154 yıl geçti aradan. Geç
kaldık, geç kalıyoruz! Zaman, çok değerlerimizi aldı
gidiyor. Biz gündelik telaştayız. Geç kaldık, geç
kalıyoruz!
Gün oldu,
üzüldük, ağladık, hırçınlaştık. Gün oldu övündük,
kasıldık, böbürlendik!
Böylece iyi kötü yaşar
gideriz sandık,
Aldandık, yanıldık, geç
kaldık!
150 yıl geçti aradan.
Aşındı kültür ve kimlik,
yıprandı dil.
Ne olur bunu sen de böyle
bil ve irkil!
154 yıl önce savruldu
toplum dört bir yana.
Hayret, bu, nasıl acı
vermez sana?
Vaziyet, kimine göre
vahim, kimine göre kader!
Dün geçti, bugün bitti,
yarınlar bizi bekler.
Her şeye rağmen bilinçli
bir kesim direniyor.
Okuyor,
Düşünüyor,
Üretiyor,
Yok oluşa direniyor.
Peki ekseriyet?
Onlar, olayın dışında.
Onlara ulaşılmıyor.
Onlar, bilmiyor,
Merak etmiyor,
Duymuyor!
Acıyı, hissetmiyor.
Yok oluştan, tükenişten
etkilenmiyor.
Toplumda teslimiyet,
alabildiğine,
Ümitsizlik olabildiğince!
Bu ilgisiz kesim, uyarıcı
bekler.
Bir uyansa güce güç
ekler!
Bir yanda ümit, gayret, samimiyet.
Diğer yanda acı, sancı,
vahamet!
Gayretler var,
cılız da olsa, desteklenmeli,
Gençler, bilinçlenmeli.
Ana dili işlemeli.
Ümitler yeşermeli.
Geç kaldık, geç kalıyoruz!
Aldandık, aldanıyoruz!
Kültüre duyarlı bir avuç
insanın gayreti alkışa değer.
Ancak bu bilinç tabana
yayılamazsa eğer.
Ne “bze” ne “xabze” kalır
ne “değer!”
Geç kaldık, oyalanıyoruz!
Aldandık, aldanıyoruz!
154 yıl geçti aradan,
Tek tek kayıyor
değerlerimiz elden, avuçtan.
Toplumda, yok oluşa
direniş bilinci olmadan
Nasıl çıkar bu kültür
komadan!
Geciktik, gecikiyoruz!
Yani zaman akıyor, kültür
eriyor.
Vaziyet vahim, bilinçli
kesim bunu biliyor ve ürperiyor!
154 yıl geçti ardan.
Ne diyeyim ki korur
inşallah yaradan!
Hani ne demişler:
Işık, ışıktır görene,
Işıktan köre ne!
SUSMAYIN NE OLUR!
Haydi susmayın konuşun!
Yoksa…
Yoksa içinizden, en derin
içinizden,
“Biz, bu halimizle
çoktan yok oluşu hak ediyoruz!” mu
diyorsunuz?
Demeyin lütfen ne olur!
Sakın demeyin!
Haydi, ne olur, “Bak, gün
geçtikçe ümitler yeşeriyor!” deyin.
“Bak, birliktelik şuuru
artıyor!”
“Bak artık toplum en
azından asgari müştereklerde tek yürek oluyor!”
“Bak, iyi bir gençlik
yetişiyor!” deyin.
“Bak, yetişkinler yeni
nesle “kültür iletişiminde” köprü oluyor.” deyin.
“Bak, gençler her türlü sanat
etkinliği ve kültürel etkinliklerle bu kültürü yaşatma
gayretinde.” deyin.
“Bak, sosyal, sanatsal ve
kültürel aktiviteler için toplumumuzda büyük talep var.”
deyin.
“Yöneticilerimiz, yazar,
çizer ve düşünürlerimiz, sanatçılarımız durumun farkında, gerekli
tedbirler alınıyor.” deyin.
“Bu kültürü yaşatma
gayretleri katlanarak sürüyor.” deyin.
“Kuru övünmelere,
şişkin egolara paydos diyeceğiz!”
deyin.
Hadi, ne olur bir şeyler
deyin!
Susmayın ne
olur söyleyin!
|