Saadet kelimesinin anlamı: Mes'ud oluş, talihi iyi olmak,
mutluluk, Tanrı’nın rızasına ermiş olmak ve her istediğine
kavuşmuş olmaktır. Gerçek saadet; ne aşk ve sevda, ne nam ve
şöhret, ne iktidar ve mevki, ne de Karun gibi servet ve
hazinelere sahip olmaktır. Gerçek saadet; sadece ve sadece
insan zihninin dağınıklık ve perişanlıktan kurtarılması,
insan kalbinin tatmin edilmesi ve istirahata ermesidir.
Ancak sevgi olmadan bunların hiçbirisi mümkün değildir.
Dünyaya hiç bir şeyimiz olmadan geliyoruz. Çocukluğumuzda
hayal ettiğimiz en büyük arzumuz anne, babamızın bizi
sevmesidir. O yaşlarda güzel arabamız olsun, evimiz olsun,
eşyalarımız olsun diye düşünemiyoruz bile. Çocukluğumuzdaki
en temel arzumuz sevgidir. Bu da insanoğlunun gerçek
arzusudur.
Maalesef bu gün yaşadığımız şekli ile sevginin tanımını ve
ölçüsünü kendi inandığımız şeylerin ölçüsüne göre
değerlendiriyoruz.
Yani şunu söylemek istiyorum: Eğer güzel giyinirsem, lüks
arabalara binersem ve lüks bir hayat yaşarsam insanlar beni
sever, bana saygı gösterir, diye düşünürüz. Böyle insanların
sevdikleri tek şey sizin sahip olduklarınızdır. Sahip
olduklarınızdan nasip alabilmek için bu kişiler sizi seviyor
gözükebilirler. Zamanla sizde sahip olduklarınızdan dolayı
insanların sizi sevdiğini, saygı gösterdiğini zannetmeye
başlarsınız.
Gerçek sevgi; insanların sizin sahip olduğunuz mevki ve
mülkiyete bakmaksızın, iyi insan olduğunuz için sevmesidir.
En güzel dostlukların menfaat dışı ilişkiler ile oluştuğunu
hiçbir zaman unutmamalıyız. Sevgi en güzel duygudur. Sevgiyi
edinebilmenin en kısa yolu ise sevgiyi vermek ve
paylaşmaktır. Tabii ki temiz pak olacağız, ancak gerçek
güzellik fiziksel görünüşte değil, kalptedir. Göreceksiniz
ki, verdiğiniz sevgi çok kısa bir zamanda katlanarak size
geri dönecektir. Verdikçe artan nadir şeylerden birisi de
sevgidir.
Bir Kızılderili atasözü derki;” Sevgi ile yorulmadan
ilerleriz.” Sevgi insanı olma hususunda Tanrı'nın bizlere
yardımcı olması dileği ile. |