Bu yaz, dolu dolu güzel
bir festival sezonu yaşıyoruz.
Festivaller; sanatı,
sevgiyle; kültürü, dostlukla buluşturur.
Festivaller, toplumların ve
kültürlerin en güzel
vitrinini oluşturur.
Festivalin getirisine inana, festivalin oluşumuna katkı sağlayan
herkesi içtenlikle
kutluyorum.
Bu yıl belki bir ilk
yaşıyoruz.
İlk defa Anavatanın en
büyük iki halk dansları topluluğu aynı günlerde Türkiye’de sahne
aldı.
Ne güzel!
Bu
sayede on binler alanlara
aktı.
Sanat, sevgiyle; kültür,
dostlukla buluştu.
Toplum; sevgiyle,
coşkuyla, muhabbetle kucaklaştı.
GÖKSUN KÜLTÜR FESTİVALİ
Ben de 13. Göksun Çerkes
Kültür ve Sanat festivalini izledim.
Bir
kez daha toplumumla,
kültürümle gurur duydum.
Bu
toplumu, bu kültürü yeteri kadar tanımayan, bu kültürü yakından
tanımak isteyen, merek eden herkes, bu topluma
gıptayla bakarak ayrıldı
alandan.
HERKES MUTLUYDU
Herkes halinden memnundu.
Sahne dolu doluydu.
Anavatandan gelen
KABARDİNKA ve ses sanatçıları tek kelimeyle harikaydı.
Sahne kesintisiz yüreklere
aktı gitti.
Bir
gün öncesinden bir gelin
gibi süslenen alan halinden memnundu.
Protokol şaşkın
bakışlarla sahneyi izliyor olan bitenden memnundu.
Gözden kaçmayan bir güzellikse şu: Genelde bu tür siyasilerin
yoğun katıldığı programlarda protokol konuşmaları
siyaset arenasına dönerdi.
Bu durum, festivalin
ruhuna uymadığı gibi huzursuzluklara da neden olurdu.
13. Göksun Festivalinde tek kelime siyaset yoktu!
Her konuşmacı, her
siyasetçi, bu kültürü, bu toplumu öve öve bitiremedi. Sahneye
çıkan tüm siyasiler, toplumumuzun nezaketini, birlikteliğini,
asalet ve zarafetini anlattı durdu.
Kabartay- Balkar Cumhuriyeti
Kültür Bakanı Sn. Muhittin
KUMAHUA’nın uyum, birliktelik ve yardımlaşma temalı konuşması
festivalin ruhunu özetledi.
KAFFED Genel Başkanı Sayın Yaşar ASLANKAYA’nın
“Dil- Kültür- Toplum” bağlamındaki konuşması oldukça güzel ve
anlamlıydı.
Genel başkan mesajını,
gayet açık ve net şekilde topluma ve özellikle siyasilere,
muhatabına iletti.
FESTİVALE BÜYÜK İLGİ VARDI
“13.
Göksun Uluslararası Çerkes Kültür ve Sanat Festivali”
yoğun ilgiye ve büyük
coşkuya sahne oldu.
Halkın ve protokolün büyük ilgi gösterdiği festival “Kabartay
Balkar Cumhuriyetinden gelen “KABARDİNKA”
nın muhteşem danslarıyla, yürekleri titreten şarkılarla unutulmaz
bir geceye dönüştü.
Festivalin her karesinde;
coşku, heyecan, sevgi ve muhabbetle kucaklaşma vardı.
Binlerce insanın festivali
son sahnesine kadar ilgiyle izlemesi dikkatlerden kaçmadı.
FESTİVALLE VERİLEN MESAJLAR
Alanı
süsleyen zincir bayraklardaki yüzlerce
Adige bayrağının
yanında Festival alanına girişte asılı duran
“Biz bu ülke için
savaşırken Türkçe bilmiyorduk, şimdi ana dilimizi bilmiyoruz!”
ve "Bir
dil, az sayıda insan tarafından konuşulduğu için değil, bilenler o dili
konuşmadığı için yok olur.”
yazılı görkemli pankartlar fazlasıyla mesajını verdi.
