...................
...................
BU OLDU MU ŞİMDİ?
23.02.2019
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Nur topu gibi bir tartışma konumuz oldu.

Hepimize hayırlı olsun!

Seçim bitinceye kadar konuşulacak bir konu.

Tartışmaların her dozuna hazır olmalıyız.

Bakın, seyredin ne parlak fikirler çıkacak ne bel altı vuruşlar olacak.

Neler konuşulacak neler…

KAFFED Genel Başkanı Sayın Yaşar Aslankaya’nın istifa gerekçesinden bahsediyorum.

 

KAFFED BAŞKANI NE YAPTI?

Olay, birkaç boyutuyla şaşırtıcı.

Bir başka yönüyle de gayet normal.

Haber çok yeni, olayın detayını bilmediğim için daha fazla yoruma gerek duymuyorum.

Uzun süredir bu topluma hizmet etmiş bu fedakâr insana yeni görevinde başarılar dilemek yakışır bize.

Ancak kocaman KAFFED’in kocaman başkanının bir ilçenin meclis üyeliğiyle siyasete atılıyor olması, izaha muhtaç bir durum.

Ben her şeye rağmen bu izaha muhtaç kararın, gerekli istişareler sonucu alınmış doğru, isabetli bir karar olduğuna inanmak isterim.

 

SİYASET VE ÇERKESLER

Siyasete sıcak değiliz hiçbir zaman da sıcak olamadık.

Belki de yalan söylemeyen, dürüstlükten ayrılmayan, çıkar hesapları peşinde koşmayan, zarafetiyle dikkat çeken bir toplum oluşumuzdandır.

 

Puşkin’e ait olduğu söylenen bu söz, Çerkeslerin ruh halini ne güzel anlatıyor.

“Çerkesler, tavır itibariyle demokrat fakat kalpleri aristokrattır!"

 

BAKIŞ AÇISI

Olaylara hangi açıdan baktığınız önemli.

Vay efendim, siyasiler Çerkesleri yok sayıyor!

Vay efendim, partiler bizi ciddiye almıyor?

 

Adama sorarlar:

Bak kardeşim, her oyun, kendi kurallarına göre oynanır.

Siz de lütfen siyaseti, siyasetin kurallarına göre oynayın.

Nedir bu afra- tafranız?

Hani parti teşkilatlarında kaç Çerkes var?

 

Siz ne dersiniz?

Biz Çerkesiz, biz farklıyız, biz ancak seçim dönemi siyaseti hatırlarız, geri kalan sürede düğün ve cenazeyle meşgulüz.

Biz, partilere üye filan olamayız!

Ama siz bize vekillik önerin, bakanlık verin!

Ne güzel!

 

SİYASET ŞART MI?

Aslında siyasetle de siyasetsiz de olmuyor gibi.

Sevmiyoruz siyaseti.

Sevmeyince de olmuyor işte.

Peki, siyasetsiz olur mu?

Olur, neden olmasın?

Demokratik hak ve özgürlük talebiniz yoksa dil, kültür, gençlik derdiniz olmadıysa, olmayacaksa, olur!

Siyaset, umurunuzda bile olmaz o zaman; düğün, cenaze… derken hayat gelir, geçer.

 

SİYASETSİZ OLMAZ

“Ne demek arkadaş, Çerkes toplumunun ‘dil derdi’, ‘kültür sorunu’, ‘eğitim problemi’ had safhada!”

“İktidarlardan acil taleplerimiz var, olmaz olur mu?”

“Bu konuda kararlı ve samimiyiz!” diyorsanız, siyasetin içinde olacaksınız.

İş işten geçmeden hesabınızı çok iyi yapacaksınız.

Vay efendim, dil ailede öğrenilirmiş!

Yok efendim, insan isterse her zorluğu aşarmış, sana konuşma diyen mi varmış!

Gibi öğretilmiş çaresizlikleri aşacak, derdinle dertleneceksin.

O zaman, başını kollarının arasına alacak kara kara düşüneceksin.

“Nasıl olacak?” diyeceksin.

“Devlet desteği olmadan benim derdim derman bulamaz!” sözünün özünü anlayacaksın.

İnleyecek, sızlayacak, acı çekecek, çözüm üreteceksin!

 

SİYASET İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ

Gelin, övünmeye, tartışmaya, moralsizliğe, ümitsizliğe, cesaretsizliğe küçük bir ara verelim.

Siyaseti fırsat bilelim.

Kendimizi iyi tanıtalım.

Taleplerimizi iyi anlatalım.

 

Biz her şeyden önce görünür olmak zorundayız?

Nasıl mı görünür olacağız?

İşte cevap bekleyen asıl soru bu.