...................
...................
FESTİVAL NİÇİN YAPILIR
04.08.2018
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Bu yaz, dolu dolu güzel bir festival sezonu yaşıyoruz.

Festivaller; sanatı, sevgiyle; kültürü, dostlukla buluşturur.

Festivaller, toplumların ve kültürlerin en güzel vitrinini oluşturur.

Festivalin getirisine inana, festivalin oluşumuna katkı sağlayan herkesi içtenlikle kutluyorum.

Bu yıl belki bir ilk yaşıyoruz.

İlk defa Anavatanın en büyük iki halk dansları topluluğu aynı günlerde Türkiye’de sahne aldı.

Ne güzel!

Bu sayede on binler alanlara aktı.

Sanat, sevgiyle; kültür, dostlukla buluştu.

Toplum; sevgiyle, coşkuyla, muhabbetle kucaklaştı.

 

GÖKSUN KÜLTÜR FESTİVALİ

Ben de 13. Göksun Çerkes Kültür ve Sanat festivalini izledim.

Bir kez daha toplumumla, kültürümle gurur duydum.

Bu toplumu, bu kültürü yeteri kadar tanımayan, bu kültürü yakından tanımak isteyen, merek eden herkes, bu topluma gıptayla bakarak ayrıldı alandan.

 

HERKES MUTLUYDU

Herkes halinden memnundu.

Sahne dolu doluydu.

Anavatandan gelen KABARDİNKA ve ses sanatçıları tek kelimeyle harikaydı.

Sahne kesintisiz yüreklere aktı gitti.

Bir gün öncesinden bir gelin gibi süslenen alan halinden memnundu.

Protokol şaşkın bakışlarla sahneyi izliyor olan bitenden memnundu.

Gözden kaçmayan bir güzellikse şu: Genelde bu tür siyasilerin yoğun katıldığı programlarda protokol konuşmaları siyaset arenasına dönerdi.

Bu durum, festivalin ruhuna uymadığı gibi huzursuzluklara da neden olurdu.

13. Göksun Festivalinde tek kelime siyaset yoktu!

Her konuşmacı, her siyasetçi, bu kültürü, bu toplumu öve öve bitiremedi. Sahneye çıkan tüm siyasiler, toplumumuzun nezaketini, birlikteliğini, asalet ve zarafetini anlattı durdu.

Kabartay- Balkar Cumhuriyeti Kültür Bakanı Sn. Muhittin KUMAHUA’nın uyum, birliktelik ve yardımlaşma temalı konuşması festivalin ruhunu özetledi.

KAFFED Genel Başkanı Sayın Yaşar ASLANKAYA’nın “Dil- Kültür- Toplum” bağlamındaki konuşması oldukça güzel ve anlamlıydı.

Genel başkan mesajını, gayet açık ve net şekilde topluma ve özellikle siyasilere, muhatabına iletti.

 

FESTİVALE BÜYÜK İLGİ VARDI

“13. Göksun Uluslararası Çerkes Kültür ve Sanat Festivali” yoğun ilgiye ve büyük coşkuya sahne oldu.

Halkın ve protokolün büyük ilgi gösterdiği festival “Kabartay Balkar Cumhuriyetinden gelen “KABARDİNKA” nın muhteşem danslarıyla, yürekleri titreten şarkılarla unutulmaz bir geceye dönüştü.

Festivalin her karesinde; coşku, heyecan, sevgi ve muhabbetle kucaklaşma vardı.

Binlerce insanın festivali son sahnesine kadar ilgiyle izlemesi dikkatlerden kaçmadı.

 

FESTİVALLE VERİLEN MESAJLAR

Alanı süsleyen zincir bayraklardaki yüzlerce Adige bayrağının yanında Festival alanına girişte asılı duran “Biz bu ülke için savaşırken Türkçe bilmiyorduk, şimdi ana dilimizi bilmiyoruz!”  ve "Bir dil, az sayıda insan tarafından konuşulduğu için değilbilenler o dili konuşmadığı için yok olur.” yazılı görkemli pankartlar fazlasıyla mesajını verdi.