BİR DE BÖYLE DÜŞÜNÜN
Bir Çerkes kültür
festivali düşünün.
Festivalin tüm
masraflarını Çerkes olmayan siyasetçiler, belediye başkanları, iş
adamları karşılasın.
Yetmedi bu siyasiler, sahneye çıktıklarında
Çerkes toplumunu, yere
göğe sığdıramasın, Çerkes kültürünü adam akıllı övsün.
Şimdi bu işin neresinde
yanlışlık var?
Şöyle mi olmalıydı?
Bu
festivaller,
siyasetçilerin beş kuruşuna ihtiyaç duyulmadan toplumumuzun
kendi imkanlarıyla yapılmalı.
Bu mümkün mü?
Bilmem!
Bir
başka yaklaşım: Paramız
yoksa festival yapmayalım!
Bu doğru mu?
Bilmem!
Üçüncü bir seçenek:
Festivali yapalım hatta paramız olmadığına/olmayacağına göre bu
parayı siyasilerden özellikle belediyelerden alalım.
Ama onlar festivale
gelmesin!
Eğer
yanlışlıkla gelirse
sahneye çıkmasın, kürsüde konuşmasın!
Plaket almasın, plaket
vermesin…
Nasıl bu üçüncü seçenek?
Şaka değil, vardır bu
seçeneği savunanlar da!
Sen,
sana hizmet edene, sana
parayı verene, seni övene, seni yere göğe sığdıramayana
teşekkür etmek yerine kalkıp bu zevat hakkında ileri geri
konuşacaksın.
Oh ne âlâ, sevsinler seni!
Peki, ya birisi kalkıp bu
mantıkla düşünen zata sorsa:
“Sevgili dostum, sen bu
festivalin neresindesin?”
“Bu oluşumun hangi
bölümüne maddi manevi bir katkı sağladın?”
“Sen bu festival için ne
kadar emek harcadın?”
Var mı cevabın?
Ya şöyle bir cevap
gelirse:
“Ben
yapmam, yapılan her şeyi de
en yıkıcı şekliyle
eleştiririm, ben her güzele kulp takarım, ben yakarım,
yıkarım…”
Ne diyelim, Allah ıslah
etsin!
FESTİVALLER NİÇİN YAPILIR?
Bilirsiniz, festivaller, bir topluma ait sosyal ve kültürel
değerleri, farklı toplumlara tanıtma,
yüzyıllar süren bir
süreçte üretilen bu değerleri sahiplenme, kendilerinden sonra
gelecek kuşaklara tanıtma, aktarma amacına hizmet etmelidir.
Festivaller; farklı sosyal grup veya toplumlararası kültürel
ilişkilerin geliştirilmesinde,
dostluğun ve hoşgörünün
topluma yerleşip güçlenmesinde son derece önemli rol oynar.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TEŞEKKÜRÜ HAK ETTİ
Anlamlı büyük katkılarla festivalin oluşumuna büyük destek olan
Kahramanmaraş Büyükşehir
Belediyesi bu davranışıyla teşekkürü çoktan hak etti.
Özellikle son gün yurt dışından gelen
protokol ve sanatçılara
özel ziyafet veren Sayın Büyükşehir Belediye Başkanının bu
davranış takdire değer zarif bir davranıştı.
TEŞEKKÜR
Bu muhteşem danslarla, bu
güzel şarkılarla, bu harika gecenin mimarlarına içtenlikle
teşekkür ediyorum.
Göksun Çerkes Kültür Derneğine,
Festival Tertip komitesine
teşekkür ediyorum.
Teşekkürler, kültüre,
topluma duyarlı güzel insanlar.
Teşekkürler, yurt dışından gelip festivale güzellikler katan
sevgili gençler.
Binler teşekkürler,
coşkulu alkışlarla sahneyi coşturan değerli katılımcılar.
Bir başka güzel festivalde
buluşmak temennisiyle…
|