlk izlenimler birkaç saniye içinde
oluşuyor ama etkileri hayat boyu sürüyor. Oldum olası böyle
bir yanlışlığa “kurban” gitmekten korkmuşumdur.
Kısa yollar kullanarak karar almak; sezgilerimizin bize hem
doğruları yaptırdığını hem yanılttığını anlatan olgulardır.
Sezgilerimiz bize müthiş zaman kazandırır, kolay ve güvenli
karar almamızı sağlar ama sezgilerimiz aynı zamanda bizi
fena halde yanıltabilir.
Tolstoy’un söylediği gibi, “Dünyanın bütün mutlu ailelerinin
mutluluğu birbirine benzer, ama her mutsuz ailenin dramı
kendine özgüdür.” Bütün başarılı insanlar birbirine benzer,
ama bu başarılı insanların hiç biri bize nasıl başarılı
olacağımızın reçetesini veremez.
Bir ülkede uzun yıllar arka arkaya başarılı olmuş kişilere
gidip, “Nasıl başarılı oldunuz?” diye sorunca, kimse
“Vallahi ben de anlamadım, nasıl oldu da arka arkaya bu
kadar başarılı yıllar geçirdim? Demiyor. Bu tür sorulara
genellikle verilen cevaplar; işimize odaklanmıştık, çalışana
ve müşteriye çok değer veriyorduk gibi beylik cevaplar
oluyor.
Çoğumuz, çevremizdeki insanlardan daha mantıklı, daha akıllı
olduğumuzu zannederiz. Kendimizi o kadar beğeniriz ki, bize
göre bizim seçimlerimiz en doğrusudur. Her şeyi düşünerek,
taşınarak en ince ayrıntısına kadar planlayarak yaparız ama
aslında başarının iki maddelik çok kısa bir reçetesi vardır.
1) Doğru strateji
2) İyi uygulama
Bu ikisi mutlaka gereklidir ama maalesef yeterli
olmayabilir, çünkü her doğru stratejiyi çok iyi uygulayan
herkes başarılı olmuyor. Koşulların, çevrenin, zamanın ve
mekânın da yardım etmesi gerekir. Eğer belirsiz olan
gelecek, hoyrat davranırsa çok doğru bir stratejiyi çok
kaliteli bir şekilde uygulamak da yeterli olmaz.
Eğer talih yardım ederse bu reçeteyi uygulayan herkesin
anlatacağı çok güzel bir öyküsü vardır.
Fakat şans yardım etmezse zaten kimse ne olduğunu sormaz.
Kaynak: Temel Aksoy |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|