Ne zaman “kültür” denilse
konu, dönüp dolaşıp gençliğe gelir.
Zira gençlik ve kültür,
ayrılmaz iki kavram.
Değil mi ki kültürü,
gelecek kuşaklara gençler taşır.
Değil mi ki kültüre
duyarlı, kültürü ve
kimliğiyle barışık gençleriniz varsa kaygılar yersiz.
Değil mi ki vasıflı
gençlik yetişmiyorsa ümitler gereksiz!
GÜÇ SİZSİNİZ
Sevgili Gençler,
Değil mi ki güç sizsiniz,
ümit sizsiniz, gelecek siz.
Değil mi ki çare de çözüm
de sizsiniz.
Size ne çok yakışıyor bu zarif
kültürle donanmak, bu kimlik ve bu kültürle barışık yaşamak.
Size ne çok yakışıyor
asalet, estetik ve birliktelik…
Size ne çok yakışıyor yeni
şeyler söylemek, sevgiyle,
muhabbetle kucaklaşmak, kırmadan, kırılmadan birlikte güzel
şeyler üretmek.
Size ne çok yakışıyor
kültürel etkinliklerle coşmak!
SİZE KÜLTÜREL DUYARLILIK YAKIŞIR
Sevgili
Gençler,
Size yakışmaz kupkuru
övünmeler, afralar, tafralar…
Size
kültürel duyarlılık
yakışıyor.
Size uyum yakışıyor.
Size bu köklü kültürü
yaşmak, kültürel bilin uyandırma konusunda
beyin yakmak yakışıyor!
Haydi, en güzel şarkıları
siz söyleyin!
En güzel “kâfe”yi siz
çalın, siz dinleyin!
En mükemmel oyunları siz
oynayın.
Ama bu yetmesin size.
Size, kültürel
duyarlılık, tarihi bilinç yakışır.
Size işin özünü anlamışlık
yakışır.
Size sabırla okuma,
layıkıyla araştırma, anlama, hazmetme, sonrasında gereği gibi uygulama yakışır.
Sorgulayın ne
olur, işinizdeki verimliliği, okul başarınızı, toplumdaki
yerinizi, arkadaş çevrenizi…
Sorgulayın,
alışkanlıklarınızı, kimliğinizi, kişiliğinizi ve kültürel
duyarlılığınızı…
Sorgulayın: Acaba
okulunuzu başarılı bir
şekilde bitirebilecek misiniz?
Mesleğinizin hakkını
verebiliyor musunuz?
Bilgi açlığı hissediyor,
okuyor, araştırıyor, sorguluyor musunuz?
Kimliğinizle,
kişiliğinizle, kültürünüzle barışık mısınız?
Cevabınız “Evet!” ise
o zaman annenizin ak sütü gibi, “Elburuz” un billur suyu
gibi helâl olsun her şey size...
Siz; işsiz,
güçsüz, bilgisiz, kültürsüz, ezberini tekrarlayan gençlerden
olamazsınız!
Siz, düşünen, üreten,
sorgulayan, araştıran, gençler olmalısınız.
Çalışmayı da eğlenmeyi de
bilmelisiniz.
SİZ DÜĞÜNLERİN ÖTESİNE TAŞIN!
Siz, düğünlerin
ötesine taşabilmelisiniz
Siz, genç beyinler olarak
yeni oluşumlar için fırtınalar oluşturmalı, yepyeni şeyler
hecelemelisiniz.
Bırakmalısınız
moralsizliği, ümitsizliği.
Kimsenin yüreğine,
bileğine basmadan, birbirinizi kırmadan oluşturun hadi şu özlemini
çektiğimiz sinerjiyi.
Bakın o zaman neler
olacak?
Bakın o zaman ne engeller
aşılacak?
Unutmayın lütfen, güç
sizsiniz, ümit sizsiniz, gelecek siz.
Çare de çözüm de sizsiniz!
Siz, iyi yetişmiyorsanız
yaptığımız “yunafe” ler, söylediğimiz türküler, okuduğumuz
şarkılar, oynadığımız oyunlar, boşuna!
HAYDİ O ZAMAN!
Siz yoksanız alanda,
Siz yoksanız
sahnede,
Siz yoksanız kürsüde,
Bir yanlışlık olmalı bu
işte!
Unutmayın
güç sizsiniz,
Ümit sizsiniz,
Gelecek sizsiniz!
Çare de çözüm de sizsiniz!
Haydi o zaman!
|