 

BİR DE BÖYLE DÜŞÜNÜN

Bir Çerkes kültür festivali düşünün.

Festivalin tüm masraflarını Çerkes olmayan siyasetçiler, belediye başkanları, iş adamları karşılasın.

Yetmedi bu siyasiler, sahneye çıktıklarında Çerkes toplumunu, yere göğe sığdıramasın, Çerkes kültürünü adam akıllı övsün.

Şimdi bu işin neresinde yanlışlık var?

Şöyle mi olmalıydı?

Bu festivaller, siyasetçilerin beş kuruşuna ihtiyaç duyulmadan toplumumuzun kendi imkanlarıyla yapılmalı.

Bu mümkün mü?

Bilmem!

Bir başka yaklaşım: Paramız yoksa festival yapmayalım!

Bu doğru mu?

Bilmem!

Üçüncü bir seçenek: Festivali yapalım hatta paramız olmadığına/olmayacağına göre bu parayı siyasilerden özellikle belediyelerden alalım.

Ama onlar festivale gelmesin!

Eğer yanlışlıkla gelirse sahneye çıkmasın, kürsüde konuşmasın!

Plaket almasın, plaket vermesin…

Nasıl bu üçüncü seçenek?

Şaka değil, vardır bu seçeneği savunanlar da!

Sen, sana hizmet edene, sana parayı verene, seni övene, seni yere göğe sığdıramayana teşekkür etmek yerine kalkıp bu zevat hakkında ileri geri konuşacaksın.

Oh ne âlâ, sevsinler seni!

Peki, ya birisi kalkıp bu mantıkla düşünen zata sorsa:

“Sevgili dostum, sen bu festivalin neresindesin?”

“Bu oluşumun hangi bölümüne maddi manevi bir katkı sağladın?”

“Sen bu festival için ne kadar emek harcadın?”

Var mı cevabın?

Ya şöyle bir cevap gelirse:

“Ben yapmam, yapılan her şeyi de en yıkıcı şekliyle eleştiririm, ben her güzele kulp takarım, ben yakarım, yıkarım…”

Ne diyelim, Allah ıslah etsin!

 

FESTİVALLER NİÇİN YAPILIR?

Bilirsiniz, festivaller, bir topluma ait sosyal ve kültürel değerleri, farklı toplumlara tanıtma, yüzyıllar süren bir süreçte üretilen bu değerleri sahiplenme, kendilerinden sonra gelecek kuşaklara tanıtma, aktarma amacına hizmet etmelidir.

Festivaller; farklı sosyal grup veya toplumlararası kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde, dostluğun ve hoşgörünün topluma yerleşip güçlenmesinde son derece önemli rol oynar.

 

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TEŞEKKÜRÜ HAK ETTİ

Anlamlı büyük katkılarla festivalin oluşumuna büyük destek olan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi bu davranışıyla teşekkürü çoktan hak etti.

Özellikle son gün yurt dışından gelen protokol ve sanatçılara özel ziyafet veren Sayın Büyükşehir Belediye Başkanının bu davranış takdire değer zarif bir davranıştı.

 

TEŞEKKÜR

Bu muhteşem danslarla, bu güzel şarkılarla, bu harika gecenin mimarlarına içtenlikle teşekkür ediyorum.

Göksun Çerkes Kültür Derneğine,

Festival Tertip komitesine teşekkür ediyorum.

Teşekkürler, kültüre, topluma duyarlı güzel insanlar.

Teşekkürler, yurt dışından gelip festivale güzellikler katan sevgili gençler.

Binler teşekkürler, coşkulu alkışlarla sahneyi coşturan değerli katılımcılar.

Bir başka güzel festivalde buluşmak temennisiyle